Akdeniz sahilinde turizm bakımından çok gelişmiş bir ilimiz. Ülkemizin muz ve portakal bahçesi olarak isimlendirilen Antalya; Akdeniz kıyısında, İçel (Mersin) Konya, Isparta, Burdur ve Muğla illeri ile çevrilidir. İl toprakları 36°06' ve 37°27' kuzey enlemleri ile 29°14' ve 32°27' doğu boylamları arasında yer alır.
Üç tarafı yüksek dağlarla çevrilidir. Güzel iklimi, verimli toprakları, orman zenginliği, sahillerinin güzelliği tarihi yerleri ile en zengin şehirlerimizden biridir. Antalya’ya “Türkiye'nin Riviera”sı denilmektedir. Trafikteki numarası (07)dir.
Antalya, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biridir. Doğası, palmiyelerle sıralanmış bulvarları, geleneksel mimarisini korumuş merkezi Kaleiçi ve büyük ölçekli turizm yatırımları ile Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Antalya aynı zamanda, Türkiye'nin büyük ölçekli göç alan kentlerinden biridir.
Turizm denince Antalya için ayrı bir parantez açmak gerekir. Antalya Türkiye'de İstanbul'la birlikte turizmin lokomotifi konumundadır. Antalya, dört mevsimde de turizm olanaklarının ve tesislerinin olduğu bir ildir. Antalya'da kültür turizmi başta olmak üzere deniz, spor, sağlık, kış, kongre, yayla, mağara, kamp ve inanç turizmi yapılabilmekte bu turizm seçenekleri için tesisler bulunmaktadır. 2010 yılı turizm istatistiklerine göre Antalya, dünyada en çok ziyaret edilen dördüncü il durumundaydı.
İsminin MenşeiBergama Kralı İkinci Attalos tabii güzellikleri çok zengin olan bu bölgede bir şehir kurulmasını istemiş ve kurulan bu şehre “Antalela” ismini vermiştir. Türkler bölgeyi feth edince, şehrin ismini Antalya olarak değiştirmişlerdir.
TarihiAntalya’nın tarihi çok eski devirlere dayanır. Karain mağaralarında milattan önce yaşıyanların eşyalarına rastlanmıştır. Hitit devrinde “Irkların Ülkesi” manasına gelen “Pantilya” ismi ile anılırdı. M.Ö. 7 ve 8. asırlarda bu bölgeye yapılan göçler sebebiyle bölgenin nüfusu çoğaldı.
M.Ö. 700-546 arasında Lidyalılar, sonra Persler ve M.Ö. 333’te Makedonya Kralı Büyük İskender’in eline geçti. M.Ö. 2. asırda da Romalılar’ın hakimiyetine girdi. Roma imparatoru Antonius, Antalya’yı Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya hediye etmiş, Kleopatra da Antalya ormanlarındaki Sedir ağaçlarından kuvvetli donanma hazırlamıştır. Pamfilya ve Klikya bölgedeki Roma hakimiyetine karşı çıkarak bağımsız oldular. Roma’nın parçalanmasından sonra ise buraya Doğu Roma (Bizans) hakim oldu.
1071 Malazgirt Savaşından sonra Antalya Türklerin eline geçti. Bizanslılar birkaç defa Antalya’yı geri almak istemişlerse de, 1206-1207’den sonra Antalya günümüze kadar devamlı Türk toprağı olarak kaldı.
Antalya’nın ilçesi olan Alanya, Selçuklular zamanında kış aylarında devletin başkenti olmuştur. İlhanlıların saldırmaları ile Selçuklular zayıflayınca, Antalya, Hamidoğulları ve Tekelioğullarının idaresinde kalmıştır. Osmanlı Devleti, Anadolu’da birliği temin edince 1391’de Sultan Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlı Devletine katılmıştır. Osmanlı devrinde Konya’ya bağlı (Teke Sancağı) olarak Cumhuriyet devrine kadar gelmiştir.
Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Harbinde yenik sayılmasından sonra, İtalyanlar tarafından işgal edildi. İtalyanlar 9 Temmuz 1922’de buradan ve Anadolu’dan çekildiler.
Fiziki YapıAntalya, güneyinde dik yamaçlarla kesilen Akdeniz ve kuzeyde ona paralel uzanan Toroslar ile çevrilidir. İlin % 70’i dağlıktır. Ovalar % 13’tür. Yaylaları güzel olup, Tekeli ile Gidev yaylası meşhurdur. Kıyılarının uzunluğu 450 kilometredir. Körfezin batı sahillerine dağlar dik olarak indiği için, girinti ve çıkıntısı fazladır. Sahillerde deniz derindir. Körfezin doğu kıyısında, dağlar sahile paralel olduğundan denizde büyük bir kumsal şerit vardır. Bu sahiller Türkiye’nin en güzel manzaralı kıyılarıdır.
Dağları: Batı Toros Dağları karalar içine girmiş Antalya Körfezinin iki kıyısını takib eder. Kuzeyde birbirine yaklaşan bu dağlar, güneyde yelpaze gibi birbirinden ayrılır. Körfezin batısındaki Tahtalı dağları bir duvar gibi yükselir. Tahtalı Dağları, Bey Dağları ile birbirine paralel olup aralarında Alakır Çayı yer alır. Başlıca dağları; Akdağ (3069 m), Şeytan Dağı (2403 m), Geyik Dağı (2890 m), Kızılca Dağı (2591 m), Alaca Dağ (2336 m), Kuhu Dağı (2409 m), Bey Dağı (3069 m) ve Yıldız Dağı (2619 m)dır.
Ovaları: Antalya’da Elmalı, Manavgat, Kasaba, Alara, Alanya ve Finike ovaları vardır. Bu ovalar su bakımından zengin ve bereketlidir.
Akarsuları ve gölleri: Akarsuların hepsi Torosların güney yamaçlarından çıkar ve güneye doğru akarlar. Bazıları güzel çağlayanlar meydana getirirler. Önemli akarsuları ve gölleri şunlardır:
Aksu Çayı: Isparta’dan gelen fabrika deresi, Kovada gölünden çıkan dere ile birleşerek Aksu ismini alır. Perge harabeleri doğusundan gelerek Antalya körfezine dökülür.
Köprü Su Çayı: Anamas Dağlarından Belkıs (Aspendos) harabelerinin doğusundan geçip, Antalya Körfezinde denize ulaşır.
Manavgat Çayı: Gembos Ovasının doğusundaki dağlardan çıkar; Karapınar sularını alıp, Handos’ta dar bir boğaza girer. On iki kaya deliğinden sonra çağlayan meydana getirir. İkinci bir çağlayandan sonra Gökböget Gölcüğüne dökülür. Manavgat Çağlayanını meydana getirdikten sonra, Antalya Körfezine dökülür (Saniyede 155,5 metreküp su akıtır).
Düden Çayı: Antalya’nın 30 km kuzeyinden doğar. Bazan yer altından, bazan da yer üstünden akar. Birçok şelaleler meydana getirir. Kırkgöz’de yerin altına girer. 10 km sonra yer yüzüne çıkar ve 3 km sonra tekrar bir mağara tüneline girer. Tüneldeyken yeraltı suları karışır. Lara plajında 50 m yükseklikten denize dökülür.
Diğer akarsuları; Gazipaşa, Alara, Alakır, Karpuz, Dim, Kargı, Korkuteli ve Karaman çaylarıdır.
Karagöl: Elmalı Ovasının tabanında yer alır. Yüzölçümü 21 kilometrekaredir. Yazın suları azalır derinliği azdır.
Söğüt Gölü: Antalya ve Burdur arasındadır. Yüzölçümü 40 kilometrekaredir. Derinliği azdır. Denizden yüksekliği 1345 metredir. Kışın donar, yazın etrafı sazlık ve bataklıktır.
Avlan Gölü: Yüzölçümü 10 kilometrekaredir. Derinliği azdır. Elmalı ovasının güneyindedir.
Ova Gölü: Kaş’ın batısında küçük bir göldür.
Oymapınar Barajı: Manavgat Çayı üzerinde kurulmuştur. Yüksekliği 185 metredir. Kapasitesi; 300 milyon metreküp sudur. Yüzölçümü 470 hektardır. Enerji ve sulamada kullanılır. Buradaki hidroelektrik santralin kapasitesi arttırılmaktadır.
Alakır Barajı: Alakır Çayı üzerinde kurulmuştur. Yüzölçümü 469 hektar, kapasitesi ise 80 milyon metreküp sudur. Sulama maksadıyla kullanılır.
Korkuteli Barajı: Korkuteli Suyu üzerinde kurulmuştur. Sulama maksadıyla kullanılır.
İklimi ve Bitki ÖrtüsüAntalya ilinde Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazları sıcak ve kurak geçer. Yazın öğleden sonra meltem rüzgarı ile sahiller biraz serinler. Kış bol yağışlı geçer. Dağlara kar yağar. Antalya, sahilinde denize girilirken, dağlarında kayak yapılan dünyanın sayılı şehirlerinden biridir. Sıcaklığı -4.3°C ile 43.4°C arasında değişir. Kışın 10 dereceden aşağı soğuk çok nadirdir. Yağış ortalaması metrekareye 1070 milimetredir.
Antalya’nın topraklarının % 60’ı ormanlıktır. Ormanı en çok olan illerimizden biridir. Çam ağaçları çoğunluktadır (Kızılçam ve karaçam). Kaş ve Elmalı arasında sedir ağaçları bulunur. 500 m aşağılarda makiler vardır. Makilerle çam ormanları arasında meşe ağaçları bulunur. Maki bölgesinde sarmaşık, defne, yemiş, sarıağaç, mersin ağacı, çitlembike çok rastlanır. Ayrıca lavanta, kekik, nane ve veronika gibi bitkiler bulunur. Ovalarda her türlü Akdeniz ürünleri yetişir.
EkonomiTarım: Antalya ekonomisi tarım ve turizme dayanır. Verimli topraklarında çeşitli tarım ürünleri yetişmektedir. Tarım ürünleri içinde en çok buğday, arpa ve yulaf yetişir. Ayrıca pamuk, susam, soğan, yer fıstığı, nohut, 35 bin hektar üzerinde sebze yetişir. Seracılıkta en ileri olan ilimizdir. 32 bin hektarlık seralarda domates, biber, fasulye, patlıcan, hıyar, kavun ve karpuz yetiştirilir. Yurt içi ve dışında satılır. Meyvecilikte çok ileridir. En çok muz, portakal yetişen ilimiz Antalya’dır. Mandalina, limon, greyfurt Antalya’nın başta gelen gelir kaynağıdır. Zeytincilik oldukça gelişmiştir. Meyvecilikte çok ileri durumdadır. Elma, armut, erik, ayva, şeftali, kayısı, üzüm, iğde, keçiboynuzu, kızılcık ve diğer meyveler yetişir.
Tarımda sulama, gübreleme, ilaçlama ve modern araç kullanmada en üstün seviyededir. Orman ürünleri bakımından zengindir. Reçine üretiminin dörtte birini Antalya ilimiz sağlar. Tomruk ve direk üretimi fazladır. Avakado ve pikan cevizi yetiştirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
Hayvancılık: Mer’aların azalması sebebiyle hayvancılık gelişmemiştir. Keçi ve koyun azalırken sığır artmaktadır. Antalya balıkçılık bakımından da zengindir. Akkaya, kuzubalığı, çıplak leka, lakuz, orfoz, akya, mercan, fargri, tranca, çipura balıkları ile istakoz, karides, mürekkep balığından supya, klamanya ve ahtapot vardır.
Madenleri: Antalya, yeraltı kaynakları (madenleri) bakımından zenginse de, bu madenlerden krom, borit, alüminyum ve mangenez az mikdarda işletilmektedir. Boksit, fosfat, bitümlisist ve mermer yatakları henüz işletilmemektedir.
Sanayi: Antalya sanayi sektöründe pek gelişmemiştir. Adana hem tarım hem sanayide geliştiği halde, Antalya sadece tarım sahasında gelişmiştir.
Başlıca sanayi tesisleri, Antalya, Elektrometalürji Sanayi T.A.Ş.’nin Ferrokrom ve Karpit Fabrikası, Pamuklu Dokuma Fabrikası, pil, bahçe traktörü, kiremit, tuğla, mobilya, un, çırçır, konserve, bisküvi, yağ, meyve ve sebze fabrika ve atelyeleridir.
Antalya’nın enerji ihtiyacının mühim bir kısmı (150 milyon kw/s) Kepez hidroelektrik santralinden karşılanır. Belediyenin de enerji santralı vardır.
Ulaşım: Antalya ulaşım bakımından en yoğun ilimizdir. İstanbul, İzmir ve Ankara’dan ve diğer büyük şehirlerden Antalya'ya devamlı otobüs seferleri yapılmaktadır. Antalya’yı, bu şehirlere bağlayan yollar muntazamdır. Antalya ile ilçelerinin karayolları düzgündür. Antalya limanına her tonajda gemi yanaşır. Bu liman, aynı zamanda ihracat ve ithalatta mühim bir yer tutar. Ayrıca Alanya, Fenike ve Kaş iskeleleri her mevsim bağlantılıdır. Antalya Havaalanı yılda 300 bin yolcu kapasitelidir. Bu oran 2,5 milyon yolcu kapasitesine çıkarılmak için çalışmalar sürdürülmektedir.
Nüfus ve Sosyal Hayat1990 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 1.132.211 olup, 602.194'ü şehirlerde, 530.017'si köylerde yaşamaktadır. İlçe ve köylerde yaşamaktadır.
Örf ve adetler: Folklor, örf ve adetlerde Türkmen ve Göçmen yörüklerinin tesiri büyüktür. Çadır, heybe ve kilimin bölgede büyük yeri vardır. Halk müziğinde bozlak, koşma ve ağıt ağır basar. Halk oyunları olarak; Teke zortlaması, Herdem oyunu, Zehir oyunu meşhurdur. Herdem oyununu kadınlar oynar. Bu yörenin kendine has mahalli kıyafet ve yemekleri vardır.
Meşhur yemekleri: Arap aşı, külle, domates civesi, laba, tandır kebabı, hibeş, turunç ve patlıcan reçeli, güleviz, saç kavurma ile ayrandır.
Ahi teşkilatı bu vilayette büyük iz bırakmıştır.
Eğitim: Antalya’da 40 anaokulu, 997 ilkokul, 92 ortaokul, 14 mesleki ve teknik ortaokul, 23 lise ve 24 mesleki ve teknik lise vardır. Okuma-yazma nisbeti % 85’tir. Akdeniz Üniversitesine bağlı tıp fakültesi, Eğitim Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu vardır. İl dahilinde 4 müze bulunmaktadır. Hastane sayısı 18’dir. Her türlü spor dalında sporcu yetişmiştir. 1964 Tokyo Olimpiyatları’nda güreşte birincilik kazanan İsmail Ogan Antalyalıdır.
Deprem riskiAntalya, Türkiye Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi'nin hazırladığı Deprem Riski Haritası'nda Antalya ikinci dereceden deprem bölgesidir. Ama Antalya merkezli bilinen (sismografın icadından sonra) çok büyük bir deprem yoktur. Sadece 11 Nisan 1977'de yerin 93 km derinde meydana gelen 4.6'lık deprem yakın zamanda Antalya merkezli tek depremdir.
Ayrıca, Antalya'nın batısındaki Elmalı ilçesinden geçen Helen Yayı'nın uzantısı bulunmaktadır. Bu hat Burdur-Isparta hattında çeşitli kırıklar oluşturmuştur. Buradaki deprem riski olan yerler Antalya çevresinde olduğu için Antalya ikinci dereceden deprem bölgesi sayılmaktadır.
Şehiriçi ulaşımŞehir içi toplu ulaşım Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğundadır. Özel Halk otobüsleri vasıtasıyla şehrin merkezi'nin çevre semtler ile ulaşımı sağlanmaktadır. Antalya Minibüsçüler Odası sorumluluğundaki midibüsler de Antalya'nın çevre köylerine kadar genişleyen bir ulaşım ağına sahiptir.
Ekim 2010'dan beri Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda çalışan AntObüs, Haziran 2011 itibari ile 10 hatta şehiriçinde hizmet vermektedir.
Antray olarak bilinen raylı sistem ağında; Nürnberg'in hediye ettiği araçlarla 1999 yılından beri Müze—Zerdalilik hattında kullanılan tramvay hattı ve 2009 sonundan beri de hafif raylı sistem bulnmaktadır.