Elif gibi...

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Elif_dem

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 206
  • +19/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Elif gibi...
« Yanıtla #10 : 25 Ekim 2008, 16:04:47 »
Ne hoş yazı Elif
Hem ne güzel te’lif
Elif kalbde değilse
Ha Elif, ha LâmElif.

Kelbe kemik kâfi
Fakire ekmek kâfi
Ârife târif değil
Elif’i bilmek kâfi

En hoş harf Elif bana
Elif dostu târif bana
Elif’in her bir dostu
Kıymette ârif bana

Elif ile gece
Ârife eğlence
Dostun dilince
Elif ne hoş hece.


Gönle târif olmaz
Zira Elif mekanıdır
Elif târife sığmaz
Bu ârif imkanıdır.

Nice kitab okusan
Sanma bir hâlettesin
Elif’i bilmez isen
Azim bir cehâlettesin.


Alıntı

Çevrimdışı Elif_dem

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 206
  • +19/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Elif gibi...
« Yanıtla #11 : 25 Ekim 2008, 16:05:52 »
--------------------------------------------------------------------------------

Elif’e en yakışan yere gelince…
Lafzatullah’ın başından bize gülümsemede…
Güzellik, minarelerin elif elif salınışı gökyüzünde

Elif… Yârin boyunun selviye benzetilişi
Evet, kimi zaman “Elif” boyu “Leyla”nın
Yanağındaki ben noktası “be”nin
Sevgili de tüm tezahürü “Elif-be”nin

Elif… Bilmece… Tek harf… İki hece…
Elif isim değil, isimden öte…


Çevrimdışı Elif_dem

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 206
  • +19/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Elif gibi...
« Yanıtla #12 : 25 Ekim 2008, 16:06:36 »


İnce bir elif... Nefsin elinde inceden bir elif duruyor. İnceden, hem de nâzenin, hem de pek mühim bir elif. Yerden başlayıp, göğe doğru uzanan bir elif. Bir nokta ile başlayıp semâya doğru kırılmadan, eğilmeden dimdik uzanan bir elif.

Boynunu bükmeden nazenin duruyor elif. Nefsin elinde kâinatın tılsımını açabilecek mühim bir anahtar duruyor… Nefsin elinde inceden bir elif: Ene. Ene kelime olarak; ben, benlik anlamlarını ifade eder.

Fakat mahiyetinde geniş anlamlar barındırır. Ene, insanın mânevî varlığının en küçük yapı taşı hükmündedir. Onu ne üzere kullanırsan, seni kullandığın maksat üzere geliştirir. Hayra kullanırsan hayra erişir; Hakk’a erersin. Tam aksi kullanırsan hayırdan uzak düşersin. Ene içinde kaybolur; enen de boğulursun. Ene çizgisinde ben merkezci giden bir insan, sadece kendi nefsini düşünür. Gurura, kibire kapılır. Bu, mü’min kula yakışmaz bir haldir.

Bir muammadır elif… Bir bilmecedir elif… O muammayı idrak edebilirsen, Rabbinin esmâsını daha iyi tanırsın. Rabbini tanıdıkça, O’na olan muhabbetin de artar. Enenin kapılarını açmayı becerebilirsen, kâinatın kapılarını da kolaylıkla açarsın.

“Kâinatın miftahı, anahtarı insanın elindedir. Âlemin kapıları açık ise de mânen kapalıdır. Cenâb-ı Hak bütün o kapıları ve kenz-i mahfîyi açan ene nâmında bir miftahı insanın eline vermiştir. Fakat, ene de kapısı kapalı bir bilmecedir. Bunun kapısı açılıyorsa, kâinatın da kapıları açılıyor. Evet, Cenâb-ı Hak insana bir benlik, bir nev’î hürriyet vermiştir ki, Cenâb-ı Hakk’ın rububiyetine ait evsâfı bilmek için mevhum, farazî bir vahid-i kıyâsî yapsın.”

Bu noktada akla, Veysel Karânî’nin münâcâtı geliyor. Veysel Karânî Hazretleri, enenin muammalı tılsımını açmış ve Marifetullaha ulaşmıştır. Ki bu hâl duâlarına yansımıştır. Münâcâtında şöyle der: “Allah’ım, Rabbim Sensin, ben ise senin kulunum… Rızık veren Sensin, ben ise senin verdiğin rızıkla besleniyorum… Sonsuz azamet ve büyüklük sahibi olan Sensin; ben ise, küçük ve değersizim… Gerçek kudret ve kuvvet sahibi Sensin, ben ise sınırsız zaaf ve acz içerisindeyim...”

Başta dediğimiz gibi yerden başlayıp, göğe doğru yükselen… Bir nokta ile başlar; eğer Rabbinin emrine riâyet ederse, Rabbinin lütfuna daha da yaklaşır. Yok, tam dersi “ben”de takılır; Rabbini unutur da gurur ile kibir ederse; insan makamının en aşağı seviyesine düşer. Yani en dip noktaya…

Ene ile olan alâkadarlığımızı şu durum ile anlayabiliriz: Birincisi; güzel bir iş başardık ve neticesinde, o muvaffakıyeti bize lûtfeden Rabbimiz aklımıza gelmez de, “Ben başardım” deyip fahre, gurura düşersek… İkincisi sıkıntılı bir durum karşısında; “Ben şimdi ne yapacağım?” sorusunu soruyorsak... Bakın, her iki durumda da “ben” kelimesi çıktı karşımıza. Ya da tam tersine, hatırımıza Allah ü Teâlâ geliyor, O’nun lütfuna hamd ediyorsak. Ve Hâlık-ı Rahîm’in şefkatine sığınıyorsak … Hayatımızın ayrıntı noktalarına biraz dikkat edebilsek; benliğimizde nasıl bir “ben” taşıdığımızı anlayabiliriz.

Ene öyle bir anahtar ki, bu kıymetli anahtarla esmâ-i hüsnânın gizli hazinelerinin kapısını aralayabilir ve hatta âlemin tılsımını bu anahtarla açabilir; kâinatın bahçelerinde mânevî yolculuklara çıkabilirsiniz. Öyle ki, lezzeti kalbinizde kalacak mânâ keşifleri sizi saadet makamlarına uçurabilir.

Fatma Altuner

Çevrimdışı Elif_dem

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 206
  • +19/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Elif gibi...
« Yanıtla #13 : 25 Ekim 2008, 16:11:14 »


KELİMELER KALPTEN AKAN katrelerin kabı…
Kalpte ne varsa o damlar ve tekrar ait olduğu yere döner damlalar...
Kimliğin kilididir kelimeler…
Kibar kalpten kelamın kibarı damlar, kem kalpten de kem kelime…

Boş değildir kelimeler, boş olanlar bile bir boşluğu ifade eder…
Hiçbir kelime de boşlukta kalmaz, bir kalbe konuk olur…
Keder kelimeleri kederliler kapar, kimsesizlerinkini kimsesizler tutar, sevinçliler sevinçlileri sevindirir…
Yaslıları yaslandırır yaslı kelimeler…

Hikmetin kabı, mananın kılıfıdır kelimeler…
Mana denizi kabardığında kelime dalgasıyla vurur yürek sahillere…
Sahile değişik şekiller verir bazen nazlı, bazen hırçın vuran dalgalar…
Engin denizlere yelken açmak da kelime teknelerine binmekle olur…
Denizle sahil arasında gelgitleri oynar kelimeler…

Kimse kaçamaz kader kelimelerden ve kader olan kelimelerinden…
Kem bir kelime kendinin yazdığı yazgıdır ve tekrar sahibine yansır…
Hased hasisliktir, sahibini yakar… Gıybet kendini dişlemektir…
Zan zulmü, zamansız yakalar kişiyi…

Kelime varsa bir kalem vardır…
Bir kelimedir kâinat…
Kâinatı “Kün” ile yazan kader kalemi, her bir kalbe de ayrı bir imza atmış, her ömre farklı bir yazgı yazmıştır…
Motif motif çizmiştir “an”ları, desen desen yapmıştır yolları…

Kün kaleminin ucundaki zerrelerle yazılmıştır kâinat…
Galaksilerin kavislerinden, kelebeklerin kanatlarına aynı mühür konmuştur; “Vav”…
Aynı kalem kalbin göz bebeğinden göğün göğsüne bir çizgi çekmiştir; “Elif”…
Ve insan her bir şeyde “Hu” yu okusun diye yaratılmıştır.

Kâinata ve kalbe yazılanlara iyi okumak güzelliklerle bezenmektir…
Kem kelimelerle kirletmez kalbini…
Hikmet konuşmak varken gıybet etmez, tefekkür ederken hasislik düşünmez, güzelliklere nazar ederken zanna zamanı kalmaz…

Hayatıyla bir “Elif” yazar, “Vav” vuslatıyla yürür, yüreği “Hu” okur..

Hüseyin Eren

Çevrimdışı Elif_dem

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 206
  • +19/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Elif gibi...
« Yanıtla #14 : 25 Ekim 2008, 16:12:02 »
Her elif'in yolunu açacak bir "be" yaratan bir yâr var ki..
..Kelâmını başlatır bir elif ile..
..Cümle içinde elif'in varlığını hissettirir sabretmeyi bilene..
..Elif'i cümleye sevdirir, cümleye elif'i faydalı kılar..
..Kelâm'ını kalbe vahiy kılan bir Yâr vardır ki;
..Elif'liliğin idrâkinde olmayan her yürek için büyük sıkıntılar verir..
..Bu, o Yâr'in merhametindendir, fazlındandır..


..Elif..
..Yâr'sızlığı seçtiğin gün..
"Be" nin yakınlığına el çevirdiğin gündür..
..Aşk'ı anlatan bir cümle başlamaz artık..
..Yusuf'un kıssası başlamaz artık..
..Karanlık bitmez, kuyudan çıkmaz bir sultan;
..Züleyhâ'nın yüreği aklanmaz aşk'la..


..Elif..
..Yâr'sızlığı seçtiğin gün..
..Onulmaz yaralar açılır yüreğine..
..Varlığından bîhaber olduğun belde-i ahsen'e..
..Artık sen hüzün mevsimini yaşarsın her dem..
..İnşirâhı dileyen dilin yorulur..
..Aşk'ı dileyen yüreğin yorulur..
..İnşirâhı dilersin her dem..
.Zikri özleyen gecelerin şikayetini duyar kulakların..
..Dilin damağını özler..
..Dilin Yâr'in adını özler..


..Elif..
..Yâr'sızlığı seçersen "be" nin yanında olduğunu hissedemezsin..
..Aşk'ı anlatırlar sana, vasfının "arayan" olduğunu anlayamazsın..
..Girdiğin her sokakta oyalanırsın..
..Be'nin sokağına varmaz ayakların..
..Aşk'ın sokağına varmaz..


..Elif..
..Senin cümley(l)e aşk'ı anlatman lâzım..
..Be'yi bulman lâzım..
..Be'yle olman lâzım..


..Elif..
..Aşk hatırına..
..Yâr'e yakın kıl yüreğini..
..Nokta..