Bugün ahşap boyama olarak bildiğimiz bu sanatın geçmişi kültürümüzde çok eskilere dayanmaktadır. Adını ilk olarak Edirnekari olarak duyuran bu sanat, 14. yy.dan sonra ahşap ve deri gibi çeşitli malzemeler üzerine uygulanmıştır. Ciltçilikte de uygulanan bu bezeme sanatıyla kök boya ve altın varak ile nakışlar yapılmış, lake denilen cila yapılarak son haline getirilmiştir. Bu bezeme sanatının çıkış noktası saray kenti Edirne’dir. Kapı kanatları, tavanlar, çeyiz sandıkları, dolap kapakları, para kutuları, ahşap pencere kepenkleri ve cilt kapaklarında kullanıldığı görülmüştür. Kimi zaman diğer ahşap süsleme teknikleriyle de beraber kullanıldığı olmuştur. Bunlar ahşap üzeri kakma ve oyma sanatlarıdır.
Edirnekari süslemede geleneksel rumi motifler ( stilize edilmiş hayvan figürleri ), hatayi motifler ( stilize edilmiş çiçek desenleri ) ve Çin bulutu denilen motifler hakimdi. Sonraları bu motiflere barok ve rokoko tarzı desenler de ilave edilmiştir. Buket halinde kurdeleli çiçekler ve vazolu demetler halinde de desenlemeler uygulanmıştır. Meyve motifleri, sepette tanzimler ve manzara, gemi gibi motifler de kullanıla gelmiştir. Bu motiflerde desenleri ortaya çıkarma amacıyla verilen ışık ve gölge; taramalar, tonlamalar ve konturlarla şekil almıştır. Türk süsleme sanatında Şükufe tarzı olarak bilinen natürmort çalışmaları natüralist bir üslupla gül, karanfil, lale, sümbül, kasımpatı, hanımeli gibi motifler ahşaba işlenmiştir. Bu sanatın en güzel örnekleri Edirne Sarayı ve Topkapı Harem Dairesi süslemelerinde görülmektedir. İstanbul, Edirne, Bursa, Diyarbakır ve Anadolu’nun pek çok bölgesinde uygulandığı görülmüştür. Zamanla geleneksel motifler sadeleşmiş, devrin ihtiyaçlarına göre yok olmaya yüz tutmuştur. Yakın tarihimizde ahşap boyama, at arabalarının, şerbetçi ve macuncu gibi esnaf arabalarının süslenmesinde kullanılmıştır. Bu tür süslemeler çizim yapılmadan serbest fırça teknikleriyle uygulanır. Genelde süslemelerde manzara resimleri kullanılmıştır. Bu süslemeler İskandinav ve Rus tarzı boyama örneklerine benzemektedir. Bu ülkelerin ahşap boyama örnekleri Edirnekari’ye göre serbest fırça tekniklerine dayandığı için ince işçilik taşımaz.
Bugün değişen zaman, zevk ve ihtiyaçlara göre gelişen ahşap boyama günlük hayatta kullanılan komodin, dolap, yatak başı ve paravan gibi malzemesi ahşap olan bir çok objede kendini göstermektedir. Bir sanat halini alan ahşap boyama günümüzde sadece ahşaba değil deri ve cam objelere de uygulanmakta, elde edilen ürünler birer sanat eseri olarak karşımıza çıkmaktadır.