Ünite 10 – Ceza Hukuku Çözümlü Test III

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ünite 10 – Ceza Hukuku Çözümlü Test III
« : 26 Nisan 2018, 16:38:02 »
1. Birer suç olarak ilahî irade tarafından düzenlenmiş,
ancak nasıl cezalandırılacakları bildirilmeyen suçlar
ne olarak adlandırılır?
A) Ta’zîr suçları
B) Kısâs suçları
C) Had suçları
D) Kitâb suçları
E) Sünnet suçları

Çözüm: Kitâb ve Sünnet’te yasaklanmış, fakat kendilerine
herhangi bir cezaî yaptırım öngörülmemiş davranışlar
oluşturmaktadır. Diğer bir ifadeyle, söz konusu
davranışlar birer suç olarak ilahî irade (Şâri’) tarafından
düzenlenmiş, ancak bunların nasıl cezalandırılacakları
bildirilmemiştir. Cana ve vücut bütünlüğüne yönelik
suçlar, adam öldürme suçu ile darp, yaralama gibi
müessir fiilleri kısâs suçlar kapsamındadır. Had suçları
terimi ise dar anlamında zina, zina iftirası (kazf), içki içme
(şürb-sükr), hırsızlık (sirkat), yol kesme (hırâbe/kat’-i
tarîk), isyan (bağy) ve dinden dönme (irtidâd) suçlarını
ifade etmektedir. Doğru cevap A’dır.

2. Aşağıdakilerden hangisi sırf Allah hakkını ihlâl eden
suçlardandır?
A) Zina iftirası
B) İçki içme
C) Hırsızlık
D) Adam öldürme
E) Yaralama

Çözüm: Zina ve içki içme suçları sırf Allah hakkını ihlâl
eden suçlara örnek verilebilir. Bunların işlenmesinde
başka kişilere doğrudan verilen bir zarar
bulunmamaktadır. İçki içen kimse başka bir kişinin
hakkını değil, aklın korunması ilkesine aykırı davranarak,
kamusal bir hakkı ihlâl etmektedir. Doğru cevap B’dir.

3. I. Şikâyete bağlı olup olmama.
II. Affın mümkün olup olmaması.
III. Suçun isbatında şüphenin etkili olup olmaması.
IV. Cezayı verecek hâkimin mevcut olup olmaması
İslam ceza hukukunda suşların özellikleri hakkında
yukarıda verilen bilgilerden hangisi ya da hangileri
doğrudur?
A) Yalnız I
B) I ve II
C) III ve IV
D) I, II ve III
E) I, II ve IV

Çözüm: Hâkimin takdir yetkisinin bulunup bulunmaması,
şikâyete bağlı olup olmama, affın mümkün olup olmaması,
hafifletici sebeplerin dikkate alınıp alınmaması,
zamanaşımının etkili olup olmaması, suçun isbatında
şüphenin etkili olup olmaması suçların özelliklerindedir.
Cezayı verecek hâkimin mevcut olup olmaması ise suçun
özellikleri kapsamında değerlendirilemez. Doğru cevap
D’dir.

4. Ceza kuralarının geriye yürümeyeceği ilkesi ceza
hukuku kurallarının hangi bakımdan uygulanması
kapsamındadır?
A) Zaman bakımından
B) Yer bakımından
C) Kişiler bakımından
D) Maddî bakımdan
E) Manevî bakımdan

Çözüm: Ceza hukuku kurallarının zaman bakımından
uygulanması ile bir suç tanımı yapan kuralın, ancak o
kural yürürlüğe girdikten sonra işlenecek suçlara
uygulanabileceği kastedilmektedir. Ceza kuralı, kural
yürürlüğe girmeden önce işlenen suçlara uygulanamaz.
Doğru cevap A’dır.

5. I. Kendisinden su isteyen kimseye su vermekten
kasten kaçınan kişi, o kimsenin susuzluktan ölmesi
halinde adam öldürme suçunu işlemiş sayılır.
II. Gayr-i müslim vatandaşlara ceza hukuku kuralları
ilke olarak aynı şekilde uygulanamaz.
III. Had suçlarını işleyen kölelere aynı suçu işleyen
hürlere verilen cezanın yarısı uygulanır.
İslam ceza hukukunda yukarıdaki ifadelerden hangisi
ya da hangileri İslam hukukçularının çoğunluğu
tarafından kabul edilmektedir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I ve III
E) II ve III

Çözüm: İslam ceza hukukunda gayr-i müslim
vatandaşlara da ceza hukuku kuralları ilke olarak aynı
şekilde uygulanır. Kendisinden su isteyen kimseye su
vermekten kasten kaçınan kişi, o kimsenin susuzluktan
ölmesi halinde adam öldürme suçunu işlemiş sayılır. Had
suçlarını işleyen kölelere aynı suçu işleyen hürlere verilen
cezanın yarısı uygulanır. Doğru cevap D’dir.

6. Aşağıdakilerden hangisi cezaları düşüren belli başlı
sebeplerden birisi değildir?
A) Suçlunun ölümü
B) Suçlunun maddi imkansızlığı
C) Af
D) Suçlunun tevbesi
E) Mağdurun rızası

Çözüm: Cezaları düşürücü belli başlı sebepler mağdurun
rızası, suçlunun ölümü, suçlunun tevbesi, sulh, af ve
zamanaşımından ibarettir. Suçlunun maddi durumu ise
cezanın düşürülmesini sağlamaz. Doğru cevap B’dir.

7. Aşağıdakilerden hangisi meşru müdafaa ile ilgili
doğru bir ifade değildir?
A) Devlet organlarından yardım istemek mümkün
olmamalı.
B) Saldırıyı önlemek için orantılı güç kullanılmalı.
C) Mala karşı yapılan saldırı meşru müdafaa
kapsamına giremez.
D) Savunma yeni bir saldırıya dönüşemez
E) Üçünci bir kişiye ait hakka yönelmiş haksız
saldırıyı ortadan kaldırmak için başvurulabilir.

Çözüm: Meşru müdafaa, bir kişinin kendisine ya da
üçüncü bir kişiye ait hakka yönelmiş haksız bir saldırıyı
ortadan kaldırmak amacıyla saldırgana karşı
gerçekleştirdiği savunma hareketleridir. Meşru müdafaa
hali, ceza hukuku kuralında suç olarak tanımlanmış olan
hareketleri suç olmaktan çıkartır. İslam ceza hukukunda
meşru müdafaa, cana, ırza ve mala karşı yapılan
saldırılara yönelik savunmaları içine alır. Meşru
müdafaanın geçerlilik koşulları, devlet organlarından
yardım istemenin mümkün olmaması ve saldırıyı önlemek
için orantılı güç kullanılması, savunmanın yeni bir
saldırıya dönüşmemiş olmasıdır. Doğru cevap C’dir.

8. Zina iftirasında bulunan kişinin şahitlik ehliyetini
kaybetmesi ne tür bir ceza olarak tasnif edilmektedir?
A) Aslî
B) Bedelî
C) Tâbi
D) Tamamlayıcı
E) Hürriyeti bağlayıcı

Çözüm: Tâbi cezalar, aslî cezaya hükmedilmesiyle
suçlunun doğrudan katlandığı ve ayrıca hükmedilmesine
gerek olmaksızın kesinleşen cezalardır. Mûrisini öldüren
kâtilin mirastan mahrum kalması ya da zina iftirasında
bulunan kimsenin şahitlik ehliyetini kaybetmesi tâbi bir
ceza olup, bunlara ayrıca hükmedilmesi gerekmez. Doğru
cevap C’dir.

9. I. Suçu işleyenin ikrarı ile kanıtlanabilmektedir.
II. En az dört şahidin fiili ayrıntılı görmüş olması
gerekmektedir.
III. Hem evli hem de bekâr kimselerin suçu recmdir.
Yukarıdakilerden hangisi zina suçu ve cezası ile ilgili
doğru bir ifade ya da ifadelerdir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I ve III

Çözüm: Zina suçu, suçu işleyen kimsenin ikrarı ya da
dört şahitle kanıtlanabilmektedir. İkrar, itiraf demektir.
Şahitlerin sayısının en az dört olması ve her birinin zina
fiilini ayrıntılı biçimde görmüş olması gerekmektedir. Evli
kimselerin işledikleri zina suçunun cezası recm, yani
taşlanarak öldürülmedir. Bekâr kimselerin zina suçunu
işlemeleri halinde ise onlara yüz celde (sopa) vurulur.
Doğru cevap D’dir.

10. Aşağıdakilerden hangisi içki içme suçu ve cezası ile
ilgili doğru bir ifadedir?
A) Kur’ân-ı Kerîm’de geçen hamr kelimesini
Şafiîler şarap olarak anlamaktadır.
B) Şarap Kur’ân-ı Kerîm’de doğrudan
yasaklanmıştır.
C) Hanefîler sarhoşluk veren her tür içkiyi hamr
olarak anlamaktadır.
D) İçki içme suçunun cezasını kırk celde kabul
edenler Hz. Ömer zamanına dayanmaktadır.
E) İçki içme suçunun cezasını seksen celde kabul
edenler Hz. Peygamber’den gelen rivayetlere
dayanmaktadır.

Çözüm: Kur’ân-ı Kerîm’de geçen hamr kelimesini
Hanefîler şarap, çoğunluk ise sarhoşluk veren her türlü
içki biçiminde anlamaktadır. Şarabın (hamr) Kur’ân-ı
Kerîm’de doğrudan yasaklanması (Mâide 5/90-91)
nedeniyle Hanefîler, ondan az ya da çok içilmesini içki
içme (şürb) suçunun oluşumu için yeterli
görmektedirler. ̇çki içme suçunun cezasını kırk celde kabul
edenler (Şâfiî hukukçular) Hz. Peygamber’den gelen
rivayetlere, seksen celde kabul edenler (Hanefî, Mâlîkî ve
Hanbelî hukukçular) de Hz. Ömer zamanında gerçekleşen
sahâbe icmâına dayanmaktadırlar. Doğru cevap B’dir.