Akşamları ne yapıyorsunuz?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melike

  • ****
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: ANKARA
  • 739
  • +66/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Dal rüzgarı Affetse de...Kırılmıştır bir kere...
Akşamları ne yapıyorsunuz?
« : 21 Haziran 2008, 07:14:54 »
Dümdüz bir soru size: Akşamları evde ne yapıyorsunuz?
Koltuğa uzanıp, hiç tanımadığınız Amerikalı
dedektiflerle, hiç tanımadığınız Amerikalı haydutları mı kovalıyorsunuz?
Yoksa yerli dizilere kaptırıp hiç bilmediğiniz
konaklarda yaşanan hayatları mı seyrediyoruz?
Dört saat televizyon seyretmenin sekiz saat çalışmak kadar beyni yorduğunu biliyor musunuz?

İki türlü hayat var:
1. Yaşanan hayat,
2. Seyredilen hayat,

Akşamlarınız televizyona kilitliyse, bilin ki,
hayatı sadece seyrediyorsunuz !
Akşamları evde ne yapıyorsunuz? Akşamlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?
"Pek çoğu gibi biz de çekirdek çıtlatıp saatlerce
televizyon izliyoruz" diyorsanız,
durup bir düşünün lütfen;
dünyaya birkaç kez daha geleceğinize mi
inanıyorsunuz?
Böyle bir şey olsaydı, şimdiki hayatımızın bir
bölümünü ziyan etmek şimdiki kadar acı sonuçlar doğurmayabilirdi belki.
Ne çare ki sadece bir hayatımız var.
Bu da maalesef, çok kısa.
Ortalama altmış yılın yirmi yılı uykuda geçiyor.
Kalan kırk yılın yirmi yılı çocukluk, eğitim,
vesaire...
Son yirmi yılı da ziyan edersek, bize yaşanacak bir şey kalmaz.
Akşamlarınızı sadece televizyona veriyorsanız,
sayılı nefeslerinizden bir bölümünü çöpe atıyorsunuz demektir!
Çünkü televizyon izleyen kişi hayatta değildir, zira hiçbir şey yapmamakta, hiçbir değer üretmemektedir; bu da bir anlamda yaşamamak sayılır.
Ne mi yapmalı?..
1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin: Nasıl tanıştığınızı, ilk nerede görüştüğünüzü,
sıkılıp sıkılmadığınızı, nerede nasıl evlendiğinizi, nikah şahitlerinizi, düğününüzü anlatın çocuklarınıza,onları hem dinleyin, hem de okumaya çalışın.
2. Gezin:
Gezmek için ille de bir maksat olması gerekmez, en büyük maksat hayatı paylaşmaktır. Yakınsanız deniz kenarına inin, ayaklarınızı denize sokun ve
becerebiliyorsanız taş sektirme yarışına girin. Sonra da güneşin pembe gülücükler saçarak batmasını seyredin. (İnanın televizyon
seyretmekten çok daha keyifli ve dinlendiricidir)
Ormanda hep birlikte yürüyün, ağaçlara isim takın, yol boyu açan çiçekleri sevin ve çocuklarınıza bunlarla sevmeyi öğretin. (Ama bilin ki hayat öğrenmek ve öğretmekten ibaret değildir. Dinlenmek, eğlenmek gibi olgular da hayatın bir parçasıdır) Çocuklarınızla
ilişkilerinizde asla öğretmen tavrı takınmayın.
Onlarla arkadaşlık etmek dünyanın en keyifli işidir.
3. Akraba ve komşularla ilgi bağı kurun:
Onlara ya gidin, ya da onları size davet edin.
Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadı çıksın.
Birbirinizi gerçekten tanımaya çalışın. Bilirsiniz,
"Komşu komşunun külüne muhtaçtır."
4. Kültürel ve sanatsal etkinliklere katılın.
(Konferans, seminer, sergi, doğru sinema ve tiyatro)
Hayatınızı biraz olsun renklendirecek başka şeyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir şeyi çok isterseniz, çok istediğiniz şeye ulaşırsınız. "Olmaz ki" diye düşünüp taleplerinizi ertelerseniz, hiçbir
yere ulaşamazsınız.
Aile bağlarının güçlenmesi, paylaşacak şeylerin
çokluğuyla mümkündür. Ne kadar çok şey paylaşırsanız aileniz o kadar güçlenecek, o kadar diri duracak ve mutlu olacaktır.
Hatıra defterine televizyon dizilerini yazamazsınız. Oraya ancak yaşadıklarınızı yazabilirsiniz.Her gün bir şeyler yaşamalı ve bunları deftere geçirerek geleceğe tarih düşürmelisiniz.
Bugün öyle bir hayat yaşayın ki, yarına da kalsın.
Torunlarınıza filan anlatacaklarınız olsun.
Ayrıca unutmayın ki ;
Hayatı biriktiremezsiniz; ya her anını yaşayacaksınız, ya da ziyan edeceksiniz.
Artık cevap gelsin:

Akşamları ne yapıyorsunuz?..
Yaşıyor musunuz, yoksa seyrediyor musunuz?

Çevrimdışı Güneş

  • ****
  • Join Date: Nis 2008
  • 427
  • +121/-0
Ynt: Akşamları ne yapıyorsunuz?
« Yanıtla #1 : 27 Temmuz 2008, 20:25:09 »
dogru arkadasım biz yaşayan hayatız acısıyla tatlısıyla yasanan hayat