Bugün konuşmamda öğrenim hayatında metanet duygusunun öğrencilerin başarısında ne kadar etkili olduğuyla ilgili bilgi vereceğim. Önce metanet kavramının ne olduğuna daha sonra öğrenimde metanet duygusunun önemli olduğu kanısına nasıl vardığımı ve metanet duygusunun nasıl kazandırılabileceğini anlatacağım.
Yönetim danışmanlığı alanında bir işte çalışıyordum ve bu işimden öğretmenlik yapmak için ayrıldım. New York devlet okullarında 7. sınıflara matematik dersi verdim. Her öğretmen gibi öğrencilerime sınavlar uyguladım ve ödevler verdim. Sınav ve ödevlere notlar verdim. Her ne kadar 7. sınıf matematik konuları çok kolay konular olmasa da öğrencilerimin bu konuları iyi çalıştıklarında öğrenebileceklerini biliyordum. Ancak öğrencilerimin notları gösterdi ki en başarılı öğrencilerimin bazıları en yüksek IQ seviyesine sahip öğrenciler değildi ve en yüksek IQ seviyesindeki bazı öğrencilerim yeterince başarılı değildi.
Bunun sebebinin öğrenmede motivasyon etkisi olduğunu düşünerek öğretmenlik hayatıma psikoloji alanında eğitim görmek için ara verdim. Eğitimim süresince çeşitli alanlarda öğrenenlerin başarısını öngörmemizi sağlayan bir özelliği tespit etmek için çalışmalar yaptım. Çalışmaların sonuçları gösterdi ki başarının en büyük habercisi metanettir. Metanet, uzun süreli hedefler için yılmadan çalışmayı ifade eder.
Chicago devlet okullarında 3. sınıf lise öğrencileri ile yaptığım metanet çalışmalarında gördüm ki, tüm özellikleri eşdeğer öğrenciler karşılaştırıldığında, metanet duygusu yüksek öğrencilerin eğitim tamamlama oranları da daha yüksek. Bundan önce West Point Askeri Akademisi'nde, Ulusal Heceleme Yarışması'nda, özel pazarlama şirketlerinde ve kötü bölgelerde çalışan acemi
öğretmenlerle yaptığım çalışmalarda da metanet duygusunun önemini tespit etmiştim.
Metanet duygusu oluşturmada biz araştırmacılar ve bilim pek fazla bilgiye sahip değiliz. Bu şaşırtıcıdır.Tek bildiğimiz metanet duygusunun yetenekten bağımsız olduğudur.
Bu konuda üretilmiş en iyi teori "gelişim zihniyeti" teorisidir.Bu teori Stanford Üniversitesi'nde Carol Dweck tarafından geliştirilmiştir. Bu teoriye göre öğrenciler beyin ve beynin zor koşullar altında nasıl gelişim gösterdiği konusunda bilgi sahibi olduklarında başarısızlık durumlarında dahi öğrenme için azim gösterebiliyorlar.
Bu teori her ne kadar metanet duygusunu canlandırmada etkili bir fikir olsa da yeterli değildir. Bu konuda bizlerin hala yeni fikirler üretmesi gerekmektedir. Bunu yaparken doğru yolu bulamamamız, hata yapmamız olasıdır ancak yılmadan çalışmaya devam etmeliyiz. Yani çocuklarımıza metanet duygusu aşılayabilmek için bizler de metanetle çalışmalıyız.
Sözlerime burada son veriyorum. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.