Aşk suçüstü yakalanmıştır...
Bu ayrılığın, bu delilsiz cinayetin tek failiyiz biz...
Sen ve ben...
Suçluyuz sanık sandalyesinde..
Adlarımız mutluluk diyarından sınır dışı edilmişken
Aynı cümlenin icinde özneyle yüklem olmak neye yarar ki...
Artık suçumuz sabit...
Cezamız müebbet...
Şimdi sen başka kollarda
Ben ise karanlığın koynunda yaşamaya mecburuz...
Aşkı öldürmekten yargılanıp bir ömür boyu "yalnızlığa" mahkumuz...
Ne sen bana ait, ne de ben sana...
Artık biz iki yakası hiç kavuşmayacak kör uçurumuz...
Çünkü biz, büyük bir aşkı öldürmekten ömür boyu mahkumuz...
Tamamlanmamış söz olmuşken mutluluğun dudağında
Tek başına acıları sırtlanmak neye yarar ki...
Ömür boyu iki yabancı olacaksa gözlerimiz birbirine
Neye yarar ki aynı cümlede yan yana durmak...
Geleceğine ve yüreğine ayrılık ipotek koymuşken
Neye yarar ki sen diye soğuk duvarlarla konuşmak...
Sen ve ben iki suçluyuz artık...
Şimdi susma vakti...
Ve demir parmakların arasından görebildiğimiz gökyüzüne bakıp bakıp
Bu sevdayı "ayrılığa" gömmeliyiz...
Gömmeliyiz, çünkü biz iki yakası kavuşmayacak iki uçurumuz...
Çünkü biz aşkı ''öldürmekten'' suçluyuz...
Suçlu ayağa kalk...!
Sen ve ben... Ya da biz... Sanık sandalyesindeyiz...
Sen ve ben, ya da hayat... Ayrılığa hüküm giymişsiz...
Çünkü suçumuz sabit...
Cezamız ömür boyu müebbet...!
İsmail SARIGENE