Allah'ü Teala kimin Suçsuz Olduğuna Dair Ayet İndirmiştir?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı busegül

  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Adana
  • 20005
  • +360/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Allah birdir ve Muhammed (s.a.v.) onun elçisidir.
    • Uyanan Gençlik
Cevap: Hz. Aişe


İnen  Âyetler:

Cenâb-ı Hak, konu ile ilgili olarak Resûlüne  indirdiği âyet-i kerimelerde şöyle buyurdu:

"İftirâyı atanlar,  içinizden bir zümredir. Bunu sizin için bir şer saymayın. Aslında bu  sizin için bir hayırdır; böyle imtihanlar sizin sevâba erişmeniz için  birer vesile teşkil eder. İftirâ atanların herbirinin, o günahtan  kazandığı bir hisse vardır. Onlardan günahın büyüğünü üzerine alan kimse  için ise pek büyük bir azap vardır. "O iftirâyı işittiğinizde, mü'min  erkeklerin ve mü'min kadınların, kendileri hakkında hayır düşündükleri  gibi mü'min kardeşleri hakkında da hayır düşünerek, 'Bu apaçık bir  iftirâdır" demeleri gerekmez miydi?

"Bu iftirâyı ispat etmek için  dört şâhit getirmeli değiller miydi? Mâdem şâhit getirmediler; o halde  Allah katında onlar yalancıların tâ kendileridir.

"Eğer dünyada  ve âhirette Allah'ın lûtuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içine  daldığınız şey yüzünden size pek büyük bir azap dokunurdu.

"O zaman  siz o iftirâyı dilden dile naklediyor ve hakkında bilginiz olmayan şeyi  ağzınıza alıp söylüyor, bunu da basit bir iş sayıyordunuz. Halbuki o,  Allah katında pek büyük bir günahtır.
"Onu işittiğinizde, 'Bunu  söylemek bize yakışmaz. Hâşâ, bu büyük bir iftirâdır' demeniz gerekmez  miydi?
"Gerçek mü'minlerseniz, Allah size bir daha böyle bir günaha  aslâ dönmemenizi öğüt veriyor.
"Âyetlerini de Allah size böylece  açıklıyor, Allah herşeyi hakkıyla bilen, her işi hikmetle yapandır.
"Îmân  edenler hakkında çirkin söz ve hareketlerin yayılmasından hoşlananlar  için dünyada da, âhirette de pek acı bir azap vardır. Allah herşeyi  bilir; siz ise bilmezsiniz.

"Eğer üzerinizde Allah'ın lûtuf ve  rahmeti olmasaydı ve Allah pek şefkatli ve pek merhametli olmasaydı,  helâk olup giderdiniz."

(Nûr Sûresi, 11-20.)

Böylece Cenâb-ı Hak vahiy ile Hz. Âişe  hakkında söylenenlerin bir iftirâdan ibaret olduğunu haber vererek, hem  Resûlünün temiz ruhunu ve pâk vicdanını üzüntüden kurtardı,
hem Hz. Ebû  Bekir'in şahsiyetinin küçük düşürülmesine müsâade etmedi,
hem de  Müslümanlar arasında zuhur eden fitne ve fesadın büyümesine fırsat  vermedi.