Ünite 6: XVI-XX. Yüzyıl Türk-İslâm Edebiyatı - Sorularla Öğrenelim

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
XVI. YÜZYIL

1. Divan Edebiyatının ve şiirinin altın çağı kaçıncı
yüzyıldır?
Cevap: XVI. Yüzyıl.

2. XVI. Yüzyılın önde gelen şairleri kimlerdir? Eserleri
hangileridir?
Cevap:
• Fuzûlî (ö. 1556): yüzyıllar boyunca bütün Türk
ülkesinde tanınan, sevilen ve okunan, şiirdeki
kudret ve şöhretleriyle yaşadıkları çağı aşmıştır.
Fuzûlî Divan’ı ile meşhurdur.

• Bâki (ö. 1600): İstanbul Türkçesi’ni genel bir şiir
dili hâline getirerek yüzyıllar boyunca
unutulmayan bir şairdir. Devrinin sultânü’ş-
şuarâ’sıdır. Leylâ vü Mecnûn mesnevisi ve
Divan’ı vardır.

• Lâmii Çelebi (ö. 1532): Câmî’i-Rûm lakabıyla
anılır. Şevâhidü’n- Nübüvve, Nefehâtü’l-Üns
Tercümesi, Risâle-i Tasavvuf ve Hüsn-i Dil gibi
eserleriyle şöhret bulmuştur.

• Bu yüzyılın diğer önemli şairleri olarak Emrî (ö.
1575), Figânî (ö. 1532), Hayretî (ö. 1534) ve
büyük bir aşkın mahsûlü olan ve Hz.
Peygamber’in fizikî yapısı, tavrı ve ahlâkı
hakkında hadislerden derlediği esasları
genişleterek mesnevî tarzında kaleme aldığı
Hilye’siyle Hâkânî Mehmed Bey (ö. 1606)
sayılmalıdır.

3. XVI. Yüzyıl edebiyatına nesir alanında katkı sağlayan
isimler kimlerdir?
Cevap: Tezkire alanında Sehî Bey (ö. 1548), Lâtîfî (ö.
1582), Âşık Çelebi (ö. 1572), Kınalızâde Hasan Çelebi (ö.
1603), Beyânî (ö. 1597) ve Ahdî (ö. 1593); tarih alanında
Lütfi Paşa, Hoca Sadeddîn (ö. 1599), Gelibolulu Mustafa
Âlî (ö. 1600) ve Kemâlpaşazâde (ö. 1534); denizcilik
alanında Seydi Ali Reis (ö. 1562) ve Pîrî Reis (ö. 1554);
münşeât alanında Feridun Bey (ö. 1583) Osmanlılarda
nesrin birdenbire gelişmesinde yardımcı olmuşlardır.

4. Türkî-i basit ne demektir?
Cevap: Edirneli Nazmî (ö. 1555) ve Tatavlalı Mahremî
(ö. 1535), Arapça ve Farsça’nın dil ve edebiyatımıza en
çok girdiği bir sırada, aruzla yazdıkları bazı şiirlerde
Arapça ve Farsça kelime ve terkip kullanmayarak yeni bir
tarz oluşturmuş ve sâde Türkçe ile şiir yazmışlardır. Bu
tarza Türk-i Basît denir. Başarılı olunamıştır.

5. XVI. Yüzyılın başlıca mutasavvıf şairleri kimlerdir?
Cevap: İbrahim Gülşenî (ö. 1534), Ahmed Sârbân (ö.
1546), Muhyiddin Üftâde (ö. 1580), Şah Hatâyî (ö. 1524),
Vâhib Ümmî (ö. 1595), Pir Sultan Abdal (ö. 1590),
Hâşimî Emir Osman (ö. 1595), Şemseddin Sivâsî (ö.
1597), Kul Himmet ve Muhiddin Abdal bu dönemin
mutasavvıf şairlerindendir.

XVII. YÜZYIL

1. XVII. Yüzyılın idari ve içtimai hayatının edebiyata
etkisi nasıl olmuştur?
Cevap: XVII. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nun
yükselişin hemen ardından gelen bozgun, yenilgi ve iç
karışıklıklarla siyasi ve ekonomik gücünü giderek
kaybetmeye başladığı duraklama dönemidir. Askerin bazı
güçsüz padişahlar karşısında her fırsatta kazan kaldırması,
rüşvet olayının yaygınlık kazanması, Celali İsyanları adı
altında devlete karşı çeşitli ayaklanmaların düzenlenmesi
gibi belli başlı olaylar yüzyılın portresini meydana getirir.
Ancak XVII. Asırda idarî ve ictimaî hayattaki gerilemenin
edebiyat hayatına tesiri olmamıştır. Bunun belli başlı
sebebi, sanat ve edebiyat sahasında geçen asırlarda atılan
temellerin ve varılan seviyenin sağlamlığıdır. Dolayısıyla
bu yüzyıl, ilim ve fikir adamları ile sanatkârlar açısından
oldukça zengin bir görünüm arz eder. Bu dönemde,
mimarî, musikî ve edebiyat alanlarında önemli temsilciler
yetişmiştir.

2. XVII. yüzyılın musiki alanındaki usta isimleri kimlerdir?
Cevap: Edirneli Derviş Mustafa Dede, Zâkirî Hasan
Efendi, Bezcizâde Mehmed Muhiddin ile Kovacızâde
Mehmed Efendi bu yüzyıldaki dinî mûsikînin
gelişmesinde büyük katkısı bulunanlardandır. Hafız
Post’un öğrencisi olan Itrî ise devrin üstad
şahsiyetlerindendir.

3. XVII. Yüzyılda yaşayan Osmanlı padişahlarından şiirle
ilgilenenler kimlerdir?
Cevap: III. Murad “Murad, Muradî”, III. Mehmet “Adnî,
Muhammed”, I. Ahmet “Bahtî”, II. Osman “Fârisî”, IV.
Murat “Murâdî” ve IV. Mehmet “Vefaî” mahlaslarıyla şiir
yazan birer şairdirler.

4. Sebk-i Hindî akımı nedir? Temsilcileri kimlerdir?
Cevap: Divan edebiyatında, 1603 yılında klasik devir
sona ermiş, onun yerine “Sebk-i Hindî” diye
isimlendirilen yeni bir akım başlamıştır. Şiir, bir önceki
yüzyılın sağlam temelleri üzerinde gelişmiştir. Türk
edebiyatı, bu dönemde gazel ve kasîde alanında altın
çağını yaşar. Bu yüzyılın temsilcileri olarak kaside ustası
Nef‘î (ö. 1635)’yi, hikemiyât şairi Nâbî (ö. 1712)’yi,
samîmî edâlı Şeyhülislâm Yahya (ö. 1644) ve Sebk-i
Hindî akımının ilk temsilcileri olan Nâilî (ö. 1666) ile
Neşâtî (ö. 1674) bu yüzyılın usta şairleridir. Bunlardan
ayrı Bahâî (ö. 1654), Fehîm-i Kadîm (ö. 1648), Sâbit (ö.
1712) ve Nâdirî (ö. 1626) de ilk akla gelen diğer şairlerdir.

5. XVII. Yüzyılın hamse yazarları kimlerdir?
Cevap: Şeyhülislâm Bahaî (ö. 1653), Fehîm-i Kadim (ö.
1648), Sâbit (ö. 1712), Sabrî (ö. 1645), Alî (ö. 1648),
Riyazî (ö. 1645), Şehrî (ö. 1660), Nedîm-i Kadim (ö.
1670), Sabûhî (ö. 1647), Vecdî (ö. 1660) gibi şairler gazel
ve kasideleri ile tanınmışlardır (Banarlı; II/651-736).
Gani-zâde Nadirî (ö. 1626), Nev‘î-zâde Atâyî (ö. 1635),
Nergisî (ö. 1635), Müftî Aziz (?) ve Hulvî Mahmud (?) ise
dönemin önemli hamse yazarlarıdır.

6. Şuarâ Tezkireleri nedir?
Cevap: XVII. Yüzyılda yazılan mensur edebi eserlerdir.
Tamamı yedi tane olan tezkireler şunlardır: Sadıkî’nin
Mecmau’l-Havâs, Riyâzî (ö. 1644)’nin Riyâzu’ş-Şuarâ,
Kaf-zâde Fâizî (ö. 1622)’nin Zübdetü’l-Eş‘âr, Rızâ (ö.
1671)’nın Tezkire-i Şuarâ, Yümnî (ö. 1662)’nin
Tezkiretü’ş-Şuarâ, Âsım (ö. 1675)’ın Zeyl-i Zübdetü’lEş‘âr
ve Güftî (ö. 1677)’nin Teşrifâtü’ş-Şuarâ’sıdır.

7. XVII. Yüzyılda nesir alanının temsilcileri ve eserleri
hangileridir?
Cevap: Nesir alanında sâde ve süslü eserler verilmiştir.
Veysî (ö. 1627) ve Nergisî (ö. 1635), sanatlı ve süslü nesir
üslubunun temsilcileridir. Bu yüzyılın nesir ürünleri olarak
bir tarafta Evliya Çelebi (ö. 1682)’nin Seyâhat-nâme’si,
diğer yanda ise Veysî (ö. 1628)’nin Siyer-i Veysî’si
vardır. Kâtip Çelebi (ö. 1657)’nin, başta Keşfü’z-zunûn
olmak üzere, çeşitli alanlarda yazdığı ilmî eserlerle, Naîmâ
(ö. 1716) ve Peçevî (ö. 1649) tarihleri; Koçi Bey’in
Risâle’si (telifi: 1631) bu yüzyılın önemli çalışmalarıdır.
Tarih sahasında ise Peçevî (ö. 1649) ve Nâimâ (ö. 1716)
bulunmaktadır.

8. XVII. Yüzyıl tezkirecileri kimlerdir?
Cevap: Sadıkî, Yümnî (ö. 1662), Riyâzî (ö. 1644), Kafzâde
Fâizî (ö. 1622), Rızâ (ö. 1671), Âsım (ö. 1675) ve
Güftî (ö. 1677)’dir.

9. XVII. yüzyılda yaşayan önemli mutasavvıf şairler
kimlerdir?
Cevap: Hüseyin Lâmekânî (ö. 1624), Aziz Mahmud
Hüdâyî (ö. 1628), Ankaravî İsmail Efendi (ö. 1631),
Abdülmecid Sivâsî (ö. 1639), Abdülahad Nûrî (ö. 1650),
Akkirmanlı Nakşî (ö. 1651), Oğlan Şeyh İbrahim (ö.
1655), Elmalılı Ümmî Sinan (ö. 1657), Sarı Abdullah
Efendi (ö. 1660), Fenâyî (ö. 1665), Sun‘ullah Gaybî (ö.
1676), Niyazi Mısrî (ö. 1693)’dir.

XVIII. YÜZYIL

1. Mahallileşme akımı nedir? Hangi yüzyılda ortaya
çıkmıştır, öncüsü kimdir?
Cevap: Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu rehavet
yüzünden şiire, eğlenceye olan düşkünlük artmış ve bu
eğlenceler dönemin bütün şairlerinin şiirlerinde ve
divanlarında yer almaya başlamıştır. Şiirin merkezi
Bağdat’tan İstanbul’a taşınmıştır. Şairler İstanbul’un
güzelliğinin farkına varmışlar ve şiirlerinde hayali olarak
yer verdikleri Bağdat yerine canlı bir İstanbul’u
işlemişlerdir. Bu şair Nedimîn öncülüğünü yaptığı
mahallileşme akımının bir sonucudur. XVIII. Yüzyılda
ortaya çıkan Mahallileşme sadece coğrafi açıda
olmamıştır. Divan şiirinin anlaşılmaz aristokrat yapısı
çatırdatılarak, şiirlerinde halkın adetlerine, atasözlerine,
deyimlerine ve kısmen de olsa günlük konuşmada
kullanılan kelimelere yer verilmiştir. Hatta Divan
Edebiyatı’nın iki önemli ismi Nedim ve Şeyh Galip hece
vezniyle türküler kaleme alarak Divan Edebiyatı ve Halk
Edebiyatı arasındaki bağları güçlendirmişlerdir.

2. XVIII. Yüzyılda İstanbul Türkçesinin temsilcisi büyük
şair kimdir?
Cevap: Nedim.

3. XVIII. Yüzyılın önde gelen şairleri kimlerdir?
Cevap: Nedîm (ö. 1730), Şeyh Gâlib (ö. 1799), Nazîm
Yahya (ö. 1727), Sünbül-zâde Seyyid Vehbî (ö. 1736),
Nahîfî Süleyman (ö. 1738), Koca Râğıb Paşa (ö. 1763),
Haşmet (ö. 1768), Fıtnat Hanım (ö. 1780), Esrâr Dede (ö.
1796), Enderunlu Fâzıl (ö. 1810), Sürûrî (ö. 1814).

4. XVIII. Yüzyıl nesir alanındaki isimler kimlerdir?
Cevap: Tarihçilerden Silahdâr-zâde (ö. ?) ve Râşid (ö.
1735), tezkirecilerden Sâlim (ö. 1743), Safâyî (ö. 1725),
Belîğ (ö. 1729), Râmiz (ö. 1785) ve Esrâr Dede’dir.
Değişik konularıyla Kâmî (ö. 1723), bu yüzyılda dikkat
çeken diğer yazarlardandır.

5. XVIII. Yüzyılda tasavvuf şiirinin gelişimi nasıldır?
Cevap: XVIII. yüzyıl tasavvuf şiirinde Lale Devri’nin
etkisiyle genel olarak bir duraklama söz konusu olmuştur.
Dil ve söyleyiş tarzı açısından özgün eserlerin sayısında
bir azalma görülmüş, kelime kullanımında tekrara çokça
yer verildiği gibi kafiye ve vezin yanlışlıklarının yapıldığı
eserler kaleme alınmıştır. Çeşitli tekkelerin etrafında
toplanan kişiler Yunus Emre geleneğini devam ettirerek
özgün olmayan ilahiler yazmışlardır.

6. XVIII. yüzyıldaki başlıca mutasavvıf şairler kimlerdir?
Cevap: Dönemin önemli mutasavvıf şairlerinden ikisi
Bursalı İsmail Hakkı (ö.1724) ile Erzurumlu İbrahim
Hakkı (ö. 1772)’dır. Nasûhî (ö. 1717), Neccarzâde Şeyh
Rızâ, Cemâlî (ö. 1750) Salâhaddîn Uşşâkî (ö. 1782) ve
Üsküdarlı Haşim (ö. 1782) de bu dönemde yaşayan diğer
mutasavvıf şairlerden bazılarıdır.

XIX. YÜZYIL

1. XIX. Yüzyıl Türk divan edebiyatı nasıl seyretmiştir?
Cevap: XVIII. yüzyılda divan edebiyatı en büyük
üstadlarını vermişti. Şeyh Gâlib, İran’ın neo-klâsik şiirini
Türkçe’de örneği görülmemiş bir tarzda kullanmış ve
başarıya da ulaşmıştır. Kasîde, gazel, mesnevî nazım
şekilleri bütünüyle işlenmişti. Nedîm ise, daha önce en
ince hayalleri örmüş, en şuh şarkıları söylemişti. Artık
Türk divan edebiyatının ekseni İran değil, Batı dünyası
veya Fransız edebiyatı idi. Türk edebiyatı, İran
edebiyatından nasîbini aldığı kadar, bu edebiyattan,
Fransız edebiyatından da alacaktı.

2. Mütercim Âsım kimdir?
Cevap: Arapça’dan Fîrûzâbâdî (ö. 817/1414)’nin elKâmûsu’l-muhît’ini,
Farsça’dan Burhân-ı Kâtı‘ isimli
lügatleri türkçeye çevirmiştir.

3. XIX. Yüzyıl mutasavvıf şairleri kimlerdir?
Cevap: Enderunlu Vâsıf (ö. 1824), Keçeci-zâde İzzet
Molla (ö. 1829), Âkif Paşa (ö. 1845), Şeyhülislâm Ârif
Hikmet (ö. 1859), Leskofçalı Gâlib (ö. 1864), Yenişehirli
Avnî (ö. 1883), Osman Nevres (ö. 1876), Âdile Sultan (ö.
1899) ve Kâzım Paşa (ö. 1889) bu edebiyat ve bu yüzyılın
son temsilcileridir. Ayrıca, Ahmed Sûzî (ö. 1830), Müştak
Baba (ö. 1832) ve Turâbî (ö. 1868) dönemin önemli
mutasavvıf şairlerindendir.

4. XIX. Yüzyıl Divan edebiyatının yıkılışına zemin
hazırlayan şairler kimlerdir?
Cevap: Şinâsî (ö. 1871), Ziya Paşa (ö. 1880), Nâmık
Kemâl (ö. 1888)’dir.

5. XIX. Yüzyıl nesir yazarları kimlerdir?
Cevap: Şânî-zâde Atâullah (ö. 1826) ile Mütercim Âsım
(ö. 1819), tarihçi Es‘ad Efendi (ö. 1848) anılması gereken
isimlerdir. Bu dönemin tezkirecileri olarak da Fatîn (ö.
1867) ve Mehmed Emin Bey (ö. 1874) sayılmaya değer
isimlerdir.

XX. YÜZYIL

1. Milli Edebiyat akımı nedir? Edebiyatımıza ne çeşit bir
etkisi olmuştur?
Cevap: XX. Yüzyıldan önce Tanzimat, Servet-i Fünûn,
Edebiyat-ı Cedide gibi adlarla devam eden edebiyatımız
bu yüzyılda Milli Edebiyat akımı ile devam etti.
Edebiyatımızın yenileşmesinde Tanzimat ve Edebiyat-ı
Cedide edebiyatçıları büyük bir rol oynamış olmalarına
rağmen, bunlar edebiyatımızı daha çok
Avrupalılaştırmışlardı. Ancak dil ve üslup olarak Arap ve
Acem terkiplerini kullanıyorlar, Fransız edebiyatına bağlı
kalarak aruz veznini muhafaza ediyorlardı. Roman ve
tiyatro türlerinde ise konular halkın hayatından oldukça
uzaktı.

2. XX. Yüzyıl Türk-İslam Edebiyatı sahasında öne çıkan
isimler kimlerdir?
Cevap: XX. yüzyılın ortalarına kadar, Mehmed Akif
Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı, Asaf Halet Çelebi (ö. 1958)
gibi br kaç şairi istisna edersek, Türk-İslâm edebiyatı
sahasında eser veren şair sayısı oldukça sınırlıdır.
Cumhuriyet sonrasında yeni estetik anlayışın tesiriyle
eskiye ait ne varsa kötülenmeye tabi tutulmuş, özellikle
klasik edebiyatla ilgili olumsuz bir hava oluşturulmuştur.

3. XX. Yüzyılda klasik edebiyatına bakış nasıldı?
Cevap: XX. yüzyılın ilk yarısında klasik edebiyatımız,
hayattan kopuk, yüksek zümrenin uğraştığı bir edebiyat
olarak görülmüş, kullandığı remiz ve mazmunlar yönüyle,
daha sonraları “Divan Edebiyatı Uzmanı” ünvanıyla
karşımıza çıkan isimlerce bile küçük görülen ve hafife
alınan bir edebiyat olarak gösterilme gayreti içerisine
girilmiştir. Ne var ki XX. yüzyılda az da olsa aruz veznini
kullanarak geleneğe uygun şiirler kaleme alan ve Divan
teşkil eden mutasavvıf şairler de bulunmaktadır. Avlarlı
Efe olarak da tanınan Erzurumlu Muhammed Lutfî (ö.
1956), Sivaslı Şeyh Halid (ö. 1931), Osman Kemâlî (ö.
1954), Mustafa Fehmi Gerçeker (ö. 1950), Darendeli
Osman Hulusî (ö. 1990) bunlardan bir kaçıdır.

4. XX. Yüzyılda geleneksel edebiyatı tekrar ve yeni bir
biçimde gündeme getiren isim kimdir?
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (ö. 1983). Necip Fazıl, Nur
Harmanı isimli eseriyle geleneksel edebiyatımızdaki
manzum kırk hadis türünü yeniden gündeme getirmiştir.
Esselâm –Mukaddes Hayattan Levhalar- adlı eseri Hz.
Muhammed’in 63 yaşında vefat etmesi dolayısıyla Hz.
Peygamber’in hayatının devrelerini konu alan 63 ayrı
şiirden oluşan manzum siyer diyebileceğimiz modern bir
mesnevîdir. Necip Fazıl’ın çıkarmış olduğu Büyük Doğu
mecmuası (1943), özellikle ikinci dönemi olan 1945’ten
sonra geleneğin dirilişi anlamında önemli bir görev
üstlenmiştir.

5. Necip Fazıl’dan sonra edebiyata geleneksel anlamda
katkı sağlayan isim kimdir?
Cevap: Sezai Karakoç’tur. Şiirinde kullanmış olduğu
sembollerle geleneği güne ve geleceğe taşıyan Sezai
Karakoç, Leyla ile Mecnun gibi modern anlamda mesnevi
tarzında yazmış olduğu eserler ve denemeleri, hikaye ve
monografileriyle edebiyat geleneğimizin yeniden inşası
yolunda örnekler meydana getirmiştir. Kurmuş olduğu
Diriliş dergisi (1960) gençlerin yetiştiği bir okul olmuş,
Diriliş Yayınları ile de Türk-İslâm edebiyatının
günümüzdeki örneklerini vermiştir.

6. XX. Yüzyılda Türk-İslam edebiyatının üçüncü adımına
öncülük eden isimler kimlerdir?
Cevap: Maraş’ta başlayan ve Nuri Pakdil’in Ankara’da
çıkardığı Edebiyat dergisi (1969) etrafında devam eden
edebî hareket ve daha sonra çıkan Mavera dergisi (1976)
çevresinde yer alan M. Akif İnan, Cahit Zarifoğlu (ö.
1987), Erdem Beyazıt (ö. 2008), Rasim Özdenören,
Alaattin Özdenören, Ebubekir Eroğlu, İsmet Özel gibi
yazar ve şairler, Necip Fazıl’la başlayan Türk-İslâm
edebiyatı geleneğini devam ettirmişlerdir.