O gerçek bir aşık... Aşkın bile kendi tarifini bulduğu bir aşık...
Taptuk Emre dergahında söylenen şiirleri, ülkemizin hemen her yerinde bulunan türbesi, mesajları bütün dünyayı dolaşan mısraları ile "gönüller yapmaya gelen"
Yunus Emre'nîn en güzel şiirlerinden oluşan bu eser, evrensel değerlerimiz arasında ilk sırayı alan yüce ozanı, günümüz gençliğine daha doğru ve daha doyurucu bir içerikle tanıtmayı amaçlıyor.
Yunus Emre'ye ne çok şey borçluyuz?.. Türkçemizin anlatım imkânları, müziği onun eseri. İnsanımızın sorumluluklarını sevgiyle üstlenen sabırlı karakteri onun eseri. Onun şiirlerini okumakla milletimiz, büyük bir duyuş ve düşünüş kabiliyeti kazanmış. Onun şiirleri, günümüz gençliğinin yaşadığı benlik arayışı için eşsiz bir kaynak.
YUNUS EMRE'NİN ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLERGazel
Hak bir gönül verdi bana ha demeden hayran olur
Bir dem gelir şâdî olur bir dem gelir giryân olur
Bir dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez
Bir dem dilinden dür döker, dertlilere derman olur
Bir dem çıkar arş üzere, bir dem iner taht-es-serâ
Bir dem sanasın katredir, bir dem taşar umman olur
Bir dem cehalette kalır, hiç nesneyi bilmez olur
Bir dem dolar hikmetlere Câlînus u Lokman olur
Bir dem gelir Isâ gibi ölmüşleri diri kılar
Bir dem girer kibr evine Fir'avn ile Hâmân olur
Bir dem döner Cebrâile, rahmet saçar her mahfile
Bir dem gelir güm-râh olur, miskin Yunus hayran olur
Seçme Beyit ve Dörtlükler
Bu bizden önden gelenler manayı pinhan dediler
Ben anadan doğmış gibi geldüm ki üryan eyleyem
Cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları bana seni gerek seni
Bu yol uzaktır
Menzili çoktur
Geçidi yoktur
Derin sular var
Çeşmelerden bardağın
Doldurmadan kor isen,
Bin yıl dahi beklesen
Kendi dolası değil
*
Karlı dağların başında
Salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp benim içün
Yaşın yaşın ağlar mısın
Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin
Molla Kasım'ın Hikayesi: Rivayete göre Yunus üç bin şiir söyler, Molla Kasım adında birisi onun şiirlerini ele geçirir. Bu şiirlerden bin tanesini yakar, bin tanesini suya atar, geri kalanları da okurken aşağıdaki mısraları görür:
Derviş Yunus bu sözü
Eğri büğrü söyleme
Seni sığaya çeker
Bir Molla Kasım gelir
Bu mısraları okuyan Molla Kasım yaptıklarından çok pişman olur ve tövbe eder. Ancak iş işten geçmiştir. Halk bu hadiseyi şöyle yorumlar: Yakılan şiirleri gökte melekler, suya atılanları deryada balıklar, kalanları da insanlar okumaktadır.
Göçtü Kervan
Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Çağrışı tellallar inanmaz mısın
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Emr-i hac göçeli hayli zamandır
Muhammed cümleye dindir imandır
Delilsiz gidilmez yollar yamandır
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Yunus sen bu dünyaya niye geldin
Gece gündüz Hakkı zikretsin dilin
Enbiyaya uğramaz ise yolun
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Gel Gidelim Dosta Gönül
Bir karardan durmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Hasretinden yanmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Kılavuz ol gönül bana
Gel gidelim yârdan yana
Canım kurbandır canana
Gel gidelim dosta gönül
Kara haberin almadan
Can bedenden ayrılmadan
Azrail bizi bulmadan
Gel gidelim dosta gönül
Gerçek murada varalım
Yârin hatırın soralım
Yunus Emre'yi alalım
Gel gidelim dosta gönül...