Ağlamak...

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı falcon42

  • falcon42
  • ****
  • Join Date: Oca 2009
  • Yer: Konya
  • 693
  • +137/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ağlamak...
« : 27 Mart 2009, 23:51:02 »
bdkn Allah için yeterince gözünün yaşını akıtamayanlar, kanlarını hiç akıtamazlar.

Kalplerin ölü veya diri olduğu, gözyaşlarından belli olur.

Gözyaşı bir nurdur; İçin, kalbin nurunun dışa yansımasıdır.

Allah için gözyaşı dökemeyen kişinin gözleri yok demektir.

Allah için ağlayamayan göz, büyükçe bir boncuk tanesinden başka nedir ki.

Ağlamak da bir zevktir. Gözün yaşı, özün aşıdır.

Gözyaşı Allah içinse eğer, mübârek ve mukaddestir.

Gözyaşı pişmanlıktır, gözyaşı tevbedir, gözyaşı gözün niyazıdır/duasıdır.

Gözyaşı şükürdür; hamd ve senânın, şükrün gözlerden damla damla akışıdır.

Karanlığın farkında olmaktır ve gelecek adına şafağın müjdesidir gözyaşı.

Keramet, suyun üzerinde yüzmek, havada uçmak değildir; Keramet, gözlerdeki damlalar üzerine binmek, Allah korkusuyla huşu ve heyecanla gönül dünyamızda kanatlanmaktır.

Öteki aleme götürülebilecek tek hediye; amel terazimizi ağdırabilecek tek ağırlıktır gözyaşı.

Gözyaşı, gönlün kor gibi yanan ateşini söndürüp yeniden canlandırmak için gözden kalbe tutulan itfaiye hortumudur.

Gönüldeki Allah sevgisi ve korkusunun dışa yansımasıdır gözyaşı.

Gözyaşı, kalbin tercümanı, muhabbetin sessiz lisanı, günahların gufrânı, kulun Rabbinden rahmet istemesi, yani istirhâmıdır.

Ya ağlayamasaydık o zaman ne olurdu halimiz bu kadar güzel duygular dökülürmüydü o beyaz sayfalara,
tevbeler aklımıza gelirmiydi hiç.Gülünce belkide sadece biz gülmüş oluruz ama ağlayınca ya alemde ağlıyorsa... gull
                                                                                                                                 (alıntı)