Sevginin böylesi(mutlaka okuyun)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı duygu

  • *
  • Join Date: Tem 2008
  • 13
  • +4/-0
Sevginin böylesi(mutlaka okuyun)
« : 25 Temmuz 2008, 08:27:00 »
Sevgilisini Geçen Yıl kaybetmiş ve okulda artık tat almıyordu. Okulu dondurmuş ve memleketine dönmüştü. Bir daha ki yıl yine gelmişti ama halen sevgilisini unutamıyordu. Üniversiteye yeni girenler vardı. Genç çocuk yeni sınıfındaki arkadaşlarını gördüğü zaman eski günlerini arar olmuştu. Çünkü Yeni Gelenlerin hepsi şımarıktı ve Zenginlerdi. Yeni Arkadaşlarıyla Anlaşamıyordu. Bu Anlaşmazlıklar üniversitenin içindeki camide de Gerçekleşiyordu. Genç Çocuk ne zaman Cuma Namazında Namaz Kılmaya Kalksa Her Zaman Çocuğa Ana kuzusu derlerdi. Yine Bir Gün Cuma namazındaydılar. Öndeki 3 Kişi Arkalarındaki Çocuğa Dönerek Safı Doldurur musun dedi. Genç Çocuk Mâhçup Bir Şekilde. Mümkünse Burada kılmak istiyordum dedi. Bir Türlü anlaşamadığı o gençler oradan lafa girerek. Ne o yumuşak ve Tüylü yeşil halı daha mı yumuşak Daha mı Renkli her zaman orada kılıyorsun dedi. Sen Ne Ana kuzusun diye öfkelendiler. Genç Çocuğun o anda Gelen Göz yaşları Bir Anda Etrafı iyice suskun bir hale Getirdi. Nasılda Böyle Sert Görünen Birinin Gözünden Böyle Küçük Bir söz yüzünden dolayı yaşlar Geliyordu. Genç çocuğun ağzından çıkan sözler herkesi iyice susturmuştu. Mâhçup Bir Şekilde Doğru Haklısınız ana kuzusuyum. Üzerinde Sürekli Israr Ederek Namaz Kıldığım Yeşil halı. Vefat Ettiğinde Burada Sevgilimin tabutu Üzerine örtülmüş halıdır. Ne Zaman Eğilsem Onun Kokusunu hissediyorum Ona Sarılmış Gibi oluyorum dedi. Namaz Çıkışında Oradakileri Buz Kesmişti. Ne Diyeceklerini Bilmeden Çocuktan Özür Dilemek istediler Ama Genç Çocuk Namazdan Çıkmıştı bile…

Çevrimdışı Ahmedim

  • **
  • Join Date: Tem 2008
  • Yer: Ceylanpınar
  • 61
  • +9/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Sevginin böylesi(mutlaka okuyun)
« Yanıtla #1 : 25 Temmuz 2008, 17:33:09 »
ANA KUZUSU

Cuma namazındaydık. Sağ tarafımda yaşlı bir adam, onun sağında ise tek kişilik boş yer vardı. Yaşlı adam, farza kalkarken arkaya döndü ve boşluğun gerisinde duran 14-15 yaşlarındaki gence:
- Saf'ı doldur evlat, dedi. Gel yanıma.
Çocuk, mahcup bir ifâdeyle:
- Mümkünse burada kılmak istiyorum, diye kekeledi. Oraya başkası geçebilir.
Yaşlı adam, çocuğun üzerinde bulunduğu uzun tüylü yeşil halıyı göstererek:
- Ne o dedi. Yoksa orası daha yumuşak diye mi gelmiyorsun?
Ve öfkeyle devam etti:
- Anne kuzusu, ne olacak...
Namaz bittiğinde, yaşlı adamın Cuma'sını tebrik ettim. Arkadaki genç de gelerek onun elini öptü. Adam, söylediklerine çoktan pişman olmuştu. Delikanlının nurlu yanaklarını okşarken:
- Sana 'anne kuzusu’ dediğim için kusura bakma yavrum, dedi. Bir anda ağzımdan kaçtı işte...
Çocuğun gözleri dolu doluydu. Başını yere eğerken:
- Bu söylediklerinizde haklısınız efendim, dedi. Üzerinde namaz kılmak için ısrar ettiğim halı, vefât ettiğinde annemin tabutuna örtülmüştü. Orada secdeye kapandığımda, sanki beni kucaklamış gibi oluyor da...

Cüneyd Suâvi (Hayatın İçinden)



Bu hikayenin farklı bir versiyonu mu acaba?