İnanç Esaslarının Devamlılığı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
İnanç Esaslarının Devamlılığı
« : 03 Şubat 2018, 10:30:30 »
İslâm’ın inanç esasları insanın gayb dünyasına hitap ettiği için ilk insan ve ilk
peygamberden bu yana var olan esaslardır. İnsanın fiziki ihtiyaçları temelde
değişmediği gibi inançla olan ilişkisindeki gereksinimi de değişmemektedir.
Bu anlam itibarıyla inanç esaslarında zaman içinde hiçbir değişiklik
olmamıştır. Bu husus çeşitli ayetlerde vurgulanmıştır. Bunlardan biri "Dini
ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin diye Nuh’a tavsiye ettiğini, sana
vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi Allah size de
din kıldı" (eş-Şûrâ 42/13) âyetidir. İnsan ihtiyaçlarının çeşitliliği yanında dine
olan gereksinim hiçbir zaman ortadan kalkmamıştır. İlk insanın değer ihtiyacı
ne ise son insanın ona olan ihtiyacı da aynı derecededir.

İnancın fert ve toplum hayatındaki faydaları üzerinde durmak bu ünitenin
amaçlarını aşabilir. Ancak şunu ifade edelim ki, ahlâkî duygular insanlara din
tarafından kazandırılır. Beşerî kanun ve nizamlar yalnız başlarına, insanları
ahlâkîliğe teşvik etmeye ve birbirinin hakkına tecavüz etmeyi önlemeye
yeterli değildir. Çünkü bu kanun ve nizamlar, daha çok kötülük yapanlara
ceza vermekle yetinirler. Onların insanları uyarıcı, hayra, iyiliğe ve ahlâki
olana yöneltici etkileri yoktur. Esasen böyle bir görev onlardan
beklenmemelidir. Din ve onun vazgeçilemez değerleri, gönül arılığı, vicdan
temizliği ve ahlâki güzellikler kazandıran yegâne kaynaktır. Bu kaynaktan
beslenin kalbinde, vicdanında hak ile bâtılı, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt
etme özelliği ortaya çıkar. Kanun veya nizamın bulunup bulunmaması veya
otoritenin temsilcisinin orada olup olmaması dînî değerlerle bezenmiş bir
insan için bir farklılık meydana getirmez. Artık o doğru olanın yanında yer
almasını bilecek değerlere sahiptir.