Namazların Kazası

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Namazların Kazası
« : 25 Ocak 2018, 14:47:20 »
Bir namazı vaktinde kılmaya “edâ”, herhangi bir sebeple bozulan bir namazı
yeni baştan kılmaya “iâde”, vaktinden sonra kılmaya da “kazâ” denir.

Vaktinde kılınmayan beş vakit namazın kazâsı farzdır. Vitir namazının kazâsı
da vaciptir. Şâfiîler sünnetlerin kazâsının müstehab olduğunu ileri
sürmüşlerdir. Hanefîler’e göre sabah namazının farzı sünnetiyle birlikte
kılınamamışsa, o günün güneşinin doğup kerâhet vakti çıktıktan sonra istivâ
vaktine kadar bu sünnet, farz ile birlikte kazâ edilir. Bir de öğlenin ilk
sünneti, cemaatle farza yetişmek için terk edilecek olsa, farzdan sonra kazâ
edilir. Cuma namazının ilk dört rek‘atlık sünneti de böyledir ve kazâ
edilebilir.

Bir namazı özürsüz olarak ve sırf tembellik yüzünden kazâya
bırakmak büyük bir günahtır. Her ne kadar bu namaz, kazâ edilmekle kişinin
namaz borcu ödenmiş olur ise de, bu namazın geciktirilmesinden dolayı
meydana gelen günahın affedilmesi için tevbe ve istiğfar gerekir.
Altı vakit namazdan az kazâsı bulunan kişiye sahib-i tertîb adı verilir.

Böyle bir kişi önce kazâya kalan namaz/namazlarını sırasıyla kılar, sonra da
vakit namazını edâ eder. Ancak kazâya kalmış namazlar birden fazla olup da
vakit bunlardan yalnız bir kısmı ile vakit namazına müsait ise, tertîbe riayet
etmek gerekmez ve vakit namazının kazâya kalmamasına dikkat edilir. Altı
veya daha fazla vakit namazı kazâya kalan kişinin, sahib-i tertîb
sayılmayacağı için kazâya kalan namazlar ile vakit namazları arasında sırayı
gözetmesi gerekmez ve dolayısıyla kaçırdığı namazları kazâ etmeden de vakit
namazlarını kılabilir. Şâfiî mezhebine göre, sahib-i tertîb adı verilen kişinin,
tertip ve sıraya uyarak namazları kılması müstehaptır. Birkaç kişi, kazâya
kalan aynı namazlarını cemaatle kılabilirler. Nitekim Hz. Peygamber,
Hendek savaşında kazâya kalan namazları cemaatle kıldırmıştır.

Mazeretsiz kılınmayan kazâya kalmış namazların evde kılınması daha iyidir.
Çünkü günahları gizleyip teşhir etmemek ve böylece yaygınlaşmasını önlemek
gerekir.