Periyodik cetvelin VIII A grubunu meydana getiren altı kimyasal element.
Helyum (He), Neon (Ne), Argon (Ar), Kripton (Kr), Ksenon (Xe), ve radyoaktif Radon (Rn) doğal olarak bulunan altı soy gazdır.
Asal veya necib gazlar olarak da bilinirler.
Soy gazların hepsi atmosferde bulunur ve atom numaraları arttıkça bollukları azalır.
Atomları çok kararlı bir elektron yapısına sahip olduğundan elektron alışverişinde bulunmazlar. Bu sebepten inert (eylemsiz, asal) gaz olarak da adlandırılırlar. Fakat 1962’de büyük atom numaralı kripton, ksenon ve radonun, elementler arasında elektron ilgisi en yüksek olan flüorla kimyâsal bileşikler meydana getirebildiği bulundu. Bu da bu elementlerin son yörünge elektronlarının daha gevşek bağlı olmasından kaynaklanmaktadır.
Soy gazlar, çok benzer kimyasal yapılara sahip bir kimyasal element grubudur. Standart şartlar altında tamamı çok düşük kimyasal reaktifliğe sahip, kokusuz, renksiz tek atomlu gazlardır.
Periyodik tablonun ilk altı periyodu için, soy gazlar tümüyle periyodik tablonun 18. grubunda (8A) (daha önceden bilinen adıyla 0. grup) yer alır. Ancak bu rölativistik etkilerden dolayı yedinci periyot için geçerli değildir. 18. grubun bir sonraki üyesi ununoktiyum muhtemelen bir soy gaz değildir. Bunun yerine 14. grup üyesi olan ununkuadyum soy gaz benzeri özellikler gösterir.
Soy gazların niteliği en iyi atomik yapının modern teorileri ile açıklanır. Soy gazların en dış elektron kabuğu tamamen elektronlarla doludur, dolayısıyla kimyasal tepkime eğilimleri düşüktür. Bu sebeple sadece birkaç yüz tane soy gaz bileşiği elde edilebilmiştir. Herbir soy gazın erime ve kaynama noktaları birbirine çok yakındır (fark sadece 10 °C veya 18 °F mertebesindedir), bu nedenle bu gazlar küçük sıcaklık aralıklarında sıvı halde bulunurlar.
Neon, argon, kripton ve ksenon gazların sıvılaştırılması ve ayrımsal damıtma yöntemleri kullanılarak havadan elde edilir. Helyum genellikle doğal gazdan ayrıştırılır ve radon da genellikle çözünmüş radyum bileşiklerinin radyoaktif bozunumundan izole edilerek elde edilir. Soy gazlar aydınlatma, kaynak ve uzay keşfi gibi endüstri alanlarında önemli bir kullanıma sahiptir. Bir helyum oksijen solunum gazı, derin su dalıcıları tarafından, 180 fit (55 m)'nin üzerindeki derinliklerde, dalıcıları oksijen zehirlenmesi, yüksek basınçlı oksijenin ölümcül etkisi ve derinlik sarhoşluğu gibi tecrübelerden sakınmak amacıyla kullanılır. Hidrojenin yanıcılığından dolayı meydana gelen riskler belirgin olduğunda balonlarda ve zeplinlerde bu gazın yerini helyum aldı.
Soygazlar; Helyum, neon, argon, kripton, ksenon ve radon soy gazlar adını alan «tembel» elementler grubunun üyeleridir. Bütün geri kalan elementler, ne kadar etkin olmasalar, yine kimyasal reaksiyonlara girer ve bileşik meydana getirirler. Fakat soy gazlar bunu yapmaz. Başka elementlerle kimyasal olarak birleşmektense yalnız başlarına kalmayı tercih ederler. Tabiatta bulunan elementlerin çoğu yalnız başına değil bileşik halde bulunurlar. Buna karşılık soy gazlar daima element halde bulunurlar, fakat hiç bir zaman başka maddelerle kimyasal olarak birleşmiş halde bulunmazlar. Bunların atomları o kadar antisosyaldir ki oksijen, azot vb. atomlar gibi ikişer ikişer de birleşmezler.
Bazı atomların elektron düzenlerinde «ideal düzen» den daha az, bazılarında ise daha çok elektron bulunduğu için kimyasal reaksiyona girerler. Böyle atomların hepsi dış elektron bölgelerini (kabuk) «ideal» olan soy gazlara benzetmek isterler. Soy gazların dış elektron bölgelerinde (kabuk) tam uygun sayıda elektron bulunduğu için başka atomlarla birleşme eğilimini göstermezler.
Helyum
Helyum soy gaz olduğu için gözetleme balonlarının doldurulmasında hidrojenin yerini almıştır. Hidrojen çok hafiftir. Hidrojenden daha ağır olan helyum bütün soy gazlar ailesinin en hafif üyesidir. Hidrojen yerine helyum kullanma yangın tehlikesini tamamen ortadan kaldırır, çünkü helyum yanmaz. Çağımızda oksijen ve helyum karışımı derin su dalgıçlarına pompalanır. Yüksek basınçta helyum kanda azottan daha az erir. Solunum yapmaları için basınçla adi hava pompalanan derin su dalgıçları, yüzeye çıkınca, kanda erimiş azot damarlarda toplanarak ince damarları tıkar, ya da çatlatır. Hava yerine oksijen-helyum karışımı solumak bu tehlikeyi önler.
Neon
İçinde düşük basınçta neon bulunan bir tüpten yüksek gerilimli bir elektrik akımı geçirilir. Elektrik enerjisi neon atomlarının dış elektronlarını bulundukları seviyeden daha dış seviyeye uzaklaştırır, böylece atom eksite edilmiş olur. Hemen aynı anda elektronlar eski yerlerine dönerlerken aldıkları enerjiyi çok parlak turuncu ışık şeklinde geri verir. Bu ışığın sisli ortamdan geçme gücü büyüktür. Neon ışığı sis arasından görülebildiği için hava meydanlarının uçuş pistleri bu ışıkla belirtilir. Saf neon kırmızı-turuncu ışık verir. Başka renklerin elde edilmesi için tübün iç kısmı istenen ışığı yayabilecek uygun bir toz veya emülsiyonla kaplanır.
Argon
Bilginler bu elementin soy.gaz oluşundan iyi bir tarzda faydalanmışlardır. Düşük basınçlı argon, elektrik ampullerini doldurmada kullanılır. Elektrik akımı tungsten metalinden yapılmış çok ince telden geçer. Tel akkora kadar ısınır ve ışık saçar. Eğer bu yüksek sıcaklıkta oksijen varsa metal ve oksijen arasında bir kimyasal reaksiyon olur. ince tel akımı geçirmeyen tungsten (vvolfram) okside dönüşür ve pul pul dökülür, yani tungsten tel yanar. Eğer ampuldeki havayı çıkarmak için argon kullanılmışsa ince tel kurtulmuş olur. Çünkü argcn telle birleşmez. Şayet ampule başka bir gaz koymadan içindeki havayı tamamen çıkartmak mümkün olsaydı, o zaman bu kadar yüksek bir sırcakJıkta tel yüzeyindeki atomlar boşluğa doğru fırlar, tel yavaş yavaş incelir ve kopardı.
KrKripton ve Ksenon
Enstantane resim çeken fotoğrafçıların flaş tüpleri kripton ve ksenon karışımıyle doldurulmuştur. Tüp içinde yüksek gerilimli bir boşalma (elektrik kıvılcımı) olursa, fotoğraf çekmeye uygun çok kısa süreli fakat çok şiddetli bir ışık yayılır. Bu flaş aygıtı tekrar tekrar kullanılabilir. Halbuki adi flaş lambaları bir kere kullanılır ve sonra atılır.
Radon
Grubun en ağır üyesi olan radon radyoaktif bir gazdır. Yaydığı radyoaktif ışınlar hastanelerde bazı kanser cinslerinin tedavisinde kullanılır. Radyum tuzlarından elde edilen bu gaz hastanelere gönderilmek üzere kapalı tüplere doldurulur.