::::la fonten hikayeleri::::

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı insanlar_alemi

  • ****
  • Join Date: Ara 2008
  • Yer: Avusturalya / Ankara
  • 503
  • +42/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • İnşAllah derse yakaran inşaa eder YARADAN...
::::la fonten hikayeleri::::
« : 04 Haziran 2009, 14:27:44 »
Oduncu İle Azrail

Yoksul bir oduncu varmış ormandan odun keser sırtına yüklenip satarmış bir gün gene odunu yüklenmiş gidiyor yol yokuşmuş yaşlı amcanın dizlerinde derman kalmamış odunları yere bırakır der ki:
nedir benim bu geçtiğim borçlar,çocuklar birde bu yıllardır bi rahat nefes alamadım Ey Azrail gelde şu canımı al der demez Araili karşısında bulur azrail der:
buyur benimi çağırdın oduncu:
şey şu odunları sırtıma koyarmısın ama sakın canımı alma elbet bir alacaksın zaten der:
Dertlerden kurtulmak ölüm çare değil insan her çeşit güçlüğe katlanır yeter ki ölüm olmasın.



                             Kurtla Kuzu

Kim daha güçlüyse hep odur haklı; İnanmayan dinlesin bu masalı.
Kuzunun biri su içiyormuş Pırıl pırıl bir dereden. Aç bir kurt çıkagelmiş yukardan, Av peşinde besbelli.
— Vay, demiş öfkeyle; Sen kim oluyorsun da, Suyumu bulandırıyorsun benim? Şimdi anlatırım ben sana.
— Aman efendim, demiş kuzu; Kızmayın da bir bakın nerdeyim. Ben nasıl bulandırırım suyunuzu, Akıntı benden yana.
Siz yukardasınız.
Ben yirmi adım aşağıda.
— Onu bunu bilmem, demiş canavar; Bulandırıyorsun işte, o kadar.
Hem dahası var, hımbıl:
Sen bana küfretmişsin geçen yıl.
— Nasıl olur Devletlim, demiş kuzu; Geçen yıl dünyada yoktum.
Süt kuzusuyum, baksanıza.
43
— Sen değilsen kardeşindir, ukala.
— Kardeşim yok ki küfretsin size.
— Seninkilerden biridir öyleyse; İşiniz gücünüz beni çekiştirmek, Çobanlarınız, köpeklerinizle birleşerek. Hepsini anlattılar bana.
Size artık haddinizi bildirmeli,
Deyip kesmiş devletli;
Kaptığı gibi kuzuyu doğru ormana
Ve orada
Görmüş hesabını güzelce;
Danıştayı, yargıtayı, hepsi içinde.

Çevrimdışı insanlar_alemi

  • ****
  • Join Date: Ara 2008
  • Yer: Avusturalya / Ankara
  • 503
  • +42/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • İnşAllah derse yakaran inşaa eder YARADAN...
::::la fonten hikayeleri::::
« Yanıtla #1 : 04 Haziran 2009, 14:29:20 »
                            Öküz Olmak İsteyen Kurbağa

Bir varmis, bir yokmus evvel zaman içinde kalbur saman içinde öküz olmak isteyen bir kurbaga çikmis karsimiza:
Kurbaga bir öküz görmüs çayirda, o kadar hoslanmis ki, bayilmis boyuna posuna. Kendisine baksaniz, boyu yumurta kadar ama kurbaga bu anlamaz ki , ille de öküze benzeyecek. Öküze bakmis kabarmis, kabardikça sismis., ikinmis, sikinmis , gerilmis. Bir görseniz gerginlikten nefes alamayacak hale gelmis. Esine sormus:
- Nasil hanim öküz kadar oldum mu ?
Hanimi söyel bir sagdan bakmis, birde soldan:
- Nerdeee ? demis .
Kurbaga daha bir hirslanmis
- Al öyleyse demis. Simdi nasilim. Bunu söylemis ya, iyice sismis.Hanim gülmüs :
- Vazgeç . bu sevdadan demis.
Bizimki iyice hiddetlenmis.
-Sen dur hele bakalim demis.Sismis, birdaha, biraz daha. Biraz daha sismis. Derken çat diye çatlamis.
Iste böyle çocuklar, dünya böyle sersemlerle dolu: Her bakkal illa han hamam yaptiracak, her küçük çobanin usaklari olacak, herkes kendinde olmayana böyle hayran hayran bakacak. Ondan sonrada çat diye çatlayacak.

Çevrimdışı insanlar_alemi

  • ****
  • Join Date: Ara 2008
  • Yer: Avusturalya / Ankara
  • 503
  • +42/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • İnşAllah derse yakaran inşaa eder YARADAN...
::::la fonten hikayeleri::::
« Yanıtla #2 : 04 Haziran 2009, 14:31:40 »
                                                Kurt İle Köpek
Bir köpek ormanda gezerken kurtla karşılaşmış. Hasta ve çok zayıflamış olan kurt, ayakta zor durabiliyormuş. Köpek kurdun bu haline çok üzülmüş. "Ne kadar kötü görünüyorsun böyle kurt kardeş?" demiş. "Herkes bizi düşman bilse de, biz uzaktan akrabayız. Doğrusu sana yardım etmek isterim."
"Hiç sorma." demiş kurt. "Ağır bir hastalığa . yakalandığım için uzun süre avlanamadım. Şimdi iyileştim ama bir av yakalayacak kadar gücüm kalmadı artık. Ben de böyle aç susuz dolaşıyorum artık."
"Sen hiç üzülme." demiş köpek. "Ben sana yardım edeceğim. Bu akşam sahibimin düğünü var. Akşam olunca köyün dışındaki çalılıklara gel. Ben sana düğün yemeklerinin artıklarını taşırım."
Birkaç gün boyunca köpek tarafından beslenen kurt, sonunda kendini toparlayıp eski kuvvetine kavuşmuş. Teşekkür edip vedalaştıktan sonra da ormana gitmiş.
Aradan yıllar geçmiş. Köpek iyice yaşlanınca sahibi onu dışarı atmış. Ormanda aylak aylak gezen köpek, eski dostu kurtla karşılaşmış. "Hayrola?" demiş kurt. "Çok perişan görünüyorsun."
Köpek içini çekip; "Yaşlandım artık!" demiş. "Sahibimin işine yaramadığım için beni kovdu."
Kurt; "biz eski dost değil miyiz?" demiş. "Şimdi yardım etme sırası bende. Hatırlasana, benim hayatımı nasıl kurtarmıştın? Hemen bir plan yapmalıyız. Tamam buldum! Senin sahibinin küçük bir çocuğu vardı değil mi? Şimdi ben gidip onu kaçıracağım, sen de geri götüreceksin. Böylece sahibin seni el üstünde tutacak."
Bu sözleri söyleyen kurt, kaşla göz arasında gidip, çocuğu ormana getirmiş. Köydeki herkes silahlanıp ormana koşmuş ancak daha ormana girmeden, yaşlı ve işe yaramaz diye evden kovdukları köpeğin çocuğu geri getirdiğini görmüşler.
Bu olaydan sonra yaşlı köpeğin itibarı öyle artmış ki, insanlar onun kahramanlığını yüzlerce yıl çocuklarına anlatmışlar.
Kurtla köpek arasındaki bu danışıklı dövüşü hiç kimse anlayamamış.
 

Çevrimdışı insanlar_alemi

  • ****
  • Join Date: Ara 2008
  • Yer: Avusturalya / Ankara
  • 503
  • +42/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • İnşAllah derse yakaran inşaa eder YARADAN...
::::la fonten hikayeleri::::
« Yanıtla #3 : 04 Haziran 2009, 14:32:56 »
                       İki Katır

İki katır yürüyormuş yan yana,
Biri yulaf yüklüymüş, biri para:
Köylülerden tuz vergisi toplamışlar,
Koca bir heybe dolusu mangır.
Para yüklü katırda bir çalım, bir çalım,
Başı havalarda,
Boynunda çıngırak şıngır mıngır:
Zenginim zengin der . gibi, sağa sola.
Derken eşkıyalar sökün etmiş;
Doğru vergi katırının üstüne tabii...
Yakalamış geminden, durdurmuşlar.
Katır diretmiş, savunmaya kalkmış parayı.
Eşkıyalar da veryansın etmiş sopayı.
İşte o zaman ağlamış katır,
Ve dert yanmış tanrılara:
— Ben böyle mi olacaktım, demiş, Yulaf yüklü katıra
Fiske bile vurulmasın da, Ben dayak yiyeyim ölesiye!
— Ya, kardeş, demiş öteki;
Yüksek işler iyilik getirmez her zaman; Yulaf taşımakla kalsaydın benim gibi, Başına bir belâ gelmezdi