İLAÇ VERME YOLLARI (ROUTES OF ADMİNİSTRATİON)
İlacın etkisi, ilacın vücuda veriliş yoluyla ilgilidir. Bir ilacın uygulandığı yol diğer ilaç için uygun olmayabilir. Bu nedenle ilaçların vücuda veriliş yöntemleri iyi bilinmelidir.
Oral ( Ağızdan – per os )
Birçok hasta ilaçlarını evinde acısız, en uygun ve ekonomik bir yöntem olan ağız yoluyla alır. Ağız yoluyla ilaç alındığında, mide ve bağırsaklardan emilimi nedeniyle etkisi 30 ila 90 dakikada ortaya çıkar.
Rektal
Bazı durumlarda (Örnek: hasta kusuyorsa, bilinci kapalıysa, kasılma nöbeti geçiriyorsa vb) ağız yoluyla ilaç vermek mümkün olmayabilir, bu durumlarda rektal yol tercih edilir. Rektal mukozadan emilim hızlıdır.
Oral ve rektal yol ile ilaç alımına “enteral yol” adı verilir, bu yollarla alınan ilaçlar mide ve bağırsaktan emilirler. Aşağıdaki yöntemlere ise ”parenteral yol” denilmektedir.
Intravenous (IV, damar yolu )
En hızlı ve etkili ilaç veriliş yolu damar yoludur. İlaç doğrudan kan akımına katılarak, en kısa zamanda hedef organa ulaşmaktadır. Emilim sırasında görülen ilaç kaybı bu yöntemde söz konusu değildir. Bu yöntemle istenilen miktar belirlenen zamanda hastaya uygulanabilmekte ve ilacın dozu da kontrol altında tutulabilmektedir. Bu aynı zamanda en tehlikeli yöntemdir. Kalbin bir atımında tüm ilaç istenilen organa ulaşmakta bu da toksik reaksiyona neden olabilmektedir.
IV yolla uygulamada ilaç 12 saniye içinde emilebilmektedir (absorbe edilebilmektedir). Emilim hızı, kalp rahatsızlığı olanlarda, daha uzun bir sirkülasyon (dolaşım) nedeniyle daha yavaş gerçekleşmektedir. Kalp durmasında ve hastaya kalp masajı uygulanırken damar içinden uygulanan ilacın hedef organa ulaşması normal süreden 3 ya da 4 kat daha uzun bir zaman alır. Bu nedenle, kalp masajı uygulanan hastaya verilen ilacın ancak 1 ila 2 dakika sonra kana karıştığından emin olunabilir.
Genel olarak, damar içine ilaçlar yavaş verilmelidir.
Intramuscular (IM, Kas içine)
Kas içine ilaç verilişinde ilacın etkisi damar içine uygulamaya göre çok daha yavaştır. İlaç önce kastan emilir, daha sonra kana karışır. Bu nedenle damar içine göre daha uzun sürede etki eder. Kas içinden veya deri altı dokusundan ilaç verileceği zaman kasta ve periferik dokuda kan akımının yeterli olmasına dikkat edilir (şokta ve kalp durmasında uygulanmaz). Bundan dolayı kas içine uygulama yalnızca dolaşımı yeterli olan hastalarda uygulanır.
“ PERİFERİK PERFÜZYONU YETERLİ OLMAYAN HASTALARDA,
DAMAR İÇİNE VEYA DERİ ALTINA İLAÇ UYGULANMAZ ”
Subcutaneous ( Deri altına )
İlaç, deri altına, yağ tabakasına veya onun altındaki dokuya enjekte edilir. Deri altı dokusuna sınırlı miktarlarda (2 ml’ den az) ve tahrişe neden olmayan ilaçlar enjekte edilir. Bu uygulamada ilacın emilimi yavaştır; etki süresi damar içine uygulanan ilaçlara göre daha uzundur. İlacın en etkin olduğu düzeye ulaşma süresi 30. dakikadır. Astım krizlerinde epinefrin(adrenalin) deri altına uygulanır. Genelde ilaç, üst kolun dış tarafındaki dokuya veya bacağın üst yarısına veya karın bölgesine uygulanır.
Inhalation ( solunum yoluyla )
Aerosol Bronkodilatörler, bronkosol ve medihalers gibi ilaçlar solunum yoluyla verilmektedir. Kişi solunum yaparken, ilaç kabını ağzına dayayarak, toz ya da püskürtme şeklindeki ilacı doğrudan akciğerlerine çeker ve ilaç kısa sürede kana karışır.
Endotracheal ( tracheal )
Bazı ilaçlar bronş zarlarından çok hızlı emilirler dolayısıyla da çok hızlı etki ederler. Bu ilaçlar endotrakeal tüpten verilirler. Bu yolla verilen ilaçlar: Atropine, Valium, Epinephrine, Lidocaine.
“BU LİSTEDE YERALMAYAN İLAÇLAR ENDOTRAKEAL YOLLA VERİLEMEZ”
Sublingual (SL, Dil altı)
Sublingual yol, ilacın dil altına konularak etkisini gösterdiği yoldur. Nitrogliserin (İsordil 5mg) genellikle bu yolla alınır. Dil altına verilen ilaçlar çok hızlı emilirler. Ve birkaç dakika içinde etkilerini gösterirler.
Topical ( lokal, deri )
İlaçlar deriye de uygulanabilir. Genel olarak -intact skin- deri, ilaçların emilimine karşı bir engel oluşturur. Ancak bazı ilaçlar çok düşük hızda da olsa bu engeli aşmaktadırlar. Bu yolla ilaç verildiğinde ilacın etkisi uzun süre devam eder. Bazı kalp hastalarında nitrogliserin deri üzerine uygulanabilmektedir (flaster gibi yapıştırılarak uygulanır). Aynı şekilde estrogenlerde ( kadın hormonları) deriye uygulanabilmektedir.
Intracardiac ( kalp içine )
İlacın doğrudan göğüs duvarından kalbe enjekte edilmesidir. Bu yöntem son çare olarak kullanılmaktadır. Kalp durması gibi durumlarda epinefrin kalp içine doğrudan enjekte edilir. Bu yöntemin, damar içi veya endotracheal uygulamaya göre herhangi bir avantajı yoktur. Ve bazı tehlikeli etkileri de görülebilir. Koroner damarlarda hasara, pneumotoraksa, Ventriküler fibrilasyona (VF ) sebep olabilir. Intrakardiyak ilaç uygulamasında, kalp masajı yapılıyorsa kalp basısına ara verilmelidir. Bu yöntem IV ve endotracheal tüp yöntemlerinin başarısızlığa uğraması durumunda uygulanmalıdır.
EMİLİM HIZI (-ORANI, RATES OF ABSORPTİON)
İlaçların emilim hızı ilacın veriliş yöntemiyle ilgilidir. Damar içine ilaç uygulandığında ilacın kana karışması çok hızlıdır. Endotrakeal tüpten verildiğinde solunum mukozasından emilim damar yoluna yakın bir hızdadır. Rektum gibi mukoza yüzeylerinden de emilim çok hızlıdır. Kas içine ilaç verildiğinde emilim daha yavaştır. Aynı şekilde deri altına ( subcutaneous ) ilaç uygulandığında da ilacın kana karışması zaman aldığından emilim de yavaştır. Oral ilaç alımında ise ilacın kana karışması diğer yöntemlere göre daha yavaştır. İlacın kana karışımının en yavaş olduğu yol deri yoludur.