Güney Avrupa’da yer alan büyük dağ silsilesi.
İsviçre, Kuzey İtalya ve Fransa’nın pek çok bölümünde görülür. Avusturya’nın hemen hemen hepsini kaplar ve Almanya’nın güneyinde önemli yer tutar. Coğrafi olarak 44°-48° kuzey enlemleri ve 5°-18° doğu boylamları arasında bulunur. Ekvator'dan ve Kuzey kutbundan hemen hemen aynı uzaklığa sahiptir. 207.000 kilometrekarelik bir alanı kaplar.
Alpler baştan başa İtalya’yı geçen Apeninleri, Yugoslavya kıyısında uzanan Dinar Alplerini, Balkan ve Karpat dağlarını içine alır. Bazı fasılalarla Anadolu’da Toroslarla devam ederek, İran’a geçer ve oradan Orta Asya’ya uzanır.
Alp Dağları kendi içinde üç kısma ayrılır: Batı, Orta ve Doğu Alpler. Batı Alp Sıradağlarında Maritime, Cotian, Dauphine, Graian ve Pennine Alpleri önemlilerindendir. Maritime Alpleri, Rivyera kıyıları ve İtalya ovaları boyunca yükselir ve 3000 metrenin üzerinde zirvelere sahiptir. Pennine Sıradağları en dikkat çekicisi olup, 96 km civarında uzunluğa ve Alplerin en çok görmeye değer tepelerine sahiptir. Batı ucunda, Fransa ve İtalya’nın birleştiği yerde Mont Blanc Tepesi mevcuttur. Karlarla kaplı bu tepe deniz seviyesinden 4810 metre yükseklikte olup Avrupa’nın en yüksek tepesidir. Pennine Alplerinin diğer ucundaki Monte Rosa 4634 m yüksekliktedir. İsviçre ve İtalya sınırında bulunan Matterhorn ise bıçak gibi yükselerek 4478 metreye ulaşır.
Orta Alplerin bir kolu da Rhine (Ren) Nehri Vadisinin kıyısındaki Bern Alpleridir. Finsteraarhorn (4274 m), Aletschorn (4195 m) ve Jungfrau (4158 m) gibi dünyanın en güzel tepelerine sahiptir. Yaklaşık 30 km ayrı ve paralel bulunan Pennine ve Bern Alpleri İsviçre’nin en önemli manzaralarını oluştururlar. Orta Alplerin, Lepontine, Tödei, Glarus, Bernia, Albula ve Silvretta önemli kollarıdır.
Doğu Alpler, daha az yüksek tepelere sahib olmalarına karşılık güzellikleri yönünden dikkati çeker. Bavyera Alpleri, Julian ve Carnic Alpleri önemli kollarıdır. Dolomitler, ufalanan kalkerli yarları ile meşhurdur. Doğu Alplerde vadiler, sık ormanlara sahip olduklarından, toprak tarıma çok az müsaittir.
Alp vadileri oldukça değişiktir. Bazıları sayısız şelalelerin mevcut olduğu nehirleri barındıran dik yamaçlı, bazıları da, ana dağlara paralel uzanan geniş vadiler şeklindedir. Bunlardan kısa ve geçişi te’min eden vadilere de rastlanır.
Kar çizgisinden yukarıda olan tepelerde buzullara ve buz kesmiş kar taneciklerinden meydana gelen bölgelere rastlanır. Bu buzullar içinde en büyüğü 25,6 kilometre boyunda ve 1689,6 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Aletsch’dir. Bu buzulların yataklarına buz nehri denir. Yüksek dağlara ve kutup bölgelerine münhasır olan bu dikkat çekici buz nehirleri ilk defa Alpler’de incelenmiştir. Hareketleri yavaş yavaş ve karmaşıktır. Dünyanın diğer bölgelerinde de olduğu gibi yavaş yavaş çekilmeleri yerkürenin ısındığına işaret etmektedir. Bazı bölgelerde 1000 metrelik yüksekliğe kadar inmekte ve daha aşağılarda dağların sırtlarında kaybolmaktadırlar. Buzullar pek çok V şekilli vadiyi genişleterek U şekline getirmişlerdir. Ayrıca arazide buzulların eriyerek bıraktıkları toprak ve taş artıklarına rastlanır.
Buzullardan kalan diğer bir iz de göllerdir. Maggiore ve Como güneyde İtalya’da bulunan çok güzel turistik göllerdir. Cenevre, Lucerne ve Constanceis güzel olmakla beraber dağlık bölgede bulunurlar. Cenevre gölü, Okyanusdaki gel-git olaylarına benzer fakat menşei tamamen farklı olan bir olaya sahiptir. Olayın sebebi atmosferik basıncın değişmeleridir.
Avrupa’nın bazı önemli nehirleri Alpler’in erimiş karlarını taşırlar. Rhone nehri Batı Alpler’den çıkıp Fransa’da denize dökülür. İtalya’nın önemli nehri olan Po da Alplerden beslenir ve doğu yönünde Lambardy Ovalarından geçerek, Adriyatik’e dökülür. Alp derelerinin birleşmesinden meydana gelen Rhine Nehri ise, kuzey yönünde vadiler arasında dolaşarak akar.
Okyanus ve kara rüzgarlarının sınırında bulunan Alpler’de, iklim genel olarak ılımandır. Ancak yer ve yüksekliklere göre farklı iklim şartları tarıma elverişli değildir. Yağış ortalamaları oldukça yüksektir. En çok yağış 3000 mm ile Conia’dadır. 2900 m yükseklikteki bölgelerde devamlı kar yağışları bulunur. Bu sebeple kayak ve spor müsabakalarına elverişlidir.
Alplerdeki bitki örtüsü çok zengin ve çeşitlidir. İki bin yüz metrenin üstünde çiçek veren bitki çeşidine rastlanmıştır.
Güney kıyılarda hurma tipi ve yarı tropikal bitki türlerine rastlanır. Bu bölgeye zeytin şeridi denir. Vadilerde ve alçak yamaçlarda meşe, kayın, akçaağaç gibi ağaçlar vardır. Yükseklerde çam, karaçam ve ladin hakimdir. Bunların üzerinde çayırlık bölge bulunur. 2430-2895 m arasında bitkiler kaybolurken karlı bölgeler başlar.
Alplerde genellikle dağların yüksek kesimlerinde birkaç hayvan türüne rastlanır. Ağaç çizgisinin üstünde Alp çayırlarında bulunan bir ara nesli tükenmeye yüz tutan vahşi keçi, boyları 60 santimetreye kadar ulaşan dağ faresi en çok rastlanan hayvanlardır. Bunların dışında av ve vahşi hayvan olarak çeşitli türde tavşan, tilki ve az görülen kahverengi ayıya rastlanır. Avrupa bizonu, uzun tüylü vahşi öküz ve kurdun nesli tükenmiştir.
Kuş türleri de oldukça boldur. Orman tavuğu, ağaç kakan, keklik ve su kuşları bunlar arasındadır. Kartallara, kuğu kuşlarına ve yırtıcı kuşlara yüksek tepelerde rastlanır. Kızılca, karga ve kuzgun da bulunur. Orman tavuğuna ise kar sınırında rastlanır. Göl ve akarsuları ise, alabalık ve diğer tür balıklarla doludur.
Dağlarda çeşitli geçitler mevcuttur. Eskiden kullanılan geçitlerin yanında Montegnevre Geçidi (1854 m), Mont Cenis Geçidi (2082 m), Küçük St. Bernard Geçidi (2188 m), Büyük St. Bernard Geçidi (2472 m), Orta İsviçre’de Simplon (2008 m) ve St. Gotthard (2112 m) geçitleri vardır. Nisbeten doğuda ise İtalya’yı Avusturya’ya birleştiren Brenner (1370 m) geçidi mevcuttur. Bütün bunlara yaklaşık 50’den daha fazla geçidi de ilave etmek gerekir.
Daha sonra yapılan yol, köprü, tünel ve geçitlerle Fransa ve İtalya birbirine bağlanmıştır. 1965’te tamamlanan 11,6 kilometrelik Mont Blanc tüneli, dünyanın en uzun otomobil tünelidir.
Alplerde önemli bir endüstri yoktur. Madencilik önemli sayılmaz. Kuzeybatı Yugoslavya’da civa ve bazı yerlerde kurşun çıkarılır. Bazı yerlerde kaya tuzu oldukça fazladır. Demir, bakır, çinko, altın, gümüş ve kömür ise, sınırlı mikdarda bulunur. Nisbeten çok olan akarsular, hidroelektrik enerji elde etmede kullanılır. Yayla kısımlarda tahıl ve patates yetiştirilir. Hayvan ve ilgili mamüller nisbeten dağlık bölgelerden üretilip elde edilir. Özellikle İsviçre peyniri meşhurdur. Ahşap oymacılığı, saat imalatı ve mükemmel harita baskıcılığı da mühim yer tutar. Önemli başka bir endüstri kolu da turizmdir. Manzara ve sağlıklı iklim, turistleri çeken bir unsurdur. Alçak vadiler, karlı tepelerden gelen rüzgar tarafından serinletilir.
İsviçre, milletlerarası bir oyun sahası olarak kış sporlarının merkezidir. Dağcılık da buralar için çekiciliği olan ayrı bir spordur.