Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında. "Bunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi ?"demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına getirmişler. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve "Buyurun beyler, yiyiniz." demişler. Delillerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış,ötekisi araya girmiş, "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"
Doktor akıl hastahanesine havuz yaptırmış. Deliler buna çok sevinmişler;o kadar sevinmişler ki hemen havuza dalmaya başlamışlar,360 dalanlar,balıklama dalanlar. Doktor hastalarının birinin yanına yanaşmış''Havuzu nasıl buldunuz ?''diye sormuş. Deli de çok beğendiklerini,havuzun harika olduğunu söylemiş. Doktor da ''İyii.Yarın da havuza su dolduracaaz.!!''demiş
Kendisini fare zannettiği için ailesi tarafından bir akıl hastanesine yatırılan adam, birkaç yıllık bir tedavinin ardından; iyice kendine gelmiş. Doktorlar, artık taburcu etmeyi düşündükleri hasta ile son bir görüşme yaparak,iyileştiğinden emin olmak istemişler. Adama sormuşlar:
-"Söyle bakalım; sen insan mısın, fare misin?" Adam gülümsemiş:
-"Doktor bey, o günleri geride bıraktım. Elbette ki ben bir insanım." Doktorlar, içleri rahatlayarak:
-"Tamam o zaman, artık burada kalmana gerek kalmadı", demişler ve çıkış belgelerini uzatmışlar. Birkaç dakika sonra, gruptaki doktorlardan biri bahçeye çıktığında, adamı bir ağacın arkasına saklanır halde görmüş.
-"N'oldu yahu? Sıkılmadın mı buradan, çıksana, git özgürlüğün tadını çıkar!"
-"İyi de doktor bey, orada bir kedi var!"
-"Eee, ne olmuş kedi varsa; hani sen artık bir fare olmadığını biliyordun?"
-"Ya doktor bey, ben fare olmadığımı biliyorum da; kedi benim fare olmadığımı nereden bilecek?"
İki deli havuzun başında oturuyorlarmış.Biri kalkıp havuza şeker atmış.Havuzdan bir yudum almış ve tükürmüş.Arkadaşına:
-Havuza şeker attım ama tatlı olmadı.. Arkadaşı:
-Karıştırmadınki salak!
Delinin biri yolun kenarındaki uçurumda durmuş aşağıya bakarak "13, 13, 13...." diye söyleniyormuş. Oradan geçen biri, delinin ne yaptığını merak etmiş, yanaşarak " ne yapı...." diyemeden deli onu birden uçurumdan aşağıya atıvermiş ve devam etmiş "14, 14, 14......"
Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...