İlaç Bilgisi (FARMAKOLOJİ)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
İlaç Bilgisi (FARMAKOLOJİ)
« Yanıtla #15 : 22 Aralık 2008, 23:07:05 »

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
İlaç Bilgisi (FARMAKOLOJİ)
« Yanıtla #16 : 22 Aralık 2008, 23:07:56 »

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
İlaç Bilgisi (FARMAKOLOJİ)
« Yanıtla #17 : 22 Aralık 2008, 23:08:36 »

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
İlaç Bilgisi (FARMAKOLOJİ)
« Yanıtla #18 : 14 Ocak 2009, 21:37:30 »
İlaÇlarin Yan Etkİlerİ


İlaçlar iki tarafı keskin kılıca benzetilebilir. Bir yönleriyle istenilen etkilerini yaratırlarken diğer yönleriyle de istenmeyen birtakım yan etkiler yaratırlar. Bazı yan etkiler ilacın yüksek dozda kullanılma-larıyla gelişirken, bazıları da doza bağlı olmadan allerjik bir mekanizmayla belirirler. Bu gibi olaylarda “Antijen” ya da “Hapten” olarak etki eden ilaçlar allerjiye yol açarlar. Kimi ilaçlar belli bir dozun üzerinde kullanıldıklarında kanser yapıcı etki gösterirler. Kimi ilaçlar hamile kadının çocuğunu etkileyerek birtakım doğumsal anormalliklere yol açarlar.



Bu gibi ilaçlara “Terato-jen” denir. Bazı ilaçlar da bir süre kullanıldıktan sonra tutsaklığa yol açmaktadırlar. Başlıca iki çeşit tutsaklık vardır. Bunlardan biriıie “Psikolojik tutsaklık” ötekine de “Fiziksel tutsaklık” denir. Fiziksel tutsaklıkta kişi, alıştığı ilacı alamadığı zaman “Abstinans sendromu” denilen birtakım bedensel rahatsızlıklarla karşılaşır. Psikolojik tutsaklık durumundaysa ilaç bulunmadığı zaman bedensel bozukluklar gelişemez. Kimi ilaçlara karşı hastalarda zamanla tolerans gelişir. Bu gibi durumlarda hastada istenilen etkinin yaratılması amacıyla, gereksinim duyulan ilaç dozu gitgide yükseltilir.


Bazı ilaçlara karşı “Taşiflaksi” gelişir. Bu gibi durumlarda kimi ilaçlar sık aralıklarla kullanıldıklarında ilacın istenilen etkileri kaybolur. Buna karşılık ilacın zehirli etkilerine karşı taşiflaksi gelişmez.

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
İlaç Bilgisi (FARMAKOLOJİ)
« Yanıtla #19 : 14 Ocak 2009, 21:38:54 »
SÜLFONAMİDLER:

 Birçok çeşidi bulunan sülfonamidler, sindirim kanalından iyi emilirler. Vücuttaki sülfonamidin yaklaşık % 80′i kanda serbest olarak dolaşırken, ancak % 20 kadarı kanda albüminlere bağlı olarak bulunur. Bu son biçim etkisizdir. İdrarın asitliği arttığında sülfo-namidlerin vücuttan atılmaları azalır. Bu ilaçlar bakterilerin “folik asit” sentezini engellerler. Sülfonamidler zehirli maddeler değillerdir. Ancak bazen anemiye (kansızlık), böbrek taşlarına, kum dökmeye (kristallin) ve allerjik tepkilere yol açabilirler.

Günümüzde çeşitli ve etkili çok sayıda antibiyotik bulunmasına karşın sülfonamidler oldukça sık ve kolaylıkla kullanılan ilaçlardır. Bazı idrar yolları ve sindirim kanalı infeksiyonl arında sülfonamidler özellikle seçilen ilaçlardır. İdrar yolları infek-siyonlarının tedavisinde etkili bir biçimde yararlanılan sülfonamidler şunlardır: “Sülfizoksazol”, “Sülfümetoksazol”, “Sülfaklorpiridazin”, “Sülfi-somidin”.

Sindirim kanalı infeksiyonlarında “Sülfoguani-din”, “Sülsmilsülfatiazol”, “Ftalilsülfatiazol” adlı sülfonamidlerden yararlanılır. Bu sülfonamidler kalıp bakteriler üzerinde etkileri gösterirler.
“Gümüş sülfadiazin” derideki yaralarda ve yanıklarda kullanılan süifonamiddir.