1. I. Hanefi meshebinin güçlü bir savunucusu olması
II. Ehl-i sünnet dışı hareketlere karşı mücadele
vermesi
III. Osmanlı âlimleri arasında İslam dünyasında en
çok tanınan hadisçi olması
Yukarıda verilen özellikler hangi âlimi tanıtmaktadır?
A) Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî
B) Yusuf Efendizâde
C) Muhammed Zâhid el-Kevserî
D) İbn Kemâl
E) Murtezâ ezZebîdî
Çözüm: Verilen özellikler Muhammed Zâhid el-Kevserî’yi
tanıtmaktadır. Kevserî’nin pek çok ilmî makalesi ve telif
kitabı vardır. Kitaplarından ikisi hâlâ çeşitli açılardan
ilim âleminde gündeme gelmektedir. Ayrıca birçok kitabın
ilmi neşirlerini de yapmıştır. O, Hanefi mezhebinin güçlü
bir savunucusu, büyük bir hadisçi idi. “Mezhebsizlik”
cereyanlarına, Ehl-i sünnet dışı hareketlere, ilimsiz,
dayanaksız ve batı taklidi görüşlere karşı da mücadele
verdi. Osmanlı âlimleri arasında İslâm dünyasında en çok
tanınan Zâhid el-Kevserî’dir. Bunda ömrünün önemli bir
bölümünü Mısır’da geçirmesinin yanı sıra oradaki
eserlerini Arapça yazmasının etkisi büyüktür. Doğru
cevap C’dir.
2. İlk Osmanlı dârulhadîsinin I. Murad devrinde İznik’te
kim tarafından yaptırıldığı kabul edilir?
A) Hayreddin Paşa
B) İzzeddin Abdüllatif
C) Molla Gürânî
D) Molla Lütfi
E) Rudânî
Çözüm: İlk Osmanlı dârulhadîsinin I. Murad devrinde
İznik’te Çandarlı Hayreddin Paşa (ö. 789/1387)
tarafından yaptırıldığı kabul edilir. Bu asrın en önde gelen
ismi İbn Melek diye tanınan İzzeddin Abdüllatif’tir (ö.
797/1394). Tire’de müderrislik yapan İbn Melek Osmanlı
medreselerinde en çok okunan hadis kitaplarından olan
Sâgânî’nin Meşâriku’l-envâr’ı üzerine Mebâriku’l-ezhâr
isimli şerhini yazmıştır. Doğru cevap A’dır.
3. II. Murad’ın 1435’de yaptırdığı dârulhadîs
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Süleymaniye Dârulhadîsi
B) Edirne Dârulhadîsi
C) İstanbul Dârulhadîsi
D) Beyazıt Dârulhadîsi
E) Mısır Dârulhadîsi
Çözüm: Osmanlı dârulhadîslerinin en önemlilerinden
birisi, II. Murad’ın 1435’de yaptırdığı Edirne
Dârulhadîsi’dir. Onun döneminde İslâm dünyasının pek
çok yerinden değerli âlimler getirilmiştir. Fatih Sultan
Mehmed’in hem hocası hem de Şeyhülislâmı olan Molla
Gürânî’nin (ö. 893/1487) el- Kevseru’l-cârî ilâ riyâzi’lBuhârî
adlı Buhârî şerhi bu dönemin eserlerindendir.
Molla Gürânî Kahire’de bulunduğu yıllarda İbn Hacer’in,
Zerkeşî’nin ve meşhur bazı hadisçilerin öğrencisi olmuş,
onlardan birçok kitap okumuştur. Molla Gürânî,
İstanbul’da kendi adına bir dârulhadîs yaptırmıştır.
Doğru cevap B’dir.
4. Kânûnî devrinde 1557’de yapılan dârulhadîs
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beyazıt Dârulhadîsi
B) Edirne Dârulhadîsi
C) İstanbul Dârulhadîsi
D) Süleymaniye Dârulhadîsi
E) Mısır Dârulhadîsi
Çözüm: II. Bayezid döneminde 1485 yılında Amasya’da
yaptırılan Abdullah Paşa Dârulhadîsi ile Kânûnî devrinde
1557’de yapılan Süleymaniye Dârulhadîsi önemli
kurumlardır. Özellikle Edirne ve Süleymaniye
Dârulhadîsleri Osmanlı üst düzey yöneticilerinin hem
yetiştirildiği hem de yönetim hiyerarşisinde görev
üstlendikleri yerlerdir. Bu asırda Seydî Çelebi’nin ( ö.
932/1525) kaleme aldığı Mustahrec mine’l-Buhârî adlı
hadis kitabı siyaset konuludur. Molla Lütfi de (ö.
901/1495) Ta‘lîka ale’l-Câm‘i’ssahîh adlı bir hadis kitabı
telif etmiştir. Doğru cevap D
5. Türkiye Cumhuriyeti döneminde Murtezâ ez-Zebîdî
tarafından yapılan Sahîh-i Buhârî Muhasarı’nı
tercüme ve şerh ettirerek yeni alfabe ile Türkçeye
kazandırma amacıyla kim görevlendirilmiştir?
A) Münir Selâmi Yurdatap
B) Molla Gürânî
C) Zâkir Kadiri Ugan
D) Hayreddin Paşa
E) Ahmed Naim
Çözüm: Bu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk
milletinin dinini öğrenebileceği Murtezâ ez-Zebîdî
tarafından yapılan Sahîh-i Buhârî Muhasarı’nı tercüme ve
şerh ettirerek yeni alfabe ile Türkçeye kazandırma
amacıyla Babanzâde Ahmed Naim’i görevlendirmiştir.
Ahmed Naim’in başlayıp ancak üç cildini
tamamlayabildiği eser Kâmil Miras tarafından
tamamlanmış ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından
1928–1949 yılları arasında 12 cilt olarak basılmıştır.
Müelliflerin bu çalışmadaki başarıları ve Ahmed Naim’in
yazmış olduğu hadis usûlü ile ilgili mukaddimenin
orijinalliği, eseri Cumhuriyet tarihindeki klasiklerin
arasına taşımıştır. Doğru cevap E’dir.
6. Mehmet Sofuoğlu’nun tercüme ve şerh ettiği eser
aşağıdakinden hangisidir?
A) Sahîh-i Müslim ve Tercümesi
B) Muvatta
C) Hadis Istılahları Hakkında Nuhbetü’l-Fiker Şerhi
D) Bülûğu'l-Merâm Terceme ve Şerhi
E) Hadis Terimleri Sözlüğü
Çözüm: 1960’lı yıllara kadar tıpkı daha önceki yıllarda
olduğu gibi belli rakamlarda hadislerin tercüme ve şerh
edilmesi en fazla başvurulan çalışma türü olarak
görülmektedir. Aslında bu tarz çalışmalar İslâm tarihinin
hiçbir döneminde kesilmemiştir. Ancak kültürel altyapının
eksik veya yitirilmiş olduğu zeminlerde daha fazla
başvurulmuştur. Nitekim altyapı eksikliğinin tamamlandığı
ileriki yıllarda temel klasiklere doğru bir kayış dikkat
çekmektedir. Mesela Ahmed Davudoğlu’nun tercüme ve
şerh ettiği Bülûğu'l-Merâm Terceme ve Şerhi (1966–1967)
ve Mehmet Sofuoğlu’nun yaptığı Sahîh-i Müslim ve
Tercümesi (1967–1970) buna güzel bir örnektir. Doğru
cevap A’dır.
7. I. Sahîhu’l-Buhârî
II. Sahîhu Müslim
III. Mesâbîhu’s-sünne
IV. Meşâriku’l-envâr
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Osmanlı’da
dârulhadîslerde ders metni olarak okutulan eserler
arasında yer almaktadır?
A) Yalnız III
B) I-II
C) II-IV
D) I-III-IV
E) I-II-III-IV
Çözüm: Osmanlı eğitim sisteminde ayrıcalıklı bir yeri
olan dârulhadîslerde ders metni olarak Sahîhu’l-Buhârî,
Sahîhu Müslim, Begavî’nin Mesâbîhu’s-sünne,Sâgânî’nin
Meşâriku’l-envâr gibi eserleri okutulmuştur. Doğru cevap
E’dir.
8. Muhammed Enver Şâh Hüseynî Keşmîrî hangi tarihte
doğmuştur?
A) 1857/1927
B) 1352/1933
C) 1292/1875
D) 1163/1749
E) 1323/1905
Çözüm: Muhammed Enver Şâh Hüseynî Keşmîrî,
muhaddis, müfessir, fakîh, usûlcü, mütekellim, sûfî, edib ve
muhakkik vasıflarına hakkıyla sahip olan bir âlimdir.
1292/1875’de Keşmîr’e bağlı Vodvân kasabasında doğdu.
Beş yaşına geldiğinde Ku’rân-ı Kerîm okumaya başladı.
Daha sonra babasından Farsça edebi eserler okudu. On
yaşını doldurmamışken Farsça nazım ve nesir yazma
seviyesine geldi. Keşmîrî, Keşmîr ve civarındaki
âlimlerden ilim tahsilini bitirdikten sonra komşu Hezâre
bölgesine gitti ve orada, üç yıl boyunca mantık, felsefe,
kozmografya vb. ilimleri tahsil etti. Doğru cevap D’dir.
9. Keşmîrî hadis okuturken;
I. Ders esnasında bahsi geçen bir kitabın ilmî
tenkidini yapardı
II. Önceki âlimlerin özgün ve her yerde bulunamayan
görüşlerini naklederdi.
III. Çoğu kere bir şey nakleder, sonra bunun ilmî bir
tenkidini yapardı.
IV. Daha çok müşkil yerleri halletmeye çalışırdı.
Yukarıda, Keşmîrî’nin hadis okuturken takip ettiği
genel usullülerden hangileri doğru verilmiştir?
A) I ve IV
B) I, II, III ve IV
C) II, III ve IV
D) III ve IV
E) I ve II
Çözüm: Keşmîrî’nin hadis okuturken takip ettiği genel
usulü şöyleydi:
1. Gerekli gördüğü yerlerde râvîler hakkında kısa
açıklamalarda bulunurdu.
2. Ümmet arasındaki ihtilaflı konulara itina gösterir,
onlara tatmin edici izahlar getirirdi.
3. Önceki âlimlerin özgün ve her yerde bulunamayan
görüşlerini naklederdi.
4. Ders esnasında bahsi geçen bir kitabın ilmî tenkidini
yapardı.
5. Daha çok müşkil yerleri halletmeye çalışırdı.
6. Bir konuda geniş açıklamalara girişmekten ziyade fazla
konuya temas etmeye önem verirdi.
7. Ders esnasında konuyla dolaylı olarak ilgili olan
şeylere de, talebeye faydalı olacağını düşündüğünde,
temas ederdi.
8. Çoğu kere bir şey nakleder, sonra bunun ilmî bir
tenkidini yapardı.
- Böylece talebeye ilmî tenkid usulünü göstermeye
çalışırdı. Bununla beraber âlimler hakkında edebli
olunmasını, aşırılığa kaçınılmamasını ve onların takdir
edilmesini tavsiye ederdi. Doğru cevap B’dir.
10. Fas’lı olan Muhammed b. Ca‘fer el-Kettânî’ nin en
önemli eseri hangisidir?
A) En-Nazmü’l-mütenâsir
B) Kavâidü’t-tahdîs
C) El-Ukûdu’l-âlî fi’l-esânîdi’l-avâlî
D) Tevcîhü’n-nazar ilâ usûli’l-eser
E) Er-Risâletü’l-müstetrafe
Çözüm: Fas’lı olan Muhammed b. Ca‘fer el-Kettânî
(1857-1927) de hadis alanındaki çalışmaları dolayısıyla
bahsedilmesi gereken bir âlimdir. Onun er-Risâletü’lmüstetrafe
adlı eseri, klasik hadis kitaplarını tanıtan en
geniş çalışma olup II-XIV. (VIII-XX.) yüzyıllar arasında
yaşayan 600 kadar müellif ve bunlara ait 1400 civarında
eser hakkında bilgi vermektedir. Müellifin torunu
Muhammed Muntasır el-Kettânî’nin hazırladığı on çeşit
fihristle daha da zenginleşen ve kullanımı kolaylaşan eser,
Türkçeye de tercüme edilmiştir. Hadis Literatürü adıyla
yayınlanan tercümede; varsa kitapların baskıları,
kütüphane numaraları, anıldıkları kaynaklar dipnotlarda
belirtilmiş, bazı bilgiler tashih edilmiş ve müellifin söz
etmediği birçok yazma ve basma eser hakkında bilgi
verilmiştir. Dolayısıyla kitabın tercüme edilmiş hali
orijinalinden hayli hacimlidir. Kettânî’nin bir diğer eseri
en-Nazmü’l-mütenâsir ise mütevâtir hadislerle ilgilidir.
Doğru cevap E’dir.