Umretü’l - Kaza

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Umretü’l - Kaza
« : 15 Ocak 2018, 10:52:32 »
Hudeybiye Antlaşması’nın üzerinden bir yıl geçince, Hz. Peygamber, hicrî
yedinci yılın Zilkâde ayında antlaşmada kararlaştırılan umre için hazırlık
yapılmasını söyledi. Hudeybiye’de bulunanlar başta olmak üzere 2.000
kişiyle birlikte umre için Mekke’ye doğru yola çıktı. Yanına 70 kurbanlık
deve aldırmıştı. Müslümanların yaklaştığını duyan Mekkeliler üç günlüğüne
şehri terk ederek civardaki tepe ve dağ yamaçlarına çekildi. Büyük bir sevinç
içinde telbiye getirerek Mekke’ye giren Müslümanlar, Kâbe’yi görünce
tekbir getirmeye başladılar. Resûlullâh’ın peşinden tavaflarını yaptılar.
Ardından Safâ ve Merve tepeleri arasında sa’y yaptılar, güçlü ve kuvvetli
olduklarını göstermek için tavaf ve sa’y esnasında dimdik bir halde
koşarcasına omuzlarını silke silke yürüdüler. Bilâl-i Habeşî Kâbe’nin damına
çıkarak öğle ezanını okudu ve ardından öğle namazı kılındı. Daha sonra tıraş
olup kurbanlarını keserek ihramdan çıktılar. Böylece kendilerine verilen üç
günlük süre içinde, bir yıl önce eda edilemeyen umrenin yerine yapıldığı için
umretü’l-kazâ denilen umrelerini tamamlamış oldular. Fetih suresinin 27.
ayetinde bildirildiği şekilde Resûlullah’ın rüyası doğru çıkmış ve huzur
içinde Kâbe ziyaret edilmişti (7/629).

Umretü’l-kaza sırasında dağ ve tepelerden müslümanları seyreden müşrikler,
onların olgun davranışlarından etkilendiler. İslâm’ın onlara kazandırdığı
değerleri ve geleceğin Müslümanlara ait olacağını fark ettiler. Bu yönüyle
umre bir gönül fethine dönüştü. Nitekim Kureyş eşrafından Hâlid b. Velid, Amr
b. Âs ve Osman b. Talha bu ziyaretten kısa bir süre sonra Medine’ye gelip
Müslüman oldular.