Avukat - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Avukat - Ansiklopedik Bilgi
« : 23 Mayıs 2014, 09:24:08 »
Alm. Rechtsanwalt (m), Fr. Avocat, İng. Lawyer, Advocate.
Kanunların tam olarak tatbikinde, haklı ile haksızın ayırt edilmesinde, mahkemelerde başkalarının hakkını arama ve korumada, dolayısıyla adaletin tecellisinde bir nevi amme hizmeti gören ve bunu kendisine meslek edinen ve kanunun icabettirdiği şartlara haiz kimse.

Avukat, hukuk fakültesi mezunu, avukatlık stajı yapmış, avukatlık sınavını geçerek avukatlık mesleğini serbest veya bir kuruma bağlı olarak icra eden kişidir.

Avukatlar genellikle çalıştıkları şehirde bulunan baroya kayıtlı olarak faaliyet gösterirler. Avukat, uyuşmazlıkların doğumundan başlayarak, mahkeme aşaması ve hakkın teslimine kadar olan süreçte kişileri temsil eder. Avukat sadece iş ve dava takibi yapmaz, aynı zamanda hukuki konularda danışmanlık, hakemlik, arabuluculuk görevlerini de yerine getirebilir.

Önce Eski Yunan’da, sonra Roma’da mahkemeye düşenlerin akraba ve arkadaşlarına, onları yargı organı önünde savunma imkanı verildi. İlk olarak l274’te Fransa’da avukatlık yemini tatbik edildi.

Türkiye’de avukatlık, başlangıçta “dava vekilliği” şeklinde görülmüştür. Dava vekilliği yüz yıl önce, hükumete vekalet şeklinde başlamış, ancak usul hükümlerinin kabulü, davalarda tarafları temsil edenlerin hukuki bilgiye sahip olmaları mecburiyetini doğurunca, meslek haline geldi ve “muhamat” adıyla anıldı. Dava vekillerine de “muhami” denildi.

Dava vekillerinin durumu l8 Şevval l292 tarihli nizamname ile düzenlendi. 3499 sayılı kanun ve daha sonra l969 yılında kabul edilen ll36 sayılı Avukatlık Kanunu, avukatların ve dava vekillerinin durumunu açıklığa kavuşturdu.

En az üç avukat ve dava vekili bulunmayan yerlerde, baroda tutulan özel listeye yazılmış ve en az l0 sene mahkemelerde, savcılık ve icra dairelerinde katiplik yapmış olan dava takipçileri davada vekil olabilirler. Dava vekilliği kaldırılmıştır, ancak 1 Aralık l939 tarihinde dava vekaleti ruhsatına sahip olanlar devam edebilmektedir.

Avukatlık mesleği, barolara kayıtlı ve belli vasıfları haiz kimselerin yapabileceği ve kamu hizmeti niteliğinde serbest bir meslektir. Avukat olabilmek için, Hukuk Fakültesi mezunu, barolara kayıtlı, bir sene staj yapmış olmak ve kamu hizmetlerinden yasaklanmamış bulunmak gerekir.

Türkiye'de avukatlık
Türkiye'de avukatlık bir kamu hizmeti ve serbest meslek olarak kabul edilmektedir. Avukatlar, hakim ve savcılar gibi yargı erkinin kurucu unsur olup bağımsız savunmayı serbestçe temsil ederler (Av. K. m. 1). Kural olarak bağımsız olan avukatların devlet kurumlarında ve özel işletmelerde çalışmaları mümkündür.

Avukatlığın amacı
Türkiye'de avukatlığın amacı; hukuki ilişkilerin düzenlenmesini, her türlü hukuki olay ve uyuşmazlığın adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümü ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder. Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı olmak üzere, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alabilmek için avukatın vekaletname ibraz etmesi gerekir (Av. K. m. 2).

Avukatlık tekeli
Türkiye'de hukuki meselelerde görüş bildirmek, mahkeme, hakem veya yargılama yetkisi bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroya kayıtlı avukatların yapabileceği işlerdir. Avukatlar sayılanlar dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler (Av. K. m. 35).

Avukatlık Kanunun'da 2001 yılında 4667 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle avukat, "yargının kurucu unsuru" olarak tanımlanmıştır. Bu yasal tanım ile avukatların üç temel erk'ten biri olan yargı erkini kullanan, bu erki paylaşan görevliler olduğu kabul edilmiştir. TCK'nu m. 6,1,d maddesi ile de "yargı görevlilerinin" Hakim, savcı ve Avukat olduğu 2005 yılında pozitif hukukumuzda kabul edilmiştir. Bahsedilen "erki kullanma", "erki paylaşma" unsuru, avukatlara "avukatlık yetki tekeli" olarak verilen görevin dayanak ve nedenini oluşturmaktadır. Sivil toplumcu bazı bakış açıları ile avukatın devletleştirildiği savı ise aslında yurttaşın yargıda vekili ile yer almasına olanak veren ve böylece demokrasinin de katılımcı şekilde yargıda gerçekleşmesine olanak veren bu hukuk teorisi ve gerçekliğe yöneltilen eleştirilerin gerçekçi ve doğru olduğunu kabul etmemek gerekir.

Avukatlık mevzuatı
Avukatlık meslekine kabul, avukatlıkla bağdaşmayan yasak haller, avukatlık stajı ve sınavı, avukatın hak ve ödevleri, barolar ve Türkiye Barolar Birliği, avukatların disiplin işlem ve cezaları, avukatlık sözleşmesi gibi konular 1136 sayılı Avukatlık kanunu ve bu kanun gereğince çıkarılan Yönetmeliklerle düzenlenmiştir.