Savaşlar ve yıkımlar, ölümler ve kalanlar, acı ve keder üzerine inşa edilmiş yaşamların içinde açan bir gelincik gibidir kelimeler. Ve kısacık ömrüne rağmen çok ama çok değerlidir. Öyle ya o kırmızı kanatları rüzgar katıp önüne götürecektir ya da muzip bir çocuğun ellerinde ziyan oluverecektir o güzellik. Öyle kısacıktır ömrü.
Kelimelerimiz de gelincik kanatları gibi. Uçup gidiverecek gözler önünden. Rüzgar önünde bilmediğimiz topraklara yolculuk edecek, uzaklara çok uzaklara gidecek... Her birimiz bu yüzden kendi gelinciklerimizin kanatlarını üfledik rüzgara doğru. O bilinmedik toprakların üzerinde adını bile bilmediğimiz insanların başlarına konsunlar diye...
Belli mi olur belki birinin gününe kocaman bir gülümseme katar...Kim bilir?