Kariyer Hedeflerimizi Belirlemek
“Kariyer yapmada iki olanak vardır. Ya gerçekten bir şeyler yaparsınız, ya da bir şeyler yaptığınızı iddia edersiniz. Çünkü burada rekabet en azından ikincisinde olduğu kadar büyük değildir.”J.Kaya
İş görüşmelerinde özellikle çalışma yaşamının başlarında sıkça sorulan sorulardan biri, “E, peki, kariyer hedefleriniz nelerdir ?” İşte 10 puanlık bir uzmanlık sorusu… Eğer önceden böyle bir soru için hazırlanmamışsanız, kem küm edersiniz… Önceden hazırlansanız bile yine de ne söyleyeceğiniz konusunda tereddüt edersiniz, çünkü karşınızdakinin söylediklerinize nasıl bir tepki vereceğini kestiremezsiniz.
Gerçekten, özellikle iş görüşmelerinde bu soruya cevap vermek güçtür. Çünkü somut kariyer hedefleriniz firmanın size sunabileceği olanaklardan çok farklı ise, işi kaybetme olasılığınız yüksektir. Eğer belirlenmiş kariyer hedefleriniz yoksa, bu soruyu yuvarlak laflarla geçiştirirsiniz. Bu ortalama cevaplardan biri de “niteliklerimi en iyi kullanabileceğim ve kendimi geliştirebileceğim bir çalışma ortamında kariyer yapmak” tarzındadır. Hedef dediğin kişiye yön gösterir, kim böyle bir hedefe göre yönünü belirleyebilir ? Tabii bu cevap karşısında görüşmeci sizin aslında somut kariyer hedeflerinizin olmadığını hemen anlar ve sizin gerçekte ne istediğinizi bilmediğinizi düşünür.
Kariyer hedeflerimiz, bireysel vizyonumuzun çalışma yaşamındaki somut uzantılarıdır. Bu konuyu biraz açacak olursak : Bireysel vizyonumuz bu dünyada nasıl iz bırakacağımıza ilişkin bir öngörümüzdür. Bunun için de yaşamımızın sonraki dönemlerinde olmak istediğimiz noktayı ve bu noktaya ulaşırken izleyeceğimiz yolu, yani ilke ve değerlerimizi belirleriz. Bireysel hedeflerimiz ise bu vizyonumuzu gerçekleştirmek yolunda atacağımız somut adımlardır. İşte kariyer hedefleri, vizyonumuzu gerçekleştirmek için belirlediğimiz somut hedeflerin çalışma yaşamına ilişkin bölümüdür.
Bu noktada “vizyon” ve “hedef” arasındaki ilişkilere de değinmekte yarar vardır. Örneğin “zengin olmak”, ya da “büyük bir şirkette genel müdür olmak”, bir “vizyon” olabilir mi ? Çoğunlukla bireyler vizyon ile hedefleri birbirine karıştırırlar. Bireyin vizyonu ile bazı noktalar belirlenir. Ancak, “iyi bir eş olmak, çocuklara iyi bir eğitim vermek, mesleğinde bilgisi ile tanınmış olmak vb.” gibi noktalar, ulaşılabilecek somut bir noktadan çok, soyut bir konumu ifade eder. Bir anlamda bunlar, bireyin amaçlarını ve yaşamının anlamını oluşturur. Vizyon soyut olduğu için de, vizyon ile belirlenen noktalara da tam anlamı ile ulaşmak mümkün değildir (1). Oysa hedefler somut olarak ulaşılabilecek noktaları ifade ederler. Bu bağlamda kariyer hedeflerinden söz edebilmek için, bunların somut ve ulaşılabilir olmaları gerekir.
Bireysel vizyon ile kariyer hedefleri arasındaki bu yakın ilişki, kariyer hedeflerimizin vizyonumuza uygun olması gerekliliğini ortaya çıkarır. Bu yüzdendir ki yazı dizimizde öncelikle bireysel vizyonumuzun belirlenmesi konusunu işledim. Vizyonumuzu belirlemeden kariyer hedefleri belirlemek, ne istediğimizi bilmeden ulaşılacak hedefler saptamaktır. Tamam, bu noktaya gidelim, ama, niye ? Geçen yazımızdaki tatil örneğine dönecek olursak vizyon belirlemeden kariyer hedefi belirlemek, o tatilden ne beklediğimizi bilmeden gidilecek yeri saptamaya benzer. Böyle bir tatilden ne kadar zevk alabiliriz ?
Demek oluyor ki sağlıklı bir şekilde kariyer hedeflerimizi belirlemek için öncelikle bireysel vizyonumuzu netleştirmeliyiz. Sadece bu yeterli mi? Kuşkusuz hayır… Bireysel yetkinliklerimiz de kariyer hedeflerimizin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Ancak yetkinliklerimizi geliştirmek büyük ölçüde mümkün olduğundan, önceliği kariyer hedeflerimizi belirlemeye verdim. Aslında bireysel yetkinlikler ile kariyer hedefleri arasında bir tavuk - yumurta ilişkisi vardır. Şöyleki, yetkinkinliklerimiz kariyer hedeflerimizin belirlenmesinde önemli girdi sağlar, buna karşılık ise yetkinliklerimizi bilinçli bir şekilde kariyer hedeflerimiz doğrultusunda geliştirebiliriz. Dolayısı ile bir döngü sözkonusudur. Bu döngüye bir yerden başlamak gerekirse bunun, kariyer hedeflerinin belirlenmesi olduğu inancındayım.
Kariyer gelişimi dendiğinde, genellikle hiyerarşik olarak yükselmek, buna bağlı olarak da kariyer hedeflerinin de mevki olarak yüksek noktalar olması gerektiği anlayışı hakimdir. Oysa gerçekte böyle bir zorunluluk yoktur. Özellikle iki konuda araştırma yaparken elde ettiğim bulgular, beni böyle bir düşünce tarzına yöneltti. Bunlardan biri emeklilikte kariyer konusu idi. Eğer kariyer hedefleri olarak sürekli daha üst pozisyonlar dikkate alınacak olursa, emekliye ayrıldıktan sonra da çalışma yaşamına devam edenlerin çok büyük bir bölümü için kariyer hedefleri belirlemekten söz edilemeyecekti. Oysa biliyoruz ki emekli olduktan sonra paraya çok ihtiyacı olmayan kişiler kendilerine yeni uğraşlar edinebiliyorlar ve bazı hedefler belirleyebiliyorlar. Diğer bir çelişkiyi Avukatlıkta kariyer konusunu araştırırken yaşadım. Çünkü avukatlıkta ülkemizde diğer bazı ülkelerde olduğu gibi hiyerarşik bir yapı yoktu. 1 senelik avukatla 30 senelik avukat en azından teorik olarak her düzey yargı organı önünde dava takip edebiliyorlardı. Yükselecek daha üst bir pozisyon olmadığı için, o zaman avukatlar için de herhangi bir kariyer hedefi belirlenmesinden söz edilemeyecekti. Oysa yine biliyoruz ki avukatlık mesleğinde gelişmek için bir avukatın, çalışma yaşamına ilişkin bazı hedefler belirlemesi gerekir ki bu da kariyer hedeflerinden başka birşey değildir.
Kamu kesiminde çalışılacak ise kariyer hedeflerini belirlemek nisbeten kolaydır. Örneğin asker, hakim, öğretim üyesi iseniz hem kariyer hedeflerinizi kolayca belirleyebilir, hem de bu hedeflere ulaşacak yolları daha mesleğe girişinizden itibaren öğrenebilirsiniz. Ancak özel sektörde kariyer hedeflerini belirlemek o kadar kolay değildir. Hele çalışma yaşamının başlarında sağlıklıklı kariyer hedefleri belirlemek imkansız değilse de çok zordur. Bu yüzden yazımın bundan sonraki kısmını, sağlıklı kariyer hedefleri belirlemek için yapılması gereken faaliyetlere ayıracağım.
Kariyer hedeflerinin belirlenmesi dendiğinde bir çok kişi bu kavramın çok soyut olduğunu düşünür. Aslında haksız da sayılmazlar. Bu yüzden bu kavramı, sonuçta kariyer hedeflerimizin belirlenmesini sağlayacak daha somut bir takım parçalara böldüm. Bu parçalar “hedef uzmanlık alanlarının belirlenmesi”, “hedef çalışma ortamlarının belirlenmesi” ve “hedef pozisyonların belirlenmesi”nden ibarettir. Tüm bu kavramlar Bireysel Kariyer Yönetimi kitabımda “Kariyer hedeflerinin belirlenmesi” başlığı altında detaylı olarak açıklanmış olup sitemizin bireysel kariyer yönetimi bölümünde iş arama aşamaları arasında bu bilgilere ulaşabilirsiniz. Gereksiz tekrarlara girmeden burada yazılanlara ek olarak bir kaç noktayı belirtmek istiyorum.
Sağlıklı kararlar alabilmek, doğru veriler ile sistematik bir şekilde düşünmeye bağlıdır. Kariyer hedeflerini bu şekilde alt unsurlara ayırmam, sistematik düşünce tarzına bir örnektir. Kariyer hedeflerini bu tarzda açıklayan yerli ya da yabancı bir kaynak yoktur. Bu benim düşünce biçimimdir. Siz daha sistematik başka bir yaklaşım getirebilirsiniz. Önemli olan, düşünce biçiminizin açıklanabilir bir sistematiğinin olmasıdır.
Kariyer hedeflerinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesindeki en büyük güçlük ise bu konuda gerekebilecek doğru veriye ulaşmaktır. Hatta çoğu zaman doğrusunu bir yana bırakın, “veri” bile bulmak çok güçtür. Oysa gelişmiş ülkelerde sağlıklı kariyer hedefleri belirleyebilmek için oldukça profesyonel şekilde hazırlanmış bir çok veriye ulaşabilirsiniz. Örneğin Amerikan Çalışma Bürosunun web sitesinden çeşitli çalışma alanları ile ilgili oldukça kapsamlı bilgiler alabilirsiniz. Burada her bir çalışma alanındaki çeşitli pozisyonlar, bunların genel görev kapsamı, bu pozisyonlar için gerekli nitelikler, çalışma ortamları ve koşulları, yaklaşık ücretleri, gelişme olanakları gibi kariyer hedeflerinin belirlenmesinde son derece kullanışlı bilgiler yer almaktadır.
Yine Amerika’da belirli bir alanda kariyer gelişimi için oldukça yararlı bilgiler veren kitaplar dizisi bulunmaktadır. Örneğin insan kaynakları yönetiminde kariyer konusunu işleyen 160 sayfalık bir kitapta(2), önce insan kaynakları yönetiminin ne olduğu ve çerçevesi açıklanmakta, daha sonra bunun çalışma yaşamındaki uygulamaları özetlenmektedir. Sonraki bölümlerde bu alanın özellikleri ve çalışma koşulları, bu alanda çalışacaklarda bulunması gereken nitelikler ve hazırlık için neler yapılması gerektiği, bu alanda çalışmaya nasıl başlanacağı, mesleki gelişim için yapılması gerekenler, güncel insan kaynakları konuları, bu alandaki mesleki organizasyonlar ve daha detaylı bilgilerin nereden temin edileceği açıklanmaktadır.
Ülkemizdeki duruma gelecek olursak, Çalışma Bakanlığının bu tür detaylı verileri bulunmamaktadır. Türkiye İş Kurumunun, sınırlı sayıda meslek için hazırlamış olduğu ve her mesleğin yine yukarıdaki konuları içerecek şekilde iki sayfada özetlendiği bir meslekler rehberi çalışması vardır. Ancak bu çalışma daha çok lise öğrencilerine okul seçiminde yardımcı olabilecek şekilde çok temel bilgileri vermektedir. Yine meslekler rehberi niteliğinde yayınlanan bazı kitaplar ile meslekleri tanıtıcı yetersiz gazete ekleri, üniversite seçimine yöneliktir. Bazı mesleki kuruluşların dergilerinde yayınlanan sınırlı sayıda makale dışında kariyer hedeflerini belirlemeye yarayabilecek sistematik olarak düzenlenmiş veri kaynakları bulunmamaktadır. Bu konuda “Hukukta Kariyer ve Avukatlıkta Mesleki Gelişim” konulu kapsamlı bir araştırmam, (arzu edilenden uzak olmakla birlikte) bu tür bir çalışma için kısmen bir fikir verebilir. Hukukçulara ise kesinlikle okumalarını öneririm.
Öyleyse ne yapacağız ? Örneğin Tıpta okuyorsunuz, ya da yeni mezunsunuz, kendinize nasıl bir yön çizeceksiniz ? Acaba bu alanda yabancı ülkeler için yazılmış kariyer kitaplarından yararlanabilirmiyiz ? Hiç tavsiye etmem… Kuşkusuz temel kavramlar çok benzer olacaktır, örneğin akademik kariyer yapmak isterseniz, bu kitapların yararı olabilir. Ancak kamu ve özel sektör hastanelerinde çalışmak istiyorsanız bu tür kitapların size çok fazla yararı olmaz. Çünkü Amerika için yazılmış bir kitapta amerikan sağlık sistemi, Amerikadaki çalışma koşulları ve gelişim olanakları anlatılmaktadır. Burada yazılanlara göre ülkemizde kendinize yön çizmeye kalkarsanız, size uzaylı gibi davranırlar!…
Bu durumda kariyer hedeflerinizi belirlemek için gerekli verileri biraz zahmetli olsa da siz araştırıp toplamak zorundasınız. Bu konuda bir kaç somut öneri verebilirim. Mesleki dergilerde bazen o mesleğin çalışma koşulları ile ilgili bazı makale/yazılara rastlayabilirsiniz. Meslek kuruluşlarının bu konuda yayınları olabilir, ya da panel, konferans gibi etkinliklerde bu konuları işleyebilirler. Yine mesleğin çalışma koşullarına ilişkin en sağlıklı bilgileri o meslekte çalışan deneyimli kişilerden öğrenebilirsiniz. Özellikle mesleğinde başarılı olan kişilerin meslek ile ilgili düşüncelerini, gözlemlerini ve önerilerini izlemekte yarar var. Ancak tek bir kaynaktan elde edilen bilgilerin yeterli olmayabileceğini ve mümkün olduğunca çok çeşitli kaynaklardan veri toplamanız gerektiğini hatırlatmak isterim.
Kariyer hedeflerini sağlıklı bir şekilde belirlemek çok önemli ve bunun için çaba sarfetmeye değer…. Sitenin okuyucu kitlesinin çoğunlukla üniversite öğrencileri yada yeni mezunlar olduğunu bildiğim için bu konu üzerinde biraz daha durmak istiyorum. Üniversitede okurken kariyer yapmak ne anlam ifade ediyor (ki tartışma gruplarının bir konusu da bu idi), öğrenci iken neler yapabiliriz ? Bu konudaki görüşlerimi de gelecek yazıma bırakıyorum.
Sevgiyle kalın…
Mehmet Cemil Özden