Ey aziz kardeşim; deve kuşu gibi kafanı kuma gömme!
Kaldır başını bir bak hele.
Ne hallerdesin?
Görüyorum ki, kaba softalık hallerindesin.
Kalbine bakmamayı, halinden haberdar olmamayı marifet sayıyorsun.
Aşk sarhoşluğu sandığın o ağır halleri terk et.
Uyuşturucu afyon gibi feyzin ağırlığını üzerinden atmaya bak.
Bu yük seni rolden role sokuyor.
Olmadığın halleri, gelmediğin makamları sana vehmettiriyor.
Oysa kalbinde dünya hırsı, riya, kibir ucub gırla gidiyor.
Dilinle söylemeye çekindiğin baklalar besliyorsun ağzında.
Büyük bilinecekse birisi, bu ‘ben’ olmalıyım diyorsun halince.
Herkes ‘ben’i görmeli sohbet yerinde.
İçten içe sözlerin var, yerli yerince.
Söze dökemediğin beklentilerin var.
Bulanık hallerdesin.
Ne olduğun pek belli değil.
Bir görünürsün bir batarsın.
İş başa düştüğünde ötelere kaçarsın.
Ücret mevsiminde en önde kendine yer açarsın.
Şimdi, sahi sen gerçekten sofu olduğuna emin misin?...
Ne anlatmaya çalışıyorsun?
Din mi satıyorsun, tasavvuf mu?
Tezgahtar mısın? Yoksa bezirgan mı?
Önüne gelene anlayamayacağı deruni hallerden bahsetmedesin.
Öyle deruni ki, nice arifler varamaz künhüne.
Oysa sen… Oysa sen…
Bak… Sen de bal gibi biliyorsun.
‘Bir kaşık vursam irfanına dibi görünür’ sınıfındasın…
Baygın baygın yüzüme bakma öyle.
Harbi ol canımı ye!
Sofuluk satma ayaklarını bırak hele…
Sofi dediğin, hele de Nakşi ise gizler kendini, kendinden bile.
Nefsine karşı öyle siyasi davranır ki tanıyamaz onu nefsi bile.
Sendeki sofuluk paçalarından akıyor;
Sendeki takva zil çalıp oynuyor.
Yanına gelen insanlar seni allame sanıyor.
Ne bilsin garipler, kisvene bakıp seni ‘adam’ sanıyor.
Heyhat! Bilmezler ki sahte zahid, yolunacak kaz arıyor!...
Cahili cühelayı toplayıp etrafına, uzak duruyorsun hocadan molladan.
Bozuk akçaları altın fiyatına, satıyorsun hem de kara borsadan…
Gün gelir, foyaların meydana çıkar sonradan.
Ey iyisi mi yol yakınken bırak bu işleri, dön artık bu çıkmaz sokaktan.
Ey aziz kardeşim; deve kuşu gibi kafanı kuma gömme!
Kaldır başını bir bak hele.
Ne hallerdesin?
Görüyorum ki, kaba softalık hallerindesin.
SELMAN SADIK
Gülistan Dergisi