Nevruz Mecusiliğin Bayramıdır.
Bayram mefhumu dinî bir algı olduğu için “bir günü bayram ilan etme yetkisi sadece Allah ve Rasûlüne aittir”.
Müslümanların iki bayramı vardır: Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı.
İranlılar Şii olmadan önce Mecûsî idiler. Hz. Ömer’in İran’ı fethetmesi İranlı Mobitleri ve Sasanî hanedanını elbette memnun etmedi. İranlıların bir kısmı mobbingden bir kısmı da takiyye ile Müslüman olduklarını deklare ettiler. Bir kısmı da gerçekten Müslüman olmuştu. Mecûsilik gizliden gizliye devam ediyordu. Hindistan taraflarına giden Mecûsî din adamları orada Avesta inancını ve kültürünü öğretmeye devam ettiler. Daha sonra imdatlarına Hz. Ali ve Muaviye çekişmesi yetişti. Böylece Şiilik onlar için Mecûsîlik ile İslam’ın sentezi oldu. Bunları geçiyorum, uzun hikâye…
Mecûsîlikte ateş ve güneş kutsanıyordu. Dolayısıyla Nevrûz onlar için dinî bir bayramdı. Bu inanç Orta Asya’daki Gök Tanrı inancına mensup Türklere ve diğer Asya milletlerine de sirayet etti.
Türkler Müslüman olduktan sonra İslam’la çelişen kültürel ögeleri terk ettiler. Nevrûz adlı kökeni Mecûsîliğe, Avesta’ya dayanan “sözde bayramı” kutlamayı da bıraktılar. Kürtler de Müslüman olduktan sonra Nevrûz’u bayram olarak kutsamayı bırakarak bayram olarak sadece Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’nı tanıdılar.
Bugün Türkler ve Müslüman Kürtler Nevrûz’u bayram olarak kutsamaz. İnançları kavidir. Fakat eski dinlerine özenen ve İslam’a tavır alan Marksist Kürtler cahiliye döneminin Nevrûz’unu yeniden kutsamaya ve bayram olarak tanımaya başladılar. Bu günü solcu Kürtlere kaptırmak istemeyen Kemalist rejim Nevrûz’un aslında Türk bayramı olduğunu iddia ederek kutsamaya başladı.
Buraya kadar gelişen olaylarda Müslümanlar kendilerini ve zihniyetlerini muhafaza etmeyi başarmışlardı. Fakat son yıllarda cahiliye bayramı yeninden revaç bulmaya, İslamî zihniyetler başkalaşmaya, Müslümanlar çözüm adına çözülmeye başladılar.
Ateşi kutsama kültü, Marksist Kürtçüler arasında büyük bir inanç umdesi olarak yaşamaya devam ediyor. Rejim bu kültü Türkler ve Müslüman Kürtler arasında da yaygınlaştırmak için girişimlerde bulunuyor. Allah’ın bayram ilan etme yetkisine alternatif yetkiler geliştirdiğini sanan rejim, bu uygulamaları daha önce baskı ile yapmış ve tam bir başarı sağlayamamıştı. Bugün taktik değişti. Artık rejim yeni kutsal günler ilan ederken bu işi asıl yetki sahibinin yetkilerini de inkâr etmeden yapıyor.
Dikkât edin! Gizli şirk, diye bir şey kalmadı. Açık şirk Müslüman halkımızı çepeçevre kuşatmış durumda. Şeytan gizliden hareket ederek düşmanlarını çoğaltmak yerine açıktan operasyon yaparak şirki millete sevdirmeye çalışıyor.
Mustafa Durdu
You are not allowed to view links.
Register or
Login