Özne ile yüklem arasında tekillik, çoğulluk ve kişi uyumsuzluğunun yanında, özne eksikliği de anlatım bozukluğuna yol açar.
Özne, cümlenin temel ögesidir. Yüklemde bildirilen iş, oluş ya da hareketi yapan durumundadır. Yüklemdeki eyleme göre öznenin olmaması ya da bir öznenin birden fazla yükleme bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Bu, daha çok sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkan bir bozukluktur.
Örnek
» Bir milletin dili ve edebiyatı hür olmadıkça yükselemez.
cümlesinde özne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. Bu cümlede özne belirtilmemiş, bu da ifadeyi eksik bırakmıştır. Cümleye özne getirerek bozukluğu giderebiliriz:
“Bir milletin dili ve edebiyatı hür olmadıkça o millet yükselemez.”
Bu cümle başka şekilde de düzeltilebilir:
“Bir millet, dili ve edebiyatı hür olmadıkça yükselemez.”
Örnek
» Herkes ondan nefret ediyor, onun yüzünü bile görmek istemiyordu.
cümlesinde “herkes” öznedir. Bu özne “nefret ediyor.” ve “görmek istemiyordu.” yüklemlerine bağlanamadığından bozukluk meydana gelmiştir.
“Herkes ondan nefret ediyor.” doğru. Ama: “Herkes onun yüzünü bile görmek istemiyordu.” cümlesinde “herkes” öznesi “görmek istemiyordu” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye özne getirilmeli, ifade düzeltilmelidir:
“Herkes ondan nefret ediyor, hiç kimse onun yüzünü bile görmek istemiyordu.”
özne yüklem özne yüklem
Örnek
» Onun tezi yakında bitecek ve öğretmen olarak göreve başlayacak.
cümlesinde “özne” eksikliği bozukluğa yol açmış. Bu cümlede “onun tezi” ikinci cümlenin öznesi olarak da görüldüğünden anlatım bozulmuştur. Bu bozukluk ikinci cümleye özne getirilerek giderilebilir:
“Onun tezi yakında bitecek ve o öğretmen olarak göreve başlayacak.”
özne yüklem özne yüklem