Tıbbi sözlük

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
Tıbbi sözlük
« Yanıtla #10 : 10 Kasım 2008, 20:42:15 »
- İ -

İatroloji: Hekimlik, tıp bilimi
İchthyozis (ihtiyosis): Cildin pul pul ve kuru oluşu ile kendini gösteren bir hastalık.
İdiosenkrazi: Aşırı duyarlılık
İdiopatik: Oluşumunda bir sebeb gösterilemeyen.
İdiopatik trombositopenik purpura (ITP): Deri ve mukozalarda yaygın kanama odakları yanında, hafif travma sonucu kolayca kanama görülmesi, trombosit sayısının azalması ve kanama zamanının uzaması ile belirgin, sebebi bilinmeyen purpura (deri ve mukozalardaki küçük kanama) şekli.
İkter: Sarılık.
İktus: İnme, darbe.
İdiot: Doğuştan aptal.
İleitis: İnce barsak iltihabı.
İleum: İnce barsağın son bölümü.
İleus: Barsak tıkanması.
İlluzyon: Dışarıdan gelen görsel uyarıların olduklarından faklı algılanması.
İmbesil (imbecile): Geri zekâlı.
İmitasyon: Taklit.
İmmatür: Tam gelişmemiş.
İmminent: Tehdit eden.
İmminent Abortus: Düşük tehdidi altındaki gebelik.
İmmobil: Hareketsiz.
İmmün: Bağışık, bulaşıcı hastalıktan muaf.
İmmünite: Bağışıklık, muafiyet.
İmmünize: Bağışık kılmak.
İmmünoloji: Bağışıklığı inceleyen bilim.
İmmünolog: Bağışıklık uzmanı.
İnflamasyon: Çeşitli mikrobik ajanlar veya toksinlerine karşı vücudun göstermiş olduğu; hararet artması, kızarıklık ile karakterize iltihabi reaksiyon.
İntermedier: Arada oluşan, meydana gelen.
İntraepitelial: Epitel hücreleri içerisinde.
İYE: İdrar yolları enfeksiyonunun kısaltılmış şekli

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
Tıbbi sözlük
« Yanıtla #11 : 10 Kasım 2008, 20:42:58 »
- J -

Jactitation: Yüksek ateşe bağlı yatak içerisinde sağa sola dönme hareketi.
Jargon: Kelimeleri yerinde kullanamama ile karakterize anlamsız ve anlaşılmaz konuşma.
Jaundice: Sarılık.
Jejunum: Oniki parmak barsağından (duodenum) sonra gelen ince barsak bölümü.
Jejunit: Jejunum iltihabı.
Jigantizm (gigantism): Ergenlik çağından önce oluşan hipofiz bezi tümörlerinden dolayı büyüme olayının kontrolden çıkması sonucu oluşan dev görünüm.
Jerk: Kasın gösterdiği ani kasılma hareketi.
Jinekoloji: Kadın hastalıkları ile ilgili tıp dalı.
Jinekomasti: Erkeklerde memenin anormal ölçüde büyümesi.
Jinjivit: Diş etleri iltihabı.
Joint: Eklem.
Juice: Herhangi bir maddenin sıvı halindeki özü.
Jugal: Elmacık kemiği.
Jugular: Boyunla ilgili.
Jugulum: Boyun veya boğaz.
Junction: Birleşme yeri.
Juvenil: Gençliğe ait.

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
Tıbbi sözlük
« Yanıtla #12 : 10 Kasım 2008, 20:43:40 »
- K -

Kainophobia (kainofobi): Yenilik korkusu. Yeni fikirlere yeni buluşlara veya yeni şeylere karşı sebepsiz ürküntü duyma.
Kakosmia (cacosmia): Mevcut olmadığı halde kötü kokular hissetme hali, kötü tiksindirici koku
Kakidrosis: Tiksindirici kokuda ter salgılanması.
Kala-azar: Leishmania donovani parazitinin sebep olduğu yüksek ateş anemi dalak ve karaciğer lezyonları ile belirgin ağır enfeksiyoz hastalık.
Kalyum (kalium): Potasyum.
Kardiak: Kalbe ait.
Karina: Trakeanın (nefes borusu), sağ ve sol akciğerlere girmeden önce ikiye ayrıldığı kısma verilen ad.
Kaşeksi: Genel sağlık durumunun bozukluğu ile ilgili ileri derecede zayıflama hali.
Katabolizma: Maddelerin yüksek terkiplerinin, dokularda yakılarak daha basit terkipte maddeler meydana gelmesi.
Keloid: Eski bir kesi veya ameliyat yerinde aşırı nedbe dokusu oluşmasıdır.
Keratin: Tırnak ve boynuzun ana maddesi.
Keratinizasyon: Boynuzlaşma.
Keratit: Kornea iltihabı.
Keratoma: Nasır.
Keratometre: Kornea kavislerini ölçmekte kullanılan alet.
Keratoplasti: Matlaşmış korneanın yerine başkasından alınan korneanın konulması ameliyatı.
Keratoskop: Korneayı muayene aleti.
Kernicterus: Yeni doğanın şiddetli ikterinde beynin bazı çekirdeklerinin bilüribinin etkisiyle toksik dejenerasyonudur. Çocukta zekâ geriliği ve spastisite görülebilir.
Ketonemi: Kanda keton cisimciklerinin bulunması.
Ketonüri: İdrarla keton çıkarılması.
Kızamık: Salgın yapan virütik bir çocukluk çağı hastalığıdır.
Kidney: Böbrek
Kifoz: Omurganın açıklığı öne bakan kamburluğuna verilen ad.
Kist: Etrafı membranla (zar) çevrili içi sıvı dolu oluşumlar. Büyüklükleri muhtelif olup vücudun her tarafında oluşabilir.
Kist Hidatik: Bazı organlarda (daha çok karaciğer, akciğer, beyin) ekinokok adı verilen parazitlerin neden olduğu içi berrak su görünümünde kistler.
Kist Sebase: Yağ bezlerinin büyümesi sonucu deri altında oluşan kistler.
Klostrofobi: Kapalı yerlerden sebepsiz yere korkma reaksiyonudur.
Kleptomani: İhtiyacı olmaksızın patolojik çalma dürtüsüne verilen addır.
Koch Basili: Tüberküloz basiline, bulanın adına izafeten verilen ad.
Kolesterol: Hayvansal ve bitkisel yağların içerisinde bulunan, karaciğer tarafından sentez edilen bir maddedir. Kanda normalden fazla bulunması halinde, damar sertliğine neden olur. Bazen de safra pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar.
Korpus: Gövde.
Kürtaj: Kürtajın kelime anlamı kazımaktır. Ama burada adı geçen Kürtaj halk arasında, küçük hamileliklerde rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahale ile alınması kastedilmektedir. Kürtaj ayrıca teşhis amaçlı da yapılabilir. Yani rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmesi de kürtaj olarak adlandırılır.

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
Tıbbi sözlük
« Yanıtla #13 : 10 Kasım 2008, 20:44:37 »
- L -

Labia: Dudak
Labil: Kararsız, çabuk değişen.
Labium: Dudak şeklinde oluşum.
Labor: Doğum ağrılarının başlamasından-fetüsün atılmasına kadar geçen dönem
Laktasyon: Annenin süt verme devresi.
Lakrima: Gözyaşı.
Lakün: Küçük boşluk, delik.
Lagoftalmi: Göz kapaklarındaki bozukluk nedeniyle gözlerin tam kapanmaması hali.
Lap: Lenfadenopati'nin kısaltılmış şeklidir. Lenfadenopati, lenf bezlerinde büyüme anlamına gelir.
Laparatomi: Teşhis amaçlı veya ameliyat için karın boşluğunun açılması.
Laparoskopi: Ucunda kamera olan, laparoskop denilen aletle karın boşluğunun endoskopik incelenmesi.
Larva: Tırtıl, kurtçuk.
Larenks: Gırtlak.
Larenjit: Larenks iltihabı.
Larengoskop: Bogazın muayenesine yarayan aynalı ışıklı alet.
Larengoskopi: Gırtlağın içinin larengoskop ile muayenesi.
Latent: Henüz belirgin hale gelmemiş, gizli.
Lenfoma: Başlangıcını lenfoid dokudan almış tümör.
Lezyon: Genel anlamda henüz tam olarak niteliği tespit edilmemiş bozukluk.
Ligament: Vücudun muhtelif eklemlerinde, organlarında bulunan bağlara verilen isimdir.
Lumbago: Bel ağrısı

Çevrimdışı drfm

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: Antalya
  • 354
  • +32/-0
  • Cinsiyet: Bay
Tıbbi sözlük
« Yanıtla #14 : 10 Kasım 2008, 20:45:57 »
- M -

Maceration (maserasyon): Suya maruz kalmaya bağlı yumuşama.
Macro: Büyük.
Macüla: Küçük leke.
Macropsia: Cisimlerin olduğundan büyük görünmesi.
Makcocephalia (makrosefali): Başın (beynin) normalden büyük olması.
Magnet: Mıknatıs.
Magnetik Resonans Görüntüleme (MR=NMR=MRG): Magnetik alan kullanarak görüntüleme tekniği Bu teknik esnasında vücutta metal bulunmamalıdır.
Malabsorbsiyon: Emilimin bozuk oluşu.
Maladi: Hastalık.
Malasi: Keyifsizlik, kırıklık.
Malarya: Sıtma.
Male: Erkek.
Malformasyon: Kusurlu oluş, sakatlık.
Malfonksiyon: Her hangi bir organın yetersiz veya dengesiz görev yapması.
Malin (malign): Habis, kötü huylu.
Malleol: Ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntılarına verilen isim.
Malleus: Orta kulaktaki çekiç kemik.
Malnutrisyon: Sağlık için şart olan, vitamin, mineral, protein ve benzeri maddelerin yetersiz alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir.
Malpraktis (malpractice): Tıpta yanlış, özensiz tedavi.
Mastektomi: Ameliyatla memenin alınması.
Mamilla: Meme başı.
Mamografi: Meme filmi.
Mandibula: Alt çene kemiği.
Mani: Aşırı neşe şeklinde beliren psişik hastalık.
Manifest: Aşikâr, gizli olmayan.
Marfan Sendromu: Sebebi bilinmeyen herediter genetik bir hastalık.
Marihuana: Esrar.
Mastektomi: Memenin her hangi bir rahatsızlık nedeniyle alınmasıdır. Basit mastektomi sadece meme dokusunun çıkartılmasıdır. Radikal mastektomi ise, kanser vakalarında baş vurulan memeyle birlikte, memenin altındaki kasların ve koltuk altındaki lenf bezlerinin de çıkartılmasıdır.
Mastitis: Memenin iltihabıdır, emziren annelerde sütün birikmesi nedeniyle veya meme başındaki çatlak nedeniyle sık rastlanan bir durumdur.
Mastoidektomi: Mastoid hücrelerin iltihaplanması nedeniyle mastoid kemiğin çıkartılması ameliyatıdır.
Mastoidit: Kulak arkasında bulunan mastoid kemikteki, mastoid hücrelerinin iltihabıdır. Genellikle orta kulak iltihaplarını takip eder.
Mazohist: İşkenceden zevk alan, işkence tarzı hareketlerden cinsel haz duyan.
Menenjit: Beyin zarlarının (Meninkslerin) iltihabıdır.
Menapoz: Adetten kesilme.
Menstrual: Menstruasyonla yani adet görme ile ilgili.
Menstrual Siklus: Adet görme dönemleri, iki adet arası.
Mentruasyon: Adet görme, aybaşı hali. Kadınlarda periodik kanama.
Mental Reterdation: Zekâ gelişiminde gerilik.
Metastatik: Metastaz yapmış lezyona verilen isim. (Başka bir organdan atlamış tümöral oluşum)
Metastaz: Herhangi bir organdaki kanser hücrelerinin, vücudun başka bir bölümüne atlamasıdır.
Mitoz: Hücre bölünmesi.
Miyom (myoma): Uterus kasının iyi huylu tümörüdür.
Mukolitik: Mukus'u eriten anlamındadır. Yani, akciğerlerde oluşan ve katılığı nedeniyle çıkarılmakta güçlükle karşılaşılan mukus'un (balgam) kıvamını azaltarak, atılmasını sağlayan ilaçlar.
Mukoza: Bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası.