Ankara - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ankara - Ansiklopedik Bilgi
« : 04 Mart 2014, 12:53:03 »
Türkiye Cumhuriyetinin başkenti, ikinci büyük şehri.

Ankara; kedisi, keçisi, tiftiği, tavşanı, armudu, balı, çiğdemi ve Kalecik Karası denilen misket üzümü ile ünlüdür.

Türkiye'nin en kalabalık ikinci ve dünyanın en kalabalık otuz sekizinci kenti. Topraklarının büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Sakarya bölümünde yer alır. Türkiye'nin coğrafi merkezine yakın olduğu için, hem konum hem de işlev itibariyle Türkiye'nin kalbi benzetmesi yapılır. Ortalama 938 metre rakıma sahip olan kentin nüfusu, 2012 yılı nüfus sayımına göre 4,965,542'dir.


Çankaya, Ankara, Türkiye

Nüfus bakımından İstanbul’dan, yüzölçümü bakımından da Konya’dan sonra ikincidir.
Bolu, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Aksaray ve Eskişehir arasında yer alır. 38°33' ve 40°47' kuzey enlemleri ile 30°52' ve 34°06' doğu boylamları arasındadır. Batıdan doğuya, kuzeyden güneye transit yolların düğüm noktasıdır. Büyük bir kısmı İç Anadolu bölgesinde, diğer kısmı da Batı Karadeniz bölgesindedir.

Yüz ölçümü: 24,521 km2 (9,5 mi2)
Rakım: 938 m (3.077 ft)
Nüfus (2012) :    4,965,542
Telefon Alan kodu: 0312
Plaka kodu: 06

İsminin menşei
Ankara ismi için muhtelif rivayetler vardır. Her millet kendine göre mana vermiştir. Frigyalılar (gemi çıpası) manasına gelen “Amküra” demişlerdir. Romalılar “Aneyre” demişler, Yunanlılar (koruk) manasına gelen “Agurida” veya (hıyar) manasına gelen “Anguri” ismini vermişlerdir. M.Ö. üçüncü asırda “Appoloyons” isimli bir tarihçinin Ankara ile ilgili iddiaları doğru değildir. Bu tarihçiye göre, Galatlarla Pontus birleşerek Mısır’a sefer yapmışlar. Kazandıkları zaferin hatırası olarak bir gemi çıpasını alıp dönüşlerinde Ankara’yı kurmuşlardır. Halbuki Ankara, Frigya ve Hitit devrinde bilinen bir şehirdir. Frikçe’de “Ank” (kıvrıntı) manasına gelir. Persler ve İlhanlılar, Farsça üzüm manasına gelen “Engür”, Araplar “Enguriye” ismini kullanmışlardı. Selçuklular “Zatül Selasil”, Osmanlılar ise “Angara” ve nihayet “Ankara” demişlerdir.

Tarihi
Ankara’nın geçmişi çok eski devirlere dayanır. Nitekim Bağlum, Çubuk Barajı ve Maltepe'deki kazılarda eski çağlara ait eşyalar bulunmuştur. Alatlıbel ve Etiyokuşu, eski çağlardan kalma köylerdir. Ankara’nın bilinen tarihi Hititlere dayanır. Hitit İmparatorluğu Anadolu’ya hakim olunca, Ankara’ya 160 km uzaklıktaki Hattuşaş’ı (Bogazköy) başkent yaptı; bu sebepten Ankara Kalesinde Hititlere ait izler vardır.

Hitit İmparatorluğunun yıkılışından sonra M.Ö. sekizinci asırda Anadolu'ya hakim olan Frigyalılar, Ankara’ya sahip olmuşlardır. Frigyalılar şehirlerini yığma topraklarla yapılmış tepeler (höyükler) üzerine kurmuşlardır. Orman Çiftliği civarında 20’ye yakın yığma tepede Frigyalılara ait mezar ve eşyalar bulunmuştur. Frig kralı Gordius’un oğlu Midas, Ankara’yı genişletmiştir. Ankara, Avrupa-Asya arasında göç, ticaret ve fetih yolları üzerinde olduğundan, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Bergamalılar, Makedonya kralı Büyük İskender’in ve Romalıların istilasına uğramıştır. Roma İmparatorluğu (M.S. 189-395) idaresi altında iken Roma’nın bölünmesi üzerine 395-684 arasında Doğu Roma (Bizans) idaresinde kalmıştır. 684 senesinde İslam ordusu Ankara'yı ele geçirmiştir. Ankara kalesinde pekçok Eshab-ı kiramın kabirleri vardır (yerleri belli değildir). Abbasiler devrinde, Halife Harun Reşid zamanında Ankara bütünüyle feth edilmiştir. Bundan sonra Ankara zaman zaman müslümanlarla Bizanslılar arasında el değiştirmiştir.

1071 Malazgirt Meydan Savaşında Alparslan Bizans ordularını yenip bozguna uğratınca, Selçuklu Türkleri hızla Anadolu’yu feth ettiler. 1073’de Ankara’yı ele geçirdiler. Bizanslılar, Ankara’yı geri almak için iki defa saldırdılarsa da hezimete uğradılar. İlhanlılar, Selçuklu ülkesini istila edince, Ankara 40 sene İlhanlıların elinde kaldı. 1210 Moğol istilasında Sultan İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev, Ankara kalesine sığındı. 1341’de Anadolu’da çıkan karışıklıklarla “Ahi Teşkilatı” Ankara’nın siyasi iktidarını ele geçirdi. Huzur ve güven sağlandı. 1354’te Ahiler kendi istekleri ile Ankara’yı Orhan Gazi zamanında oğlu ve Rumeli fatihi Süleyman Paşaya devrettiler. Böylece Ankara 1354’te Osmanlı Devletinin toprağı oldu.

İstiklal Savaşı’nda Milli mücadelenin merkezi, karargahı, 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma yeri, 13 Ekim 1923’de de yeni cumhuriyetin başkenti olmuştur.

Fiziki Yapı
Ankara ili Orta Anadolu yaylasının kuzeyinde, İç Anadolu’nun yukarı Sakarya bölgesinde yer alır. Dünyanın nüfusu ve kapladığı yer bakımından en hızlı büyüyen şehirlerinden biridir. Bozkırda modern bir başkenttir. Ortalama yüksekliği deniz seviyesine göre 900-1000 metredir. Ovaları azdır, platoları ve dağları yüzölçümünün % 80’ini teşkil eder. Ovaları ise yüzölçümünün % 15’ine yakındır. Platolardaki ormanlık saha gittikçe artmakta ve 300 bin hektara yaklaşmaktadır.

Dağları: Dağları çok yüksek olmayıp, en yüksek dağı 2034 metre ile Yıldırım Dağıdır. Kuzey kısmı diğer yönlere göre daha yüksek ve dağlıktır. Bu kısmını Batı Karadeniz bölgesinden gelen Köroğlu dağları kaplar. Ankara’nın başlıca dağları şunlardır: İdris Dağı (1992 m), Aydos Dağı (1879 m), Abdüsselam Dağı (1610 m), Elma Dağ (1761 m), Mire Dağı (1635 m), Dinek Dağı (1742 m), Hızır Dağı (1688 m), Çile Dağı (1440 m), Yıldırım Dağı (2035 m).

Ovaları: En geniş ovası 300 km uzunluğunda ve 10-15 km genişliğinde Ankara Ovasıdır. Doğusunda Hüseyingazi Dağı ve yaylası vardır. Çubuk ovası 20 km uzunluğunda ve 15 km genişliğindedir. 300 kilometrelik bir yer kaplar. Haymana Ovası ve yaylası, Mürted Ovası, 20 km uzunluğunda ve üç kilometre genişliğinde bir ovadır. Mühim vadileri ise Balaban Deresi, Kılıçözü (Çoraközü ve Boraközü), Kızılırmak, Sakarya, Hamamözü, Kızılözü ve Çoruközü vadileridir.

Akarsuları: Ankara, doğuda Kızılırmak ve batıda Sakarya nehirlerinin çizdiği kavisler içinde bulunur. Diğer akarsular ise, bu nehirlerin kollarıdır.

Sakarya: Eskişehir’in Çifteler kazasının yakınlarında çıkan Sakarya Nehri, Polatlı ilçesi sınırları içinde Porsuk Çayı ile birleşir. Sarıyar Baraj Gölünden sonra tekrar batıya doğru yönelir. Sakarya’nın Ankara ili içinde uzunluğu 168 kilometredir. Ankara Çayı, Kirmir Suyu, Seben Çayı, Ilıcaözü, Elvanlı, Nal ve Pınarbaşı, Çoruhözü, Balaban dereleri, Deliceırmak ve Akkuşanözü suları Sakarya ile birleşir.

Kızılırmak: Kızılırmağın 256 kilometrelik kısmı Ankara il sınırları içinde akar. Hirfanlı Barajından sonra Şereflikoçhisar-Bala Keskin-Kırıkkale ve Kalecik ilçelerinden geçer.

Ankara Çayı: Ankara iline ait en büyük akarsudur. Çubuk, Hatip ve İncesu çaylarının birleşmesinden meydana gelir. Çağlayık'ta Sakarya ile birleşir.

Göl ve barajları: Ankara ili göl ve baraj bakımından zengin sayılır.

Tuz Gölü: Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz gölünün bir bölümü Ankara sınırları içindedir. Derinliği az ve tuz oranı yüksektir (% 32 tuz). Ortalama derinlik 50-70 santimetredir. Yazın bir kısmı buharlaşır ve çekilen suların yerine tuz tabakası kalır. Yüzölçümü 1500 kilometrekaredir.

Emir Gölü: Uzunluğu 5-6 km, genişliği 250-300 m olan bir set gölüdür. Dar ve dolambaçlıdır. Suyu tatlıdır ve balığı boldur.

Mogan Gölü: 6 km uzunluğunda ve 1 km genişliğindedir. Derinliği 4 metreyi aşmaz. Tuzlu bir göldür. Su sporları tesisleri vardır. Su sporlarına elverişlidir. Gölde sazan, kefal ve sardalya balıkları üretilir. Kışın bazı yerleri tuz tabakasıyla örtülür. Bazı yerleri ise bataklıktır.

Hirfanlı Barajı: Kırşehir sınırında 1958’de yapılan bu barajda 6 milyar metreküp su birikir. Yüzölçümü 263 kilometrekaredir. Kızılırmak üzerinde kurulmuş en büyük barajdır.

Sarıyar Barajı: Ankara-Eskişehir sınırına yakın Sarıyar köyünde ve Sakarya Nehri üzerinde kurulmuştur. 3 milyar metreküp su birikir. 1956’da yapılmıştır. Yüksekliği 108 metredir.

Çubuk-I ve Çubuk-II barajları: Çubuk Çayı üzerinde Ankara’nın suyunu karşılamak için kurulmuştur. Çubuk-I 1936’da, Çubuk-II 1964’te inşa edilmiştir.

Bayındır Barajı: Bayındır Deresi üzerinde kurulan toprak dolgulu bir barajdır. Toplanan su, içme suyu olarak kullanılır. Yüzölçümü 8 kilometrekaredir. 1965’te faaliyete geçmiştir.

Kurtboğazı Barajı: Kurtboğazı deresi üzerinde kurulmuştur. 1967 yılında içme suyu ve sulama maksadıyla yapılmıştır. Yüzölçümü 5 kilometrekaredir.

Kesik Köprü Barajı: Kızılırmak üzerinde toprak kaya dolgusu olarak ve sulama maksadıyla 1966 yılında yapılmıştır. Yüzölçümü 6.5 kilometrekaredir.

İklim ve Bitki Örtüsü
Genellikle kara ikliminin hüküm sürdüğü Ankara’da farklı iklimler vardır. Güneyde İç Anadolu’nun hususiyeti olan step-bozkır iklimi, kuzeyde ise Karadeniz bölgesinin yumuşak ve yağışlı özelliği görülür. Ankara ilinin kışları çok soğuk ve yazları da çok sıcaktır. Yıllık ısı değişikliği 40°C ile -24,9°C arasındadır. Ortalama yağış ilçelerde farklıdır. Yağış 300 mm ile 540 mm arasında, havadaki nem oranı ise % 40-79 arasında değişir. Gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı fazladır. Tuz gölüne inildikçe yağış azalır. Ortalama karlı gün sayısı bir ayı geçmez. İlin büyük kısmında bozkır (step) bitkileri görülür. İlbaharda yeşil olan arazi yazın sararmış ve kurumuş otlarla kaplıdır. İlin kuzey ve kuzeybatısında deniz ikliminin tesiri görülür ve bu bölge geniş ormanlarla kaplıdır. Yağmur bulutlarını ormanlar ve kuzeydeki dağlar çekerek güneye inmesini önler. Ormanların çoğu korular ve baltalık orman halindedir. Yüzölçümünün % 10’u ormanlıktır. Arazinin yüzde 15’i çayır ve mer’adır. Tahıl ise en geniş araziyi kaplayan bir bitki örtüsüdür.

Ekonomi
Ankara’da yapılan tarım daha çok tarla ürünlerine dayanır. Konya’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük tahıl (buğday) ambarıdır. Geniş ekim alanına sahiptir. Buğdaydan başka, yulaf, arpa, baklagiller, sanayi bitkileri, şeker pancarı, yumru bitkiler, sebze ve meyve çeşitleri, patates oldukça çok yetiştirilir. Sakarya ve buna dökülen akarsuların vadilerinde pirinç ekilir. Armudu ve üzümü meşhurdur. Polatlı, Haymana, Ş. Koçhisar, Bala ve Çubuk’ta buğday ekimi yaygındır. Arpa, yulaf, şekerpancarı, kavun, karpuz ve sebze üretimi de tarımda çok önemli bir yer tutar. Fasulye, yem bitkileri, mercimek, çeltik, ayçiçeği yetiştirilir. Meyvacılık pek yaygın değilse de armut, elma, kayısı, kiraz, vişne, erik ve ceviz gibi meyvalar yetiştirilir. En çok yetiştirilen meyve üzümdür.

Hayvancılık:
Ankara hayvancılık bakımından önemli bir ilimizdir. Tiftik keçisinin diğer bir ismi de “Ankara keçisidir”. Tiftik keçisinin anavatanı Ankara’dır. Amerika ve Afrika’ya Ankara’dan gitmiştir. Yünü makbul olan Ankara keçisi, dünyaca üne sahiptir. Ankara ilinde tiftik keçisi, kıl keçisi, koyun (ak ve karaman cinsi) ve sığır beslenir. Tarımda motorlu araçların artışı yüzünden at ve manda sayısı gittikçe azalmaktadır. Kümes hayvanı yetiştiriciliği de önemli bir yer tutar. Ankara’nın balı da çok meşhurdur ve üretimi yüksektir.

Madenler:
Madencilik bakımından pek zengin sayılmaz. Buna rağmen bazı madenler vardır. Nallıhan’da çıkarılan linyit 150 bin tona yaklaşmıştır. Bala, Beypazarı civarında demir, Nallıhan ve Beypazarı’nda linyit; Ayaş ve Bala’da alçı taşı, Çubuk ve Nallıhan’da mermer; Haymana, Kalecik ve Polatlı civarında manganez mevcuttur. İl dahilinde molibden, volfram, bentonit, trona, feldispat, kil, manyezit, perlit, tuz, pomza taşı vardır.

Sanayi:
Sanayi ve ticaret bakımından memleketimizin başta gelen merkezlerindendir. Sanayi, imalat ve gıda kolunda oldukça gelişmiştir. Un, makarna, şeker, yağ, dokuma fabrikaları, süt, tereyağı, et kombinaları, deri ve trikotaj tesisleri vardır. Çimento, tuğla, kiremit ve inşaat makinaları imal eden fabrikalar hızla artmaktadır. Merkezi ve ilçelerinde fabrika sayısı oldukça fazladır. Şehir, 1956’dan bu yana “Enterkonnekte” enerji sistemine bağlıdır. İlin enerji ihtiyacının çoğu Hirfanlı, Sarıyar, Kesikköprü, Çatalağzı ve Çayırhan hidroelektrik santrallarından karşılanır. Ankara ilinde tehlikeli boyutlara ulaşan hava kirliliği son yıllarda alınan tedbirlerle azaltılmıştır.

Ulaşım:
Kara, hava ve demiryolu bakımından çok önemli bir kavşak noktasıdır. İstanbul’a Bolu üzerinden kara yolu ile 438 kilometredir. Coğrafi durumu sebebiyle doğudan batıya, kuzeyden güneye giden yol güzergahlarının kavşak noktasıdır. Edirne-Hatay (E-5) karayolu ile İzmir-Ağrı (E-23) karayolu Ankara’dan geçer. Köy ve ilçelere bağlanan karayolları muntazamdır. Yolsuz köyü yoktur. Vasıtalarının çokluğu bakımından İstanbul'dan sonra ikinci sırayı alır. Esenboğa hava limanı, Türkiye’nin Yeşilköy’den sonra ikinci büyük hava alanıdır. Yurt içi ve yurt dışı hava ulaştırmasında önemli bir yeri vardır. Mürted, Etimesgut ve Güvercinlik hava alanları, askeri maksadlarla kullanılmaktadır. Ulaşım bakımından olduğu gibi, haberleşme bakımından da kavşak noktasıdır. Ankara ilinde son senelerde yapılan kavşaklar ve yollar ile trafik rahatlamıştır.

Nüfus ve Sosyal Hayat
Ankara’nın nüfusu 1990 sayımına göre 3.236.626 olup, 2.836.719'u il ve ilçe merkezlerinde, 399.907’si köylerde yaşamaktadır. Nüfusu hızla artmakta olan Ankara’nın 1927’de nüfusu 75.000 idi.
Nüfusu, 2012 yılı nüfus sayımına göre 4,965,542'dir.

Örf ve adetler:
Ankara ili folklor, türkü, oyun, töre, mani bakımından çok zengin ve diğer illere göre farklıdır. Zeybek oyunu meşhurdur. Cirit ve tura gibi sportif oyunları, 400’e yakın türküsü vardır. Kadın ve erkeklerin hususi kıyafetleri mevcuttur. Erkekler “yemeni” denilen ayakkabı ve “poşu” denilen sarık, kadınlar üç etekli entari giyerler. Kendine mahsus yemekleri vardır. Ankara tavası, tiritli köfte ve tandır böreği meşhurdur. Folklorda Oğuz boylarının te’siri görülür. Evlenmede kız beğenme, isteme, takı, çeyiz asma, kına gecesi ve düğün, kendi adetlerine göre farklılık gösterir.

Yetişen meşhurlar:
Hacı Bayram-ı Veli, Ankara’nın Zülfadl = Zülfazl (Solfasol) köyünde doğmuştur. Esas ismi Numan’dır. Tahsilini bitirince Ankara’da Melike Hatun’un yaptırdığı Kara Medresede müderris oldu Hamidüddin-i Aksarayi’nin (Somuncu Baba) daveti üzerine giderek, bu zattan tasavvuf bilgilerini öğrendi. Bayram günü buluştukları için hocası ona Bayram ismini verdi. Beraber Şam’a, sonra da hacca gittiler. Osmanlı sultanlarından İkinci Murad Han, Hacı Bayram-ı Veli hazretlerine çok hürmet ve itibar ederdi. Keramet ve ilim sahibi büyük bir İslam alimi ve velidir. Türbesi Ankara’daki Hacı Bayram-ı Veli Camii girişindedir. Ankaravi İsmail Resuhi Efendi (Büyük din alimlerinden) Mesnevi Şerhi ile meşhurdur. Yahya Efendi, üç defa şeyhülislam olmuştur. Şeyhülislam Ankaralı Zekeriyya Efendi”nin oğludur. Alim ve devrinin şairlerindendir. Şaban Şifai, meşhur tıp bilgini, şair ve tarihçidir.

Eğitim:
Ankara’nın okulsuz köyü yoktur. İlde 159 anaokulu, 1587 ilkokul, 250 ortaokul, 28 mesleki ve teknik ortaokul, 85 lise, 90 meslekii ve teknik lise olmak üzere beş üniversite ile bunlara (Hacettepe, Ankara, Gazi, Ortadoğu ve Bilkent) bağlı fakülte ve Silahlı Kuvvetler eğitim merkezleri vardır.

Ankara'da eğitim veren üniversiteler şunlardır:
Devlet Üniversiteleri:
Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi.
Özel Üniversiteler:
Atılım Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Çankaya Üniversitesi, TED Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Turgut Özal Üniversitesi, Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ufuk Üniversitesi, Altın Koza Üniversitesi, Bilge Üniversitesi.

Parklar ve yeşil alanlar:
Ankara'daki önemli parklar arasında Atatürk Orman Çiftliği, Altınpark, Gençlik Parkı, Abdi İpekçi Parkı, Güven Park, Kurtuluş Parkı, Seymenler Parkı, Botanik Parkı, Kuğulu Park, Harikalar Diyarı, Göksu Parkı, Köroğlu Parkı, 50.Yıl Parkı ve Mavi Göl sayılabilir.

Bu parklar arasında Harikalar Diyarı, 1 milyon 300 bin m²'lik alanıyla Avrupa'nın en büyük parkıdır.

Müzeler:
Ankara şehir merkezi sınırları içerisinde çeşitli kurumlarca işletilen 42 müze bulunmaktadır. Bunların en önemlileri şunlardır:

Anadolu Medeniyetleri Müzesi:
Atpazarı semtinde, Ankara Kalesi'nin dış duvarının güneydoğusundaki iki Osmanlı yapısında yer alır. Bu yapılardan biri Mahmut Paşa Bedesteni, diğeri Kurşunlu Han'dır. Anadolu'nun arkeolojik eserlerini sergileyen ve dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bir müzedir.

Etnografya Müzesi:
Önceleri Arkeoloji müzesi yapılması düşünülen yapıya sonraları Resim ve Heykel Müzesi kurulması kararlaştırılmış, Mustafa Kemal Atatürk'ün mezarı Anıtkabir yapılana kadar burada saklanmıştır.

Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi:
Müze, Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleri üzerine Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından projelendirilerek, 1927 yılında Türkocağı olarak inşa edilmiştir. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından 2 Nisan 1980 tarihinde müze olarak açılışı yapılmıştır.
   
Kurtuluş Savaşı Müzesi:
I. TBMM binasında hizmet veren bir müzedir. 23 Nisan 1961'de "Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi" adıyla halkın ziyaretine açılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. yılını kutlama programı çerçevesinde, 1981 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmaları sonucu 23 Nisan 1981 tarihinde "Kurtuluş Savaşı Müzesi" adıyla yeniden ziyarete açılmıştır.

Cumhuriyet Müzesi:
II. TBMM binasında hizmet veren müzedir. Müzede ilk üç Cumhurbaşkanı dönemini yansıtan olaylar, onların kendi sözleri, fotoğrafları, bazı özel eşyaları ile o dönemde mecliste alınan kararlar ve kanunlar sergilenmektedir.

Anıtkabir:
Mustafa Kemal Atatürk'ün kabrinin de bulunduğu müzedir. Müze dört bölümden oluşur: Birinci bölümde Atatürk'ün özel eşyaları; ikinci bölümde Çanakkale Savaşı panoraması; üçüncü bölümde Sakarya Meydan Muharebesi ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi panoraması; dördüncü bölümde Atatürk devrimlerinin fotoğraf ve açıklamalarla tanıtıldığı, rölyeflerle zenginleştirilmiş tonozlu koridor bulunmaktadır.[88][93]

Anıtlar ve heykeller:
Ankara'da birçok anıt ve heykel bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden Ulus semtindeki Atlı Atatürk ve Mareşal Atatürk Anıtları, Pietro Canonica tarafından 1927 yılında yapılmıştır.

Ulus'taki bir başka heykel olan Zafer Anıtı, Heinrich Krippel 1927 yılında tarafından yapılmıştır.

Önemli anıtlardan Güvenpark Anıtı, Anton Hanak ve Joseph Thorak tarafından yapılmış ve Kızılay Meydanına yerleştirilmiştir. Heykelin Açılışı 1935 yılında yapılmıştır. Bu anıta Güvenlik ya da Emniyet Anıtı da denir.

Çağdaş anıtlardan Hitit Güneş Kursu Anıtı, Nusret Suman tarafından yapılmış ve Sıhhiye Meydanına yerleştirilmiştir. Açılışı 1978 yılında yapılmıştır.



Taşankara ise Jørgen Haugen Sørensen tarafından yapılmış ve Sakarya Caddesine yerleştirilmiştir. Açılışı 1992 yılında yapılmıştır.

Arkeolojik alanlar
Ankara'da birçok arkeolojik alan vardır. Bunların en önemlilerinden Roma Hamamı, Ulus Meydanı'ndan Yıldırım Beyazit Meydanına uzanan Çankırı Caddesi üzerinde yer alır, 3. yüzyılda Septimius Severus'un oğlu Roma İmparatoru Caracalla tarafından Sağlık Tanrısı Asklepios adına yapılmıştır.

Diğer bir önemli yapı olan Augustus Tapınağı, Ulus'ta Hacı Bayram Camisi bitişiğindedir. Aslen MÖ 2. yüzyılda Frigya tanrısı Men adına yapılmış olan tapınak zamanla yıkılmıştır. Bugün kalıntıları bulunan tapınak ise son Galatya hükümdarı Amintos'un oğlu kral Pilamenes tarafından Roma İmparatoru Caesar Divi Filius Augustus adına bir bağlılık nişanesi olmak üzere yaptırılmıştır.
Augustus'un ölümünden önce Vesta rahibelerine verdiği dört adet belge Monumentum Ancyranum (Ankara Anıtı) ve Resgestae (Yazıt) olarak bilinirdi. Tapınaktaki bu taş yazıt, dünyadaki en uzun ve sağlam Latince kitabedir.

Romalılar'a ait Jülian Sütunu, Ulus'ta bulunur. Sütün 362 yılında Roma İmparatorluğu İmparatoru Julian'ın Ankara ziyareti onuruna dikilmiştir.
Julian Sütunu, Belkıs Minaresi olarak da adlandırılır.

Kentteki en önemli Selçuklu yapısı olan Akköprü, Yenimahalle ilçesinin Varlık Mahallesi'nde bulunur. Köprü Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad zamanında yaptırılmıştır.

Çağdaş yapılar
Ankara'da çağdaş yapılar içinde en önemlileri Atakule, Kocatepe Camisi ve Armada'dır.

Atakule, Çankaya'nın Cinnah Caddesi ile Çankaya Caddesi'nin kesiştiği, Zübeyde Hanım Meydanı'nda bulunur. Cumhurbaşkanlık ve Başbakanlık konutlarının yakınındadır.
Bu iş merkezi, Ankara'nın başkent oluşunun 66. yıldönümü nedeniyle 13 Ekim 1989'da açılmıştır. Ankara'nın açılan ilk, Türkiye'nin ikinci alışveriş merkezi olan Atakule, 125 m yüksekliğe ve kulenin tepesinde döner restorana sahiptir.

Çankaya'nın Kocatepe semtindeki Kocatepe Camisi'nin yapımına 1967'de başlanmış ve 1987'de bitirilmiştir. 88 m uzunluğunda dört minaresi vardır.
Ana mekânı 4 fil ayağı üzerine oturan bir merkezi kubbe ile dört yarım kubbeden oluşur.

Cumhuriyet döneminde yapılan diğer bir önemli cami olan Maltepe Camisi, Çankaya'da bulunur. Mimari açından Osmanlı mimarisi'ne benzeyen cami, yeşil bir kubbeye sahiptir. Eni 20 m, boyu 20 m yüksekliği 30 m olan Maltepe Camisi, beyaz taş ve tuğladan inşa edilmiştir. Caminin birer şerefeli 50 m yüksekliğinde iki minaresi vardır. Minarelerde 142 merdiven ile şerefeye çıkılır.

Armada, 133 m yüksekliğinde, 33 katlı bir iş merkezidir. 28 Eylül 2002'de açılan yapının 4. katında, alışveriş merkezi olan yapının diğer katlarında stüdyo daire şeklinde, evler bulunmaktadır. Anteni ile birlikte yüksekliği toplam 140 m'dir.