Kime Emanet
Hak Nebi'nin dilinde nifak sayılmış emanete ihanet
Tohum toprağa, yavru yuvaya, yuva anaya emanet
Şak şak olmuş toprak suya, su buluta emanet
Yusuf kuyuya, Mısır Yusuf'a emanet
Hak Nebi mağaraya, Medine Hak Nebi'ye emanet
İbrahim ateşe, İsmail bıçağa emanet,
Ne bıçak, ne ateş, ne kuyu, nede mağara etmedi ihanet
Yüzyılın İbrahimleri sana emanet...
Arkadaş! Gel sen de bir kor gibi yak sineni
Çünkü hepsi Allah'a emanet
İçine doğru derinleş, dibi görünmeyen bir kuyu ol,
Sakla Yusuf'ları koynunda
Yusuflar sana emanet
Mağarada yılan olma, güvercin gibi vefalı,
Örümcek gibi tehlikelere perdekar ol,
Mağara gibi al Muhammedleri, al yedi genci, al bütün gençliği
Hz. Sümeyra, Hak Nebi'yi çocuklarına emanet etti.
"Sakın O'na bir şey olursa eve dönmeyin" dedi
Dönmeden, emanete sahip çıkamayacaklarını anlayınca
vazgeçtiler eve dönmekten..
Evlerinden çıkamayanlar neyin emanetçisi acaba?
Bilecik istasyonunda yaşlı ana, oğlunu cepheye uğurlarken
O'na "oğlum babanı Dimetoka'da, dayını Şibko'da, ağabeylerini
Çanakkale'de kaybettim. Sen benim son yongamsın.
Sen de dönmezsen ben Allah'a emanet" diyordu.
Ve ilave ediyordu "Git, sen de git
Minareler ezansız, camiler Kurânsız kalacaksa sen de git"
Ezan, Kurân, vatan kime emanet?
Galiçya'da, Şibkoda, Dimetoka'da kalanların çocukları kime emanet?..
"Ben sağ dönseydim uğrunda öldüğüm Kurân'ın,
canımdan çok sevdiğim İslam'ı yavruma öğretirdim."
diyen ve fakat şimdi mabet yüzü görmeyen bu şehit çocukları
kime emanet?..
Cafer-i Tayyar şehit olmuştu.
Hak Nebi geldi, yetimlerin başını okşadı ve ağladı.
Baş okşayan kim? Gözyaşı kime emanet?
Cephede kanlar içinde son anlarını yaşarken,
Vücudundan kanlı kurşunu çıkarıp
"Arkadaşım Memiş, şunu al oğluma emanet et,
ben yaşadığım sürece vazifemi yaptım,
inandığım mukaddesler uğruna can veriyorum,
Senden de bunun hakkını vermeni istiyorum" dediğimi ilet.
Mukaddes kurşun kime emanet?..
Sütçü imamım! 2 bacımızın yaşmağını aldılar diye
Maraş'ı kana buladın.
Senin şuurun kime, yaşamak kime emanet?
Şair Hz. Amine'ye "Ey Ebva'da yatan ölü,
Bahçende açtı dünyanın en güzel gülü"
Derken bahçe kime, gül kime emanet...
Bilâl'ler, dem tutan bülbüller nerede?
Arkadaş, gülde, bülbülde, bağda, bahçıvanda
bıçak altındaki İsmailler
Ateş içindeki İbrahimler, kuyudaki Yusuflar
Şu gerideki isimsiz kümbet
Şu ilerideki ıssız mabet,
Unutma hepsi sana emanet...