Kimi zaman ergenlerin sorumluluklarını devre dışı bırakarak, ergenliği bir mazeret olarak kullanıp ebeveynlerine cephe almaları çok üzücü. Ebeveynler sizi anlamalı; ama siz de sorumluluk duygunuzu kaybetmemelisiniz.
Annesi çaresiz ve ne yapacağını bilmez bir vaziyette yakınıyor:
- Anlamıyorum niçin böyle davranıyorsun? Hırçın ve sinirlisin! Niçin?
Ergen kız annesine cevap verme derdindedir:
- Böyle davranmam çok normal anne. Ben ergenim. Ergen olarak zor bir psikoloji yaşıyor olmam ve bazen olumsuz davranmam çok normal. Niçin anlamıyorsunuz bilmiyorum?
Bir zamanlar bireyler ergenlik dönemi içinde bulundukları halde “Şu an ergenlik psikolojisi yaşıyorum ve çevrem beni anlamak zorunda” diye düşünmezlerdi. Bu yazıyı okuyan birçok yetişkin eminim ki bu konuda bana katılmış ve “Biz de ergen olduk; ama hiç ergen olduğumuzu bilemedik. Bırakın bunu, anne babalarımıza söylemeyi kendimiz bile bunun farkında değildik” diyeceklerdir. Gerçekten de öyle çok uzağa gitmeye gerek yok. Bir önceki kuşak üyeleri bile ergenlik kavramının tam olarak farkında değillerdi, değildik. Bu nedenle de ebeveyni suçlama oranı günümüz ergenlerine göre çok daha düşüktü. Fakat günümüzün ergenleri tam olarak ne yaşadıklarının farkındalar. Aynen yukarıda verilen örnekteki gibi, ergenlerin % 90’ı “Beni anlamak zorundasınız; çünkü ben ergenim.” diyorlar. Tabii bu durumun kötü bir hâl olduğunu söylemiyorum. Hatta ergenlerin bu bilinçte olmaları, kendilerini sorgulayabilmeleri, tanımlayabilmeleri ve devamında ifade edebilmeleri oldukça güzel. Ancak bu durumda ebeveynlerin hassasiyetleri ve farkındalıklarını aynen çocukları gibi artırmaları gerekmektedir. Ebeveyn-ergen arası bağların zayıflaması ergenin ailesinden uzaklaşmasına neden olur. Bu durumdaki bir ergen, ebeveynini suçlayacak ve huzuru ev dışında aramaya kalkışacaktır.
***
Ebeveynlerin Bilinçli Olmaları Gerekir
Ebeveynlerin çocuklarını ve bulundukları yaş dönemlerine göre içlerinde bulundukları psikolojiyi bilmeleri gerekir. Özellikle de çocukları ergenlik dönemindeyse bu döneme ait bütün incelikleri ve kendilerini bekleyen bütün durumları bilmek durumundadırlar. Aksi takdirde ergen, ebeveynini yetersiz bulacaktır.
Bu nedenle, şunlara dikkat edilmelidir:
Ebeveynlerin çocuklarından evvel ergenlik dönemi özelliklerine vâkıf olmaları gerekir. Bunun için bu konudaki çeşitli kitapların okunması ve mutlaka Ailem dergimizde yayınlanan Ebeveyn-Ergen Okulu’nun takip edilmesi gerekmektedir.
Çocuk “ben ergenim” deme ihtiyacı hissetmeden siz ona bu dönem psikolojisini anladığınızı ifade edin ve zaman zaman biraz toleranslı davranarak her şeye rağmen çocuğunuzu sevdiğinizi ona hissettirin.
Sadece ergenlik dönemi özelliklerinin değil, içinde bulunulan çağın özellikleri ve çocuğun ilgilendiği kaynakların da bilincinde olunması gerekir. Yani bilgisayar ve internet konusunda veya çocuğun dinlediği müzik türü hakkında bilgi sahibi olmak gibi...
“Biz de ergen olduk; ama hiç senin gibi olmadık!”, “Seninkisi ergenlik değil şımarıklık”, “Ergenlik dönemindesin diye evde olağanüstü hal ilan edeceksin neredeyse!”, gibi... ifadeler espri amaçlı bile kullanılmamalıdır.
Ve çok zaman vurguladığım gibi konuşmalarınızın, ifadelerinizin, tüm davranış ve mimiklerinizin ergenin kişiliğine saygı duyar nitelikte olması gerekir. Aşağılama, eleştirme vs... bu dönemde yapılacak en ciddi hatalardır.
--------------------------------------------------------------------------------
Ergenlere özel
İçinde bulunduğun dönemin farkında olup bunu olumlu yönde kullanabilirsen yetişkinlik döneminde daha başarılı ve sağlam kişilikli biri olabilirsin. Seni tenzih ederek söylüyorum; ama bazı ergenlerin “Ben ergenim!” ifadesini bir savunma olarak kullandıklarını ve sonrasında da çeşitli hatalarını bu şekilde örtmeye çalıştıklarını görüyorum. Bağırabilirim; çünkü ergenim, özgürlük benim de hakkım; istediğim gibi giyinebilmeyim; çünkü ergenim, istediğim zaman ailemle konuşmam; çünkü ergenlik psikolojisi yaşıyorum vs... İşte kimi zaman ergenlerin iradelerini ve sorumluluklarını devre dışı bırakıp, istedikleri olmayınca da şiddetle ebeveynlerine cephe aldıklarına şahit oluyor, çok üzülüyorum. Bu dönemi en tatlı bir biçimde atlatman duasıyla.
Yasemin Yalçın Aktosun