Üsküdar Nuhkuyusu Caddesi Çinili Mescid Sokağındaki câmi.
İki avlu kapısı olan câminin, kuzey kapısının üstünde şâir Fevzî’nin on iki mısralık târih manzumesi vardır.
Câmi, mektep, çeşme, sebil, hamam ve dâr-ül-kurrâdan meydana gelen külliye, Sultan Birinci Ahmed Hanın zevcesi, Dördüncü Murad Hanın ve Sultan İbrâhim’in vâlidesi Kösem Mahpeyker Vâlide Sultan tarafından, 1640-41’de yaptırılmıştır. Mîmârı, diplomatlığı ile de meşhur olan Kâsım Ağadır.
Câminin avlusunda sekiz sütunlu bir kubbenin altında mermer şebekeli şadırvan bulunmaktadır. Üç tarafını yirmi mermer sütunlu bir saçak örtmektedir. Muntazam kesme taşla yapılan câminin minâresinin şerefe altında akant yapraklarından süsler mevcuttur. Birkaç basamakla çıkılan son cemâat yeri çinilerle kaplıdır. Ancak bunların çoğu alınmış ve yerlerine başka başka çiniler oturtulmuştur.
Câmi kapısının üstünde iki satır hâlinde sülüs yazı ile şâir Himmet’in târih manzûmesi vardır. Câmi tek ve sağır kubbelidir. İçi, kubbe kasnağına kadar, Sinan Mektebi devrinin muhteşem çinileriyle kaplıdır. Milletlerarası süsleme târihinde önemli bir yer alan câminin çinileri incelendiğinde, Osmanlı Türklerinin ilk çinicilik devrinin, 16. yüzyılın ilk yarısına kadar devâm ettiği ve ikinci yarısından sonra renk ve desen bakımından büyük bir tekâmüle eriştiği görülür. Bu câmideki çinilerde beyaz, siyah, kırmızı renklerde, karanfil, lâle, gül, erik çiçeği ve papatyaların ahenkli birleşmesi göze çarpar.
Taş işçiliğinin bütün inceliklerini toplayan minberin külâhı Kadırga’daki Sokullu Câmiinde olduğu gibi tamâmen çini ile kaplıdır Câminin çöken son cemâat yeri ile medresesinin tâmiri sırasında, büyük gelen çerçeveleri yerine oturtmak için pencere altında dolaşan, muhteşem çini pano, keser darbesiyle parçalanmıştır.
Mihrabın içi tamâmen çini kaplıydı. Mihrapta, sağındaki çini yazılardan “besmele” yazılı olanı tamâmen, mihrabın solundaki sıradan da iki parça vaktiyle çalınmıştır. Pencere kapakları üzerinde Kasîde-i Bürde yazılıdır.