6. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması:
Anlamca cümlenin yargısıyla uyuşmayan, cümlede iletilen yargıyla çelişen ya da karşıtlık yaratan sözlerin bir arada kullanılması önemli bir anlatım kusurudur. Anlamları birbirine ters sözcüklerin aynı cümlede kullanılmasıdır. Cümlenin anlamında çelişki, genellikle “kesinlik” ve “olabilirlik” anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır.
Kapının önünde tamı tamına üç beş nöbetçi vardı.
Kapının önünde üç beş nöbetçi vardı.
Aşağı yukarı tam üç ay önce benzer bir yazı daha çıkmıştı.
Üç ay önce benzer bir yazı daha çıkmıştı.
Gazetede çıkan bu haber, mutlaka bakanın da kulağına erişmiş olmalı.
Gazetede çıkan bu haber, bakanın da kulağına erişmiş olmalı.
Milli Savunma Bakanı, kesinlikle askeri bir çözüme başvurulmayacağını umduğunu belirtti.
Milli Savunma Bakanı, kesinlikle askeri bir çözüme başvurulmayacağını belirtti.
Eminim ki bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Onun önümüzdeki ay, ailesini mutlaka ziyaret edeceğini zannediyorum.
Onun önümüzdeki ay, ailesini ziyaret edeceğini zannediyorum.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda belki alacaksın.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda alacaksın.
Bu istek, hiç şüphesiz onun kulağına gitmiş olabilir.
Bu istek, hiç onun kulağına gitmiş olabilir.
Bundan aşağı yukarı on yıl önceydi.
Bundan on yıl önceydi.
Birbiriyle çelişen sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarını bulup düzeltiniz.
Kesinlikle yarın gelebilirler.
Şüphesiz bu sözleri bütün öğrenciler duymuş olmalı.
Aşağı yukarı bundan tam yirmi yıl önceydi.
Sözünü ettiğiniz şairin herhâlde on altıncı asırda yaşadığını zannediyorum.
Eminim bu saatlerde eve gelmiş olmalı.
Mutlaka bir gün çocukluk arkadaşlarını belki yine arayacak.
Yanılmıyorsam, bu ikisinin aynı şey olduğunu tahmin ediyorum.
Derse en erken giren öğretmen benim. O, benden en az on dakika sonra derse girer.