Kafkasya’nın kuzeydoğusunda yaşayan bir kavim. Kültür, örf ve âdetlerine bağlı olan Çeçenler, Kuzey Kafkasya’da yaşıyan öbür kavimlere benzerler. Târihleri hakkında fazla bilgi yoktur. Yapılan araştırmalara göre bunlar, Kafkasya’nın yerli kavimlerindendir.
Dağlık bölgelerde yaşarlar. Eskiden beri düzlüklerde toprak elde etmeye çalışmışlarsa da, buralardaki güçlü kavimler buna müsâade etmemişlerdir. Çeçenler’in eskiden beri hayvancılık, avcılık ve çifçilikle uğraştıkları bilinmektedir. Yalnız dağlarda yaşamaları, arâzilerin kıtlığı, zirâatı geliştirmemiştir. Arâziye sâhip soy ve topluluklar arasında hiçbir zaman mücâdele eksik olmamıştır. Büyük soylar küçüklerini her zaman tehdit etmişlerdir. Çeçenler arasında 10. yüzyıldan sonra, Gürciler vâsıtası ile Hıristiyanlık yayılmaya başladı ise de, 17. yüzyıldan îtibâren Müslümanlık kabul edilmiş ve sonraki yüzyıllarda tamâmen yaygınlaşmıştır.
Ruslar, Kafkasya’yı 18. yüzyıl sonunda elde etmeye başladılar. Çeçenler başlarında İmam Mansur olduğu hâlde Ruslara karşı altı yıl (1785-1791) hürriyetlerini korumak için mücâdele ettiler. Bu ayaklanma Osmanlılar tarafından desteklenmiş, fakat İmam Mansur, Anapa’da Ruslara esir düşünce Çeçenler başarılı olamamışlardır.
Gürcistan’ın Ruslar tarafından 1801’de alınması, Kafkasya yolunun önemini artırdı. Bu yolun dağlı kavimlerin elinde bulunması, Rusya’nın yayılma politikasına engel oluyordu. 1812 harbinden sonra, Rusya’nın Kafkasya’daki askerî hareketi şiddetlenerek, yıkmaya, öldürmeye ve ortadan kaldırmaya çevrildi. Ruslar, merhametsizce dağlı kavimleri öldürdükleri gibi esir alıp sürdüler.
Dağıstanlı Gâzî Muhammed, 1830 yılında bütün Kuzey Kafkasya kavimlerini Ruslarla savaşa çağırdı. Savaşa Çeçenler de dâhil olmak üzere Kuzey Kafkasyalıların hemen hemen hepsi katıldı. Gâzi Muhammed 1832 yılında Rus birliği tarafından kuşatılıp şehid edildi. Daha sonra dağlıların başına geçen Hamza Bey de, 1834’te şehid edilince, mücâdelenin başına Şeyh Şâmil geçti. Ruslara karşı bütün imkânsızlıklara rağmen, Şeyh Şâmil 25 sene mücâdele verdi. Şeyh Şâmil İslâm dîni esaslarına dayanan bir devlet kurmuştu. Şeyh Şâmil zamânında Kafkasya’daki Müslümanlar Rus emperyalizmine karşı görülmemiş şekilde mücâdele veriyordu. 1839’da mücâdeleyi kaybeden Şeyh Şâmil, bir yıllık bir aradan sonra 1859 yılına kadar mücâdelesine devâm etti. Rus askerî harekâtı karşısında ve çeşitli imkânsızlıklar içinde sürdürdüğü mücâdele sonunda direnci kırıldı ve 1859 yılında teslim olmak zorunda kaldı (Bkz. Şeyh Şâmil).
Çeçenler, 1877’de Simsirli Alibek’in önderliğinde istiklâlleri için ayaklandılarsa da, Ruslar tarafından acımasızca bastırıldılar. İkinci Dünyâ Savaşında Rus rejimine karşı kesin bir vaziyet almışlardı. Bu sebepten Çeçenlerin büyük bir kısmı harpten sonra yurtlarından sürüldüler. 1957 yılında alınan bir kararla Çeçen-İnguş Müstakil Sovyet Sosyalist Cumhûriyeti kuruldu. Bugün de aynı yönetimle idâre edilen cumhûriyet nüfûsunun yaklaşık yüzde 30’unu Ruslar, yüzde 70’ini ise Çeçenler maydana getirmektedir.
Eskiden kendilerine has giyimleri olan Çeçenler, günümüzde normal şehirli elbiseleri giyerler.