Bankaların sigorta ve komisyon kanalıyla haksız kazanç elde etmesine artık çalışanları da isyan ediyor. Müşteriyi tenhada kıstırın" talimatına uymadığı için işten atılan bankacı, 500 sayfalık dökümanla Hazine ve BDDK'ya başvurdu. Kurumlar inceleme başlattı.
Suça iştirak etmek istemediğini belirten 9 yıllık bankacı 'istenmeyen adam' ilan edildi. Banka yönetiminin "Müşterileri tenhada kıstırmaya devam edin" diye mailler atmasını içine sindiremeyen, bu nedenle de emirleri uygulamayan bankacı işten atıldı.
Hukuk mücadelesi başlatan eski bankacı Hazine Müsteşarlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) 500 sayfalık belge gönderdi. Konuyla ilgili soruşturma başlatıldı. Yetkililer, bu belgelerin milat olabileceğini belirtti. Eski bankacı 5 Nisan'da ilk duruşmasına çıkacak. Aynı bankanın bir yöneticisi de benzer dilekçe gönderdi.
PERSONEL DE SORUMLU
İkinci şikâyet üzerine de BDDK ve Hazine soruşturmayı genişletti. Hazine konuyla ilgili tebliğ yayımladı. Buna göre, yapılan usulsüzlüklerden bölüm müdürleri ve üst yöneticiler kadar personelin de sorumlu olduğu belirtildi.
İŞTE O MEKTUP
Oğuz Bey, 9 Mart yayınlanan "Bankalar ve Siyaset" yazınız üzerine bu mektubu kaleme aldım. 9 yıllık bankacılık kariyerimde, sistemin hırsızlık üzerine kurulduğunu gördüm. Yapılan her türlü usulsüzlük ve soyguna 'dur' demek istediğimde karşıma yöneticilerim çıktı. "Biz bu işten prim ve para kazanıyoruz" diye olayları örtbas ettiler. Asıl konu müşterilere kredi kullandırılırken bilgi ve onayları alınmadan çeşitli sigortalar yapılmasıydı.
SAADET ZİNCİRİ
Örneğin emekli, memur ya da esnafa işsizlik sigortası yapılıyor. Müşterinin kullandığı kredi tutarı 10 bin TL. Bu sisteme 10 bin 500 TL olarak giriliyordu. Ama işlemler 10 bin TL üzerinden yapılıyormuş gibi bilgi veriliyordu. Aradaki 500 TL'ye çeşitli sigortalar yapılıyordu.
Bu sigortalardan haberi olmayan müşteri risk gerçekleştiği zaman tazminat talebinde bulunamıyordu. Bu yüzden sigorta şirketinin kasasına giren para tekrar dışarı çıkmıyordu. Saadet zinciri o kadar güzel işliyordu ki banka her yıl sigorta gelirlerini yüzde 100 artırarak yıllık kazancını 200 milyon TL'ye çıkarmıştı. Oysa Hazine Müşteşarlığı'nın konuyla ilgili yayınladığı bir tebliğ var.
Çünkü müsteşarlığa haberi olmadan sigorta yapılan müşterilerden çok sayıda şikâyette bulunulmuş. Bu tür işlemleri yapan kişi ve silsile yoluyla tüm amirleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulacağı belirtiliyordu. Ben bu tebliğe dayanarak işlem yapmadım.
Fakat amirlerim sigorta hedefleri olduklarını, bunlar tutmazsa zor durumda kalacaklarını, müşterilerin işine yarayıp yaramadığına bakmadan kredi kullanan herkese bu zorunlu olmayan sigortaları yapmamız konusunda ısrar ediyorlardı.
Konuyu Teftiş Kurulu'na ilettim. Bunun banka politikası olduğunu ve tarafsız davranamayacaklarını belirterek; belgeleri ilgili kurumlara vermemem konusunda baskı yaptılar. Bankanın CEO'suna maille bilgi verdim, daha sonra idari izne çıkartıldım.
Sonra da iş akdim feshedildi. Hazine Müşteşarlığı ve BDDK'ya gittim. Müşterilerden bu konularla ilgili binlerce şikâyet aldıklarını fakat belgeleyemediklerini söylediler.
"Bilgi ve belge verirseniz bu bankacılıkta bir milat olacaktır" dediler. Ben de 500 sayfalık dosyayı Ağustos 2012'de ilgili kurumlara ilettim. Soruşturma devam ediyor. Konu mahkemeye taşındı. Yukarıda anlattığım tüm olayların belgesi elimde mevcuttur. 8 aydır işsizim, 2 çocuğum var. Mağduriyetimin giderilmesi ve dolandırılan halkımızın zararlarının karşılanması için her platformda mücadeleye devam edeceğimden kuşkunuz olmasın.
Kaynak: Sabah