tesâdüf etmek rastlamak
tesâdüfen (A) [ تصادفا ] rastlantı eseri, rastgele
tesâdüfî (A) [ تصادفی ] rastlantı eseri, rastgele
tesâdüm (A) [ تصادم ] çarpışma, tokuşma
tesâdüm etmek çarpışmak, tokuşmak
tesâhub (A) [ 1 [ تصاحب sahip çıkma 2arkadaşlık etme
tesâmüh (A) [ تسامح ] hoşgörü
tesâmühkâr (A-F) [ تسامحکار ] hoşgörülü
tesâmühkârlık (A-F-T) hoşgörü
tesâmühperver (A-F) [ تشامح پرور ] hoşgörülü
tesânîf (A) [ تصانيف ] kitaplar
tesânüd (A) [ تساند ] dayanışma
tesâud (A) [ تصاعد ] göklere yükselme, ağma
tesâvî (A) [ تساوی ] eşitlik
tesâvîr (A) [ تصاویر ] resimler, tasvirler
tesbîh (A) [ تسبيح ] tespih
tesbît (A) [ 1 [ تثبيت sağlamlaştırma, tutturma 2kanıtlama
tesbît edilmek 1tutturulmak 2kanıtlamak 3belirlenmek
tesbît etmek 1tutturmak 2kanıtlamak 3belirlemek
tescîl (A) [ تسجيل ] kayıt defterine geçirme, sicile kaydetme
tescîl edilmek sicile kaydedilmek
tescîl etmek sicile kaydetmek
tesdîs (A) [ تسدیس ] altılama
tesellî (A) [ تسلی ] avutma
tesellî vermek avutmak
tesellîkâr (A-F) [ تسلی کار ] avutan, teselli veren
tesellüm (A) [ تسلم ] teslim alma
tesellüm etmek teslim almak
teselsül (A) [ تسلسل ] zincirleme
tesettür (A) [ تستر ] örtünme
teseyyüb (A) [ تثيب ] dul kalma
teshîl (A) [ تسهيل ] kolaylaştırma
teshîl etmek kolaylaştırmak
teshîlât (A) [ تسهيلات ] kolaylıklar
teshîr (A) [ تسخير ] ele geçirme
teshîr (A) [ تسحير ] büyüleme
teskîn (A) [ تسکين ] yatıştırma, sakinleştirme
teskîn etmek yatıştırmak, sakinleştirmek
teskîn olmak yatışmak, sakinleşmek
teslîh (A) [ 1 [ تسليح silahlandırma 2silahlandırılma
teslîh edilmek silahlandırılmak
teslîh etmek silahlandırmak
teslîm (A) [ 1 [ تسليم sahibine verme 2hakkını verme, doğrulama
teslîs (A) [ تثليث ] üçleme
tesmîm (A) [ 1 [ تسميم zehirleme 2zehirlenme
tesmîm edilmek zehirlenmek
tesmîm etmek zehirlemek
tesmiye (A) [ تسميه ] adlandırma
tesmiye edilmek adlandırılmak, denilmek
tesmiye etmek adlandırmak, demek
tesmiye olunmak adlandırılmak, denilmek
tesrî’ (A) [ تسریع ] hızlandırma
tesrî’ edilmek hızlandırılmak
tesrî’ etmek hızlandırmak
tesvîd (A) [ 1 [ تسوید karartma 2müsvedde yazma
tesviye (A) [ 1 [ تسویه eşitleme 2düzleme 3sonuçlandırma 4hesap kapatma
tesviye edilmek 1eşitlenmek 2düzlenmek 3sonuçlandırılmak 4hesap
katılmak
tesviye etmek 1eşitlemek 2düzlemek 3sonuçlandırmak 4hesap kapatmak
teşa’şu’ (A) [ تشعشع ] ışıma
teşa’ub (A) [ تشعب ] şubelenme, dallanma
teşâbüh (A) [ تشابه ] benzeşme
teşbîh (A) [ تشبيه ] benzetme
teşbîh edilmek benzetilmek
teşbîh etmek benzetmek
teşcî’ (A) [ تشجيع ] yüreklendirme
teşcî’ edilmek yüreklendirilmek
teşcî’ etmek yüreklendirmek
teşcîr etmek ağaçlandırmak
teşdîd (A) [ تشدید ] şiddetlendirme, arttırma, çoğaltma
teşdîd etmek şiddetlendirmek
teşebbüs (A) [ تشبث ] girişim
teşebbüs etmek girişmek, girişimde bulunmak
teşebbüsât (A) [ تشبثات ] girişimler
teşeccür etmek ağaçlaşmak
teşekkül (A) [ تشکل ] oluşma, oluşum
teşekkül etmek oluşmak
teşekkürât (A) [ تشکرات ] teşekkürler
teşennüc (A) [ تشنج ] kasılma, spazm
teşerrüf (A) [ تشرف ] şereflenme
teşerrüf etmek şereflenmek
teşevvüş (A) [ تشوش ] karışıklık
teşeyyu’ (A) [ تشيع ] şiîlik
teşfiye (A) [ تشفيه ] şifa verme
teşhîr (A) [ 1 [ تشهير meşhur etme 2sergileme 3sergilenme
teşhîr edilmek sergilenmek
teşhîr etmek sergilemek
teşhîs (A) [ 1 [ تشخيص ayırt etme 2kişilik kazandırma 3tanı
teşhîs edilmek 1ayırt edilmek 2tanı konulmak
teşhîs etmek 1ayırt etmek 2tanı koymak
teşhîs olunmak ayırt edilmek
teşkîl (A) [ 1 [ تشکيل şekillendirme, oluşturma 2kurma
teşkîl edilmek kurulmak
teşkîl etmek oluşturmak
teşne (F) [ تشنه ] susuz,susamış
teşnedil (F) [ تشنه دل ] seven, arzulu, can atan
teşrî’ (A) [ تشریع ] yasa koyma
teşrîf (A) [ 1 [ تشریف şereflendirme 2gelme
teşrîfât (A) [ تشریفات ] protokol
teşrîfatçı (A-T) protokol görevlisi
teşrîh (A) [ 1 [ تشریح açma 2açılama, şerh etme 3otopsi 4anatomi
teşrîh etmek açılamak, açıklamalı olarak söylemek veya yazmak
teşrîhhâne (A-F) [ تشریح خانه ] otopsi odası
teşrîk (A) [ تشریک ] ortak etme
teşrîn-i evvel (A-F) [ تشرین اول ] Ekim
teşrîn-i sânî (A-F) [ تشرین ثانی ] Kasım
teşvîk (A) [ تشویق ] şevklendirme
teşvîk edilmek şevklendirilmek
teşvîk etmek şevklendirmek
teşvîkât (A) [ تشویقات ] teşvikler
teşyî’ (A) [ تشييع ] uğurlama
teşyî’ edilmek uğurlanmak
teşyî’ etmek uğurlamak
tetâbuk (A) [ تطابق ] uyma, uygun düşme
tetâbuk etmek uymak, uygun düşmek
tetebbu’ (A) [ تتبع ] derinlemesine araştırma, inceleme
tetebbu’ etmek incelemek
tetebu’ât (A) [ تتبعات ] incelemeler
tetimme (A) [ تتمه ] tamamlayıcı ek
tevâfuk (A) [ توافق ] uygun gelme
tevaggul (A) [ توغل ] sürekli uğraşı
tevahhuş (A) [ توحش ] korku, korkma
tevakki (A) [ توقی ] sakınma, korunma, çekinme
tevakku’ (A) [ توقع ] beklenti
tevakkuf (A) [ توقف ] durma
tevakkuf etmek durmak
tevâlî (A) [ توالی ] kesintisiz sürme, birbirini izleme
tevâlî etmek kesintisiz sürmek, birbirini izlemek
tevânâ (F) [ توانا ] güçlü
tevârîh (A) [ تواریخ ] tarihler
tevârüs (A) [ توارث ] miras alma
tevârüs etmek miras almak
tevâtur (A) [ تواتر ] yaygın söylenti
tevâzu (A) [ تواضع ] alçakgönüllülük
tevâzün (A) [ توازن ] denklik
tevbe (A) [ توبه ] tövbe
tevbîh (A) [ توبيخ ] azarlama, azar
tevbîh olunmak azarlanmak
tevcîh (A) [ 1 [ توجيه yöneltme, yönlendirme 2yorumlama 3rütbe verme
tevdî’ (A) [ تودیع ] bırakma, görev verme
tevdî’ etmek bırakmak
teveccüh (A) [ 1 [ توجه yönelme, dönme 2ilgi gösterme
teveccüh etmek 1yönelmek, dönmek 2ilgi göstermek 3düşmek
tevellüd (A) [ 1 [ تولد doğma 2doğum 3doğum tarihi
tevellüd etmek doğmak
teverrüm (A) [ 1 [ تورم şişme 2verem olma
teverrüm etmek şişmek
tevessü (A) [ توسع ] genişleme
tevessü etmek genişlemek
tevessül (A) [ 1 [ توسل el atma, girişme 3inanma 3sarılma
tevessül etmek 1el atmak 2sarılmak
tevezzü’ (A) [ توزع ] dağılım
tevfîkan (A) [ توفيقا ] -e göre, uyarak, bakılarak
tevhîd (A) [ توحيد ] birleştirme
tevhîd edilmek birleştirilmek
tevhîd etmek birleştirmek
tevhit etmek bk tevhîd etmek
tevkîf (A) [ 1 [ توقيف durdurma 2kapatma 3tutuklama
tevkîf edilmek 1durdurulmak 2kapatılmak 3tutuklanmak
tevkîf etmek 1durdurmak 2kapatmak 3tutuklamak
tevkîl etmek vekil bırakmak
tevlîd (A) [ 1 [ توليد doğurtma, üretme 2meydana getirme
tevlîd etmek 1üretmek 2meydana getirmek
tevsî etmek genişletmek
tevsî’ (A) [ 1 [ توسيع genişletme 2genişletilme
tevsî’ edilmek genişletilmek
tevsîk (A) [ 1 [ توثيق belgeleme 2sağlamlaştırma
tevsîk edilmek belgelendirilmek
tevsîk etmek belgelendirmek
tevşîh (A) [ 1 [ توشيح süsleme 2çifte kafiye kullanma
tevvâb (A) [ 1 [ تواب çok tövbe eden 2tövbe kabul eden Tanrı
tevzî’ (A) [ توزیع ] dağıtım, dağıtma
tevzî’ edilmek dağıtılmak
tevzî’ etmek dağıtmak
teyakkuz (A) [ تيقظ ] uyanıklık
teyemmün (A) [ تيمم ] uğur sayma
tezâd (A) [ تضاد ] zıtlık, çelişki
tezâhür (A) [ تظاهر ] ortaya çıkma, belirme
tezâhür etmek ortaya çıkmak, belirmek
tezâhürât (A) [ 1 [ تظاهرات ortaya çıkışlar, oluşlar 2destekler
tezâyüd (A) [ تزاید ] artma, çoğalma
tezâyüd etmek artmak, çoğalmak
tezekkür (A) [ تذکر ] ele alınma
tezelzül (A) [ تزلزل ] sarsılma, sarsıntı
tezerv (F) [ تذرو ] sülün
tezevvüc (A) [ تزوج ] evllilik, evlenme
tezhîb (A) [ 1 [ تذهيب süsleme 2yaldızlama 3altın sürme
tezkâr (A) [ تذکار ] anma hatırlama
tezkâr eylemek hatırlatmak
tezkîr (A) [ تذکير ] hatırlatma
tezkîr edilmek hatırlatılmak, dile getirilmek
tezkîr etmek hatırlatmak, dile getirmek
tezlîl (A) [ تذليل ] aşağılama, zelil etme
tezvîc (A) [ تزویج ] evlendirme
tezvîc etmek evlendirmek
tezvîr (A) [ تزویر ] arabozuculuk
tezyîd (A) [ تزیيد ] arttırma
tezyîd etmek arttırmak
tezyîd olunmak arttırılmak
tezyîn (A) [ 1 [ تزیين süsleme 2süslenme
tezyîn edilmek süslenmek, bezenmek
tezyînat (A) [ تزیينات ] süslemeler, süsler
tıbb (A) [ طب ] tıp
tıbbî (A) [ طبی ] tıp ile ilgili
tıbbiye (A) [ طبيه ] tıp fakültesi, tıp okulu
tıfl (A) [ طفل ] küçük çocuk
tıflâne (A-F) [ طفلانه ] çocukça, çocuksu
tılâ (A) [ طلاع ] yaldız
tınab (A) [ طناب ] sicim, çadır ipi
tıraş (F) [ تراش ] tıraş
tıynet (A) [ طينت ] mizaç
tıynetsiz (A-T) kötü mayalı, karaktersiz
tîb (A) [ طيب ] güzel koku
ticârethâne (A-F) [ تجارت خانه ] ticaret yapılan işyeri
tîğ (F) [ تيغ ] kılıç
tilâvet (A) [ تلاوت ] güzel Kur’ân okuma
tilâvet etmek usûlüne göre Kur’ân okumak
tilmîz (A) [ تلميذ ] öğrenci
tîmâr (F) [ 1 [ تيمار bakım 2tımar
tîmârhâne (F) [ تيمارخانه ] akıl hastanesi
timsâh (A) [ تمساح ] timsah
timsâl (A) [ 1 [ تمثال resim 2sembol
timsâlî (A) [ تمثالی ] sembolik
tîr (F) [ 1 [ تير ok 2sevgilinin kirpiği
tîrâje (F) [ تيراژه ] gökkuşağı
tîrdân (F) [ تيردان ] okluk, sadak
tîre (F) [ 1 [ تيره karanlık 2bulanık 3koyu
tîrendâz (F) [ تيرانداز ] okçu
tîrkeş (F) [ تيرکش ] okluk, sadak
tiryâk (A) [ 1 [ تریاک panzehir 2afyon
tiryâkî (A) [ 1 [ تریاکی esrarkeş 2sigara tutkunu
tis’a (A) [ تسعه ] dokuz
tis’în (A) [ تسعين ] doksan
tîşe (F) [ 1 [ تيشه keser 2balta
tîz (F) [ 1 [ تيز keskin 2sivri 3çabuk tez
tîzâb (F) [ تيزاب ] kezzap
töhmet (A) [ تهمت ] suç
tu’me (A) [ 1 [ طعمه yem 2yiyecek 2tat
tûde (F) [ توده ] yığın
tufeylât (A) [ طفيلات ] parazitler
tufeylî (A) [ طفيلی ] parazit
tufeyliyet (A) [ طفيليت ] parazitlik
tuffah (A) [ تفاح ] elma
tufû (F) [ 1 [ تفو tükrük 2tüh!
tufûliyyet (A) [ طفوليت ] çocukluk
tuğrâkeş (T-F) [ طغراکش ] tuğracı
tuğyân (A) [ 1 [ طغيان taşkınlık, azgınlık 2taşkın
tuhaf (A) [ 1 [ تحف ilginç 2hediyeler 3gülünç
tuhfe (A) [ تحفه ] hediye
tuhm (F) [ تخم ] tohum
tûl (A) [ 1 [ طول uzunluk 2boylam
tûlânî (A) [ طولانی ] uzunluğuna
tullâb (A) [ طلاب ] öğrenciler
tulû (A) [ طلوع ] doğuş
tulûât (A) [ طلوعات ] doğaçlamalar
tûranî (T-F) [ تورانی ] Turanlı
tûraniyülasl (T-A) [ تورانی الاصل ] Tûran asıllı
turfa (A) [ طرفه ] yepyeni, görülmemiş şey
turre (A) [ طره ] saç lülesi
turş (F) [ ترش ] ekşi
turuk (A) [ طرق ] yollar
turuncî (F) [ ترنجی ] turuncu
tûsen (F) [ توسن ] serkeş at
tûşe (F) [ توشه ] azık
tût (F) [ توت ] dut
tûtî (F) [ طوطی ] papağan, dudu kuşu
tuyûf (A) [ طيوف ] tayflar
tuyûr (A) [ طيور ] kuşlar
tüccâr (A) [ تجار ] tacirler
tükme (F) [ تکمه ] düğme
tünbek (F) [ تنبک ] dümbelek
tünd (F) [ 1 [ تند hızlı 2keskin 3acı 3şiddetli
tündbâd (F) [ تندباد ] kasırga
tündmizâc (F-A) [ تندمزاج ] asabî mizaçlı
türâb (A) [ تراب ] toprak
türb (F) [ ترب ] turp
türbet (F) [ تربت ] türbe
türk 1Türk 2güzel
türkân (T-F) [ 1 [ ترکان Türkler 2güzeller
türkiyât (T-A) [ ترکيات ] Türklük araştırmaları, türkoloji
türktâz (T-F) [ 1 [ ترکتاز koşturma, koşma 2yağmalama
türrehe (A) [ ترهه ] zırva
türşî (F) [ 1 [ ترشی ekşilik 2turşu
türşrû (F) [ ترش رو ] suratı sirke satan, ekşi suratlı
tüvân (F) [ توان ] güç
tüvânâ (F) [ توانا ] güçlü
tüvânger (F) [ توانگر ] zengin