Gülay Öztürk yazıları

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #95 : 23 Aralık 2009, 23:13:03 »
esselamun aleykum değerli kardeşlerim

3 sene yakın bir zaman da beraberiz..
bir çoğunuz hristiyan dinden islama girmiş bir müslüman kardeşiniz olduğumu biliyorsunuz.

islam dine girdikten beri sadece Mevlam istediği bir kul olmak,canım Peygamberim
bizlere gösterdiği yola yürümek,yardım ihtiyac olan kardeşlerimi elime geldiği kadar yardım etmek tek amacım oldu..

bu yüzden önce bir çok radyo ,dergi ,gazete ve şimdi net aracılığla sizinle beraber olmayı,
gece-gündüz okuduğum Yüce Kuran dan aldığım bilgiler sizinle paylaşmayı gayret ediyorum.

değerli kardeşler,elbette beni deştekleyen bir çok din kardeşlerim var.
onlardan Rabbim sonsuz razı olsun..

ama ne yazık ki,beni çekemeyen de ve beni bir şekilde bu yaptığım tebliğ den vazgeçirmek isteyen de var..

işte bugün gibi.
bu güzel sevgialemi sayfam girince gözlerimi inanamadım..

mesaj kutusunda kötü ve iftira dolu yazilar..

ben 24 saat sizinle beraber olmak için bir çok zahmetler ve fedakarlıklar katlanirken,
bu kendi bilmez kişi beni ahlaksızlıktan suçladı..

yazliklar olsun böyle vicdansizlar.

yaziklar olsun müslüman oldukları halde islamdan ve kardeşlikten haber olmayanlar..

yaziklar olsun ki,niçin dünyaya gönderildiler bilmeden boş yaşayıp dört ayaklılar gibi
öteki aleme göçecekler..
benim Rabbim var .oda bana yeter..

O ne güzel Vekil dir..
ya onlar ne var!!

yine de onların islah için dua edeceğim...

Gülay Öztürk

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #96 : 23 Aralık 2009, 23:14:03 »
Evet,bu dünya fanidir..

 Misafir olarak bir-bir gelenler,vakitler dolunca arkalarında
Bakmadan bir-bir giderler..

İnsanlık varolduğu günden beri ne gelmelerin ardı arkası
Kesildi,ne de gitmeler durdurabildi..

Hadiselere iman gözüyle bakanlar için,onlar,dünyaya göndereni bilir ve O’na
yakın durmaya çalışırlar…

İman gözüyle bakınca,bütün varlık ve hadiseler bize o kadar tanıdık,o kadar
yakın görünürler ki,onları adeda birer dost,
Birer arkadaş sanır,yüzlerine şefkatle bakar,ve Yaratan’a dolu-dolu hamd-ü
senalar bulunur..

Rabbimiz,emanetin göklere,yere ve dağlara teklif edildiğini,
Onların bunu yüklemekten çekindiklerini,ama emaneti
İnsanın yüklendiğini bildiriyor..

İnsanlar,”Rabbimiz olduğuna Şehadet ederiz”diyerek,
Cenab-i Mevla’ya söz de vermişlerdir..

Dünya hayatı ,emanete kimlerin sahip çıkacağını,kimlerin
Sözünde duracağının belli olacağı bir hayattır..

Tamamen bir imtihandır..

İnsan,hayatı boyunca sınanacaktır..Sabrı,samimiyeti,
Dürüstlüğü,mertliği sınanacak…

Kimin Rabbül Alemin’e kul,kimi nankör olduğu ortaya çıkacaktır..
Akıl ve baliğ olan herkes ilahi emir ve yasaklarla mükellef olur..

Hangi ülkede,hangi şehirde dünyaya geldiğine,cinsiyetin ne
Olduğunu boya-posa renge bakılmaksızın herkes bu
Mükellefiyet karşısında eşittir..

Mü’min,verdiği sözde durmak,emanete sahip çıkmakla sorumludur..

Selam ve dua...

Gülay Öztürk

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #97 : 23 Aralık 2009, 23:16:48 »
Allah'ın Rsulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)buyurdu ki..

-Miraç gecesinde ateşten makaslarla dudakları doğrayan bir topluluk gördüm..Beraberimde ki Cibril'e sordum..
-bunlar kimlerdır Ya Cibril..?
Şu cevabı verdi..

-Bunlar insanları Allah'ın rızasına erdirecek amellere,iyiye,güzele,ve doğruya çağıran,fakat kendi nefislerini çağırmayı unutan,yapmadıklarını söyleyen,Allah'ın Kitabı Kur'an-i okuyup da Onunla amel etmeyen alimler,vaizler,hatiplerdır..

YA RABBİM !
Gideceğim başka kapı yok..Yine Sana geldim Allah'm !
Bize Resulüllah'ın yaşadığı gibi islamiyeti yaşamayı nasıp et !

Bizlere razin olacağın ameller işlememiz için yardım et !
Sana layık kul, Resulune layık ümmet et !
İlmimizle amel edecek ilim ve güç ver !
Bizleri azıp sapmışların,şaşırmışların,islami söylediği halde yaşamayanların yoluna değil,

Hidayette olanların,Razi olduğun kullarının arasına kat...
 
AMİN..AMİN..AMİN...

Gülay Öztürk

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #98 : 23 Aralık 2009, 23:18:44 »
Ülkemiz vardı…
Dağların gölgesinin serinlettiği, çok da büyük olmayan, ama belki masal dağının hemen dibinde oluşundan, uçsuz bucaksızmış gibi gelen bize, iki denizin ve iki nehrin arasında, şelalelerin, mavi küçük göllerin olduğu ülkemiz vardı. Yitirmeden önce kıymetini bilmemizin mümkün olmadığı ülkemiz vardı.

 Yiğitlerimiz vardı…
Dik duruşuyla asalet dersi veren, hem büyüklerine saygıyı erdem bilen, saygı üzerine bir hayat bina etmiş, dağlardan aldığı egosunu kendisi için değil başkalarının yararına kullanan, düşmanlarına bile aynı ile muamele eden, bundandır ki savaşlarda bile hile yapmayan, kısacası masalların içinden çıkıp gelmiş başka dünyanın üyesi sanki, yiğitlerimiz vardı. Artık onların yerini arafın çocuklarının aldığı yiğitlerimiz vardı.

Kızlarımız vardı…
Sanki masallardan, düşlerden çıkıp da gelmiş, oturuşu, yürüyüşüyle masallardan gelmiş, gülüşleri, her sözüyle büyüleyici, en önemlisi anneliğin nasıl olacağını öğreten başkalarına kızlarımız vardı. Ararsın ama bulamasın şimdilerde kızlarımız vardı.

Şimdi çok uzaklarda kaldı köylerimiz vardı…
Biz şehirli olduk, global olduk, evrensel insanlarız ve köylerimiz bize çok uzak düştü. Hasret kaldık, iple çektiğimiz, kendimizi gösterdiğimiz, başkalarını gördüğümüz düğünler yapardık, huzur veren bize, köylerimiz vardı..
Sözü mücevher değerinde büyüklerimiz vardı…

Varlıklarının önemini ancak yitirince anlayabildiğimiz. Dağınıklığımızı onların yokluğuna bağladığımız, düşünce elimizden tutacak, kaldıracak büyüklerimiz vardı. Öndersiz kalınca varlığının önemini anladığımız. Zor zamanların insanıydı onlar. Şimdi ötelerden halimize bakıp da halimize acıyan büyüklerimiz nerelerdesiniz şimdi.

Daha nelerimiz vardı…
Bilgimizin, görgümüzün, ötesinde bizim bilemediğimiz, bilemeyeceğimiz…

Özlem, hasret, ihtiyaç vesselam…

Gülay Öztürk

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #99 : 23 Aralık 2009, 23:20:34 »
Kapattık kapılarımızı dostlarımıza

Mesafeler koyduk araya Bir merhaba demek için, girmeleri gerekti sıraya...
Bize çok ihtiyaçları olduğu an Meşguldük,Not bıraksınlardı, sonra arardık, başka zaman...
Sınavdan en iyi notu aldıklarında, gözlerindeki pırıltıyı göremedik,
Bir küçücük armağan veremedik.

Canları yandığında, bize koşamadılar nefes nefese,Ne kadar hasrettiler bir dost sese!

Görüşürüz; ya salı, ya çarşamba günü, diye diye kaçırdık nişanı, düğünü,
Paylaşamadık o en çoskulu anlarını, seveceğimiz yanlarını.
Hayat denen suyun akışında, birlikte çağlayamadık,Ölümlerini bile geç duyduk da, vaktinde ağlayamadık...
Bu hikaye hem acı, hem uzun,

Selam vermeden geçiyoruz artık yanından komşumuzun.Bahanelerle etrafımızı sardık
Oysa biz, biribirimiz için vardık,
Adına huzur dedik, iş dedik, can cana olmaktan vazgeçtik, ..yalnızlığı seçtik.
Herkes bir yalana kandı,
Ne olursa olsun sebep, aslında KAPILAR hep, kendi

üstümüze kapandı!

Gülay öztürk