Kendinize Güvenmenin 14 Yolu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Kendinize Güvenmenin 14 Yolu
« : 11 Ocak 2013, 21:06:59 »
İşte, yitirdiğiniz özgüveni yeniden kazanmak için size ustaların da yardımıyla önerebildiğimiz 14 yol:

1. Önce bütün olumsuz tecrübeleri unutun. Durup dururken güveniniz yitirmeniz, basarisizlik duygusunu yasamanız bundan olabilir. O yüzden ilk adim olarak geçmişteki bütün kötü deneyimleri yok edin. Beyninizden silin gitsin!

2. Kendinizle iletişiminiz çok önemli. "Sen bunu yeneceksin" gibi cümleler kurmayın. Yani kendinize iç sesinizle "sen" diyorsanız bu sorundur. İlk olarak kendinizle "iletişim”e gecik, "ben bunu yaparım" seklinde cümlelerle ise başlayın.

3. Erteleme olayına bir son verin. Bir şeyi sonlandırmayıp, yarim bırakma, basarili olamama korkusuna dayanabilir. "Su an" yapacağınız ne varsa "hemen simdi" yapın. Bir not edin bakalım, "yarim" bıraktığınız isler çok fazla mi? Onları tamamlamak güven duygunuzu rehabilite edecektir. çok basit şeylerde bile bunu uygulayın. Sacınızı kestirmeyi ne zamandır erteliyor musunuz. Hemen gidin kestirin mesela..

4. Kesin olarak istediğiniz şeyin ne olduğunu düşünün. Tam olarak neyi, ne kadar, nerede ve nasıl elde etmek istiyorsunuz? Bunu dakikalarca düşünüp, o çok istediğiniz şeye odaklanın. Adrenalinizin arttığını, istediğiniz şeye kavuşmayı "düşünmenin" sizi pozitif bir ruh haline soktuğunu göreceksiniz.

5. Kötü tecrübeleri beyninizin bilgisayarını çöp kutusuna atıp, silmiştiniz ya. Eh simdi, arkadaşlarınızla beraberken biraz sikiliyorsunuz değil mi? Onlara hep "dertlerinizden" söz ederdiniz hani! Canim, biraz düşünün, sizin hiç basariniz olmadı mi geçmişte. Dost sohbetlerinde arada sırada bu başarılarınızdan da söz edin.. Anlatırken bunu nasıl yaptığınızı yeniden hatırlayacaksınız. Belki de bu yöntem, başka ulaşmak istediğiniz idealleriniz için de ise yarar!

6. Çevrenizi iyi gözlemlediniz mi? Basarili ve mutlu insanlar genellikle "Çözüm"e odaklıdır. Bu insanlar yüzde 20 problemlere, yüzde 80 çözümlere odaklanır. Bazı sorunlar aslında sizin "büyüttüğünüz" kadar değil. Siz ona "odaklandıkça" o büyüyor, büyüyor ve çözülmez bir hale geliyor. Bu sorunlarda çıkmaza girdiğinizde bir "örnek" bulun. Yari sorunu çözmüş bir insan örneği. O, nasıl çözdü? Tamamen bu yönteme odaklayın kendinizi.

7. Enerjinizi çoğaltın. Çünkü enerji bize sadece fiziksel güç olarak gerekli değildir. Duyu organlarımız da enerji ile çalışır. Bu enerji sesinize, bakışınıza, görünüşünüze etki eder. Spor yaptığınızda seremonin ve endorfin hormanlari artacak. Bu iletişimde çok önemli; Bakışlarınız da bu hormonların etkisiyle karsı tarafa daha kolay "olumlu" mesajlar göndermenizi sağlayacak. Kendinizi "iyi" hissetmek, güne gülümseyebilmek için spor çok önemli. Unutmayın, egzersizden uzak kaldığınızda, adeta benzinsiz bir araba gibisiniz!

8. Telkin çok önemli. Her ne istiyorsanız onu olmuş gibi hayal edin: Alt bilinciniz sadece şimdiki zamanı bilir. O yüzden gelecek zamanlı cümleler kurmayın. Örneğin, "zayıflayacağım" derseniz asla zayıflayamazsınız. Belirsiz bir gelecek yerine, "su anda yapıyorum" deyin.. Bu mesajı yolladığınızda, alt bilinciniz sizi o amaç için bazı tutumlara davet edecektir. Siz farkında bile olmadan... Enerjiniz çoğalacak, yavaş yavaş zayıflama isteği artacaktır.

9. Aman, renkler çok önemli. Giysilerde renk tonajlarına dikkat edin. Seçtiğiniz her renk sizi anlatıyor çünkü. Canlı renkler mutluluk ve neşeyi koyu renkler ise ciddiyeti temsil ediyor. Bu tarz olarak size en yakışanı secin. Bu giysileriniz canlı renklere sahipse güveninizin kendiliğinden geliştiğini göreceksiniz. (Tabii yerine göre.. Bir is toplantısına da pırıl pırıl renklerle gidilmez elbette.) Su acık ki, asil olarak “ten giysiniz”, yani solgun olmayan bir cilt, parıltılı bakışlar giysilerden daha da önemlidir. Olumlu düşündükçe farklı bir ten renginin ve bakışların sizde oturduğunu fark edeceksiniz.

10. “Evet” ve “hayır”lara dikkat. Hicrimse size istemediğiniz bir şeyi yaptıramaz. Bazı insanlara da hayır demeyi öğrenin. Hoşlanmadığınız bir mekana sizi götürmek isteyen arkadaşınıza karsı rahatlıkla " hayır" kelimesini kullanın. Birlikte keyif alacağınız mekanları seçecek arkadasınız mutlaka vardır. Sizi rahatsız eden, olumsuz ruh halinizi çoğaltan insanlarla ilişkinizi de gözden geçirin. Sizi üzen bir insanla yola devam etmek sizden sürekli götürecektir.

11. Geleceği "belirsiz" bırakmayın. Planlayın. O gerçekleştiğinde neler hissedersiniz, sürekli bunu düşünün. Artık o ideale, o "plan"a nasıl ulaşacağınızı düşünün ve kendinizi orada hayal edin sık sık. Örneğin işyerinizde “şef” mi olmak istiyorsunuz? Sürekli bunu nasıl gerçekleştireceğinizi düşünmenin ve bu anlamda somut olarak neler yapabileceğinizin ötesinde, o görevi "hayal" edin. Kendiniz orada, bir toplantıda iken hayal kurun örneğin. Hayaliniz güçlendikçe, tutumlarınız da değişecektir. Örneğin, o iste şef olmak için önce dil mi bilmeniz gerekiyor. farkında olmadan ayaklarınız sizi bir bir hafta sonu kursuna doğru götürecektir.

12. Geleceği planlamak kendinize güveni, kendinize güvenmek de size bazı “formüller” de getirecektir. Örneğin zayıflamak istiyorsunuz ama neden şişmanladığınızın "formülü"nü dikkate almıyorsunuz. İste olumlu bir şekilde başarıya odakladığınızda beyniniz, size "neden şişmanladığınızı da anımsatacak. Ve sizi kilo almaya götüren nedenleri de hayatınızdan kaldırmak üzere planlar yapıyor olarak bulacaksınız kendinizi..

13. Bir de, “olumlu” anlam içeren kelimelere dikkat edin. Olumsuz olarak beyninize yerleştirdiğiniz cümleler size baskı yapar. Orada "beslenir" ve daha güçlü olarak geri dönebilir". Bir örnek vermek gerekirse, "asla televizyon seyretmiyorum" demeyin. Beyniniz sizi daha istekli olarak TV seyretmeye zorlar. İnsanların "kötülükleriyle" uğraştığınızda da ters tepki verir. Kötü bir kelimeyi kullandığınızda ona yüklediğiniz anlamı bilincinize çağırırsınız! Bu kelimeyi çok sik hatırlamaya baslarsınız. Hatta yıllar sonra o eylemin içinde bile görebilirsiniz kendinizi. O nedenle "olumsuz" herhangi bir kelimeyi (Her ne olursa olsun) beyinize yerleştirmemeye özen gösterin.

14. Hayatinizi yönlendirin. Ne eksikse yaşamınızda ona katalize olun. Sevgi mi yok, sevgi birlikteliğine katalize olun. O boşluğu bir sevgili dolduracaksa, yani ona gereksinimiz varsa bunu planlayın. Bir takım duygusal boşlukların yerini başka şeylerle kapatmayın. Zaten olumluya ve başarıya katalize olmuş bir ruh hali, başka arayışlarınıza çözüm bulmak üzere de konumlanacaktır. Basari ve sevgiyle birlikte donanmış benliğiniz, size enerjiyi ve mutluluğu da çağıracaktır.



Ayla Önder