Devalüasyon - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı busegül

  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Adana
  • 20005
  • +360/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Allah birdir ve Muhammed (s.a.v.) onun elçisidir.
    • Uyanan Gençlik
Devalüasyon - Ansiklopedik Bilgi
« : 01 Nisan 2013, 11:29:16 »
Alm. Devaluation, Fr. Devaluation, İng. Devaluation.
Bir ülkenin millî para biriminin yabancı paralara karşı değerinin indirilmesi.

Devalüasyon; sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satınalma gücünün, hükümetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.
Bu yolla ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı çekilmiş olur.

Bu indirim; sabit kur politikasında, çeşitli dönemlerde hükümetçe irâdî olarak yapılabileceği gibi, para değerinin arz ve talebe göre belirlendiği para sistemlerinde dalgalanma sonucu otomatik olarak da gerçekleşebilir. Devalüasyona genellikle yurt içi enflasyon nisbetinin, yabancı ülkelerinkinden fazla olması sonucu gerek duyulur.

Eski Yunan ve Roma’da devalüasyon, paranın temsil ettiği maden miktarının azaltılması yoluyla gerçekleştirilmekteydi. Belli bir altın ve gümüş miktarından basılan sikke miktarının çoğaltılması, para değerinin düşürülmesi sonucunu doğurmaktaydı. On dokuzuncu yüzyılda ise kâğıt para miktarının arttırılması sonucu meydana gelen enflasyon, iç fiyatların artışı ve banknotların altına tahvil kabiliyetini yok ederek, para değerinin düşüşüne yol açmıştır. Böylece millî para biriminin karşılığı kabul edilen altın miktarı indirilmiş ve kambiyo kurları da buna göre ayarlanmıştır.

Günümüzde, mâdenî para, altın para sistemi olmadığından yerli para biriminin değerinin düşülmesine, iç fiyatların yükselmesi sonucu elde edilemeyen döviz gelirleri dolayısıyle girişilmektedir. Başlıca ihrâcâtı teşvik etmek için yerli para birimi değeri, belli bir yabancı para esas alınmak sûretiyle ayarlanmaktadır. Ancak bu tür bir uygulamanın başarılı olabilmesi için, devalüasyon sonrası iç fiyatların artışının önlenmesi, yabancı ülkelerin ithâlât kısıtlamalarına başvurmaması gerekmektedir.

Türkiye’de 1946, 1958 ve 1970 yıllarında istikrar programları çerçevesinde büyük devalüasyon yapılmıştır. 1977-1980 arası belirli aralıklarla yapılan devalüasyonlar o târihten bu yana günlük ayarlamalara dönüşmüştür. Ne var ki, kambiyo denetimi hâlâ geçerli olduğundan günlük ayarlamalar, para değerini piyasa şartlarına göre serbestçe belirlenmesi anlamına gelmemektedir. Türkiye’de para birimi düşürülmesi işlemi, Türk Lirası’nın Amerikan Doları karşısındaki değerine göre yapılmakta ve çapraz kurlar, dolara göre belirlenmektedir.

Devalüasyon niçin yapılır?

Öncelikle ifâde etmek gerekir ki, ödemeler dengesi (Dış Ticâret Bilânçosu) açıklarını kapatmak için mümkün kur politikalarından biri olan “devalüasyon” denen ve yukarıda târif edilen bu iktisat politikası aracı; ekonomik olduğu kadar politik tartışmalara da âlet olmuştur. Bu sebeple devalüasyon niçin yapılacağına temas etmek faydalı olacaktır. Devalüasyon genel olarak dış ticâreti açık veren bir ülkede idari düzenlemelerle fazlaca değerlenmiş durumda tutulan (sun’î olarak) kuru, denge kuru seviyesine çıkarıp, dış ödemelerin dengeye getirilmesi, dolayısıyla döviz rezervlerini artırmak, dış borçları ödeyebilecek duruma gelmek, ekonomide döviz sağlama fonksiyonunu gören sektörlerin rekabet gücünü takviye etmek gâyesiyle yapılır. Diğer taraftan dış ödemeleri ve kuru, zaten değer kaybetmekte olan bir ülkede sâdece dış pazarlardaki rekâbet gücünü artırmak için paranın başka paralar karşısındaki değeri düşürülebilir (devalüe edilir). Bu durumu sanâyileşmiş bâzı ülkelerde sık sık görmek mümkündür.

Genellikle gelişmekte olan ülkelerde, ülkemizde de olduğu gibi devalüasyon bir “sebeb” değil bir “netice”dir. Bir başka deyişle ekonomik politikada muayyen tercihler veya hatalar yapılır; kontrol edilmeyen bâzı ekonomik değişkenlerin seyri değişir (petrol fiatları gibi) ve öyle bir noktaya gelinir ki, ekonomide dış dengeyi kurmak için devalüasyon kaçınılmaz olur.

 Türkiye'deki Devalüasyonlar

7 Eylül 1946 tarihinde % 54,3 oranında,
4 Ağustos 1958 tarihinde % 68,9 oranında,
10 Ağustos 1970 tarihinde % 40 oranında,
21 Eylül 1977 tarihinde % 9,1 oranında,
1 Mart 1978 tarihinde % 23 oranında,
10 Haziran 1979 tarihinde % 43,7 oranında,
24 Ocak 1980 tarihinde % 32,7 oranında,
5 Nisan 1994 tarihinde % 51 oranında,
22 Şubat 2001 tarihinde % 28,4 oranında, devalüasyon gerçekleştirilmiştir.