* If you hate me, I love you too. It ain’t my fault I’m better than you
- Benden nefret ediyorsan, ben de seni seviyorum. Senden daha iyi biri olmak benim suçum değil.
* If you are drinking to forget, pay in advance
- Eğer unutmak için içiyorsan, parayı peşin öde
* Save a horse, ride a Cowboy!
- Bir at kurtarın, jokeyinin sürmeye başlayın.
* There are no stupid questions, just stupid people
- Aptal soru yoktur, aptal insan vardır.
* I’m the girl your parents warned you about!
- Ben, ailenin seni hakkında uyardığı kızım!
* I’m fat, but your ugly. I can diet
- Ben şişman olabilirim, ama sen çirkinsin. En azından ben diyet yapabilirim
* I’m cool, I’m hot….I’m everything you’re not
- Karizmatik ve seksiyim… Senin olmadığın her şeyim
* I have lost my phone number, can I have yours?
- Telefon numaramı kaybettim, sizinkini alabilir miyim?
* Sometimes I wish I were you, just so I could be friends with me
- Bazen keşke sen olsaydım diyorum, böylece kendimle arkadaş olabilirdim
* One night the moon said to me, if love makes you
why dont you leave your lover. I looked back at moon and said would u ever leave your sky
- Bir gece ay bana dedi ki, eğer aşk sen ağlatıyorsa neden sevgilinden ayrılmıyorsun. Ben de aya bakıp dedim ki, sen olsan gökyüzündeki yerinden ayrılırmıydın
* I’m in a good mood don’t ruin it by chatting (BRB)
- Şuan keyfim yerinde, benle konuşupta keyfimi kaçırma
* The more I learn, the more I forget. So why would I learn?
- Daha çok öğrendikçe, daha çok unutuyorum. Öyleyse neden öğreneyim ki?
* :S When I first talked to you, I was afraid to hold u, when I held u, I was afraid to love u, now that I love you I am afraid to lose you! :S
- Seninle ilk konuştuğumda senden hoşlanacağımdan korkmuştum, senden ilk hoşlandığımda ise sana aşık olacağımdan, şimdi sana aşığım ve seni kaybetmekten korkuyorum!
* (L) Love is like quicksand… the deeper you fall in the harder it is to get out!(L)
- (L) Aşk bataklık gibidir… ne kadar derine batarsan çıkması o kadar zordur!(L)
* Love is like sand if you hold on too tight it might slip away
- Aşk tıpkı kum gibidir, onu sıkı sıkı tutarsan elinden gidebilir
Baby Everytime you touch me I become a hero I ll make you safe No matter where you are And bring you
(bebeğim bana her dokunduğunda bir kahraman olurum seni koruyacağım nerede olduğun önemli değil seni getireceğim)
All the souls that would die just to feel alive But I ll never let you go If you promised not to fade away
(Tüm ruhlar ölebilr,sadece canlı hissedenler Ama asla gitmene izin vermeyeceğim Eğer söz verdiysen solup gitmez)
See you at the bitter end From the time we intercepted Feels more like suicide...
(Acı sonda buluşuruz Yollarımız kesildiğinden beri İntiharmış gibi geliyor)
I know, the past will catch you up as you run faster
(bilirim ne kadar hızlı koşarsan koş geçmiş seni yakalayacak)
Here in the darkness I know myself Can t break free until I let it go Let me go
(Burada karanlık çöktüğünde,kendimi tanıyorum Gitmeme izin verinceye kadar beni özgürce koparamazsın Gitmeme izin ver)
Good enough I feel good enough for you Drink up sweet decadence I can t say no to you
(Yeterice iyi Senin için yeterince iyi hissediyorum Iç bu tatli düskünlügü Sana birsey söyleyemiyorum)
You re too important for anyone There s something wrong with everything you see But I, I know who you really are You re the one who cries when you re alone
(Sen birisi için çok önemlisin Gördüğün her şeyde yanlış bir şeyler var Ama ben, ben senin gerçekte kim olduğunu bilyorum Sen yalnız kaldığında ağlayan birisin)
When you re in love, what can go wrong?
(Aşıkken ne ters gidebilir ki?)
i don t want you and i don t need you don t bother to resist or i ll beat you it s not your fault that you re always wrong
(seni istemiyorum ve sana ihtiyacım yok direnmeye kalkma yoksa döverim seni her zaman yanlış olman senin suçun değil)
Shoot myself to love you If I loved myself I d be shooting you
(seni sevmek için kendimi vurdum eğer kendimi sevseydim, seni vururdum)
Now I know I ve got to Run away I ve got to Get away You don t really want any more from me To make things right
(Şimdi kaçmam gerektiğini biliyorum kurtulmam gerektiğini artık gerçekten benden işleri düzeltmemi istemiyorsun)
}{ L¤§é ¥ourSeLF }{
^^NO ORDINARY GIRL^^
>>Nobody is perfect, I am nobody, THEREFORE I AM PERFECT!! :-D
Life.. has betrayed me once again
(hayat.. bana bir kez daha ihanet etti)
This love has taken its toll on me She said Good too many times before... (Bu aşk bna çok zarar verdi ve daha önce bir çk kez elweda dedi.)
She S got a past full of secrets She s got a clock on her feelings
(Sırlarla dolu bir gecmisi var Hisleri bir saate bağlı)
When you have loved and you ve lost someone You know what it feels like to lose (birini sevdiğinde ve onu kaybettiğinde kaybetmenin nasıl olduğunu anlarsın )
Had a life but i can t go back can t do that,it will never be the same again
(bir hayatım vardı ama ona geri dönemem
bunu yapamam, hiçbir zaman aynı olmayacak)
I m here without you baby But your still on my lonely mind (seni düşünüorm bebeim sen hala bnm yalnız(kimsesiz) aklımdasn)
We are all in there with the dead (biz buradaıs ölümle birlikte)
I ll need a miracle to help me this time(bu sefer harbidn bi mucizeye ihtiyacm oluck)
Your eyes are so blue, I can t look away as we lay in the stillness (gözlerin o kdr mawi ki hareketszlikte uzanırkn uzaklara bakamıyorum ..
I take a look at my life And realize there s nuthin left (hayatma bakıorm we hiçbişein kalmadıını fark ediormm...)
Time stands still as you pass away No more tomorrow this is your last day (sen ölürken zmn durur artık yarın yok bu snn son günün...)
*I m awake but my world is half asleep
(ben uyanığım ama dünyam yarı uyuyr.)
*I will love you till death do us part
(bisi ölüm ayırana dek seni seweceim)
*i have to be with you to live to breathe
(seninle olmak zorundayım yasamak ,nefes almak için)
*soon to be blinded by tears
(ykında gözyaşlarım tarafından kör edileceğim )
ιf уσυ σиℓу києw.. тнє wαу ι fєєℓ αвσυт уσυ..