Kitap Kabı Çeşitleri

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Kitap Kabı Çeşitleri
« : 10 Ocak 2018, 16:32:00 »
Kitap Kapları Üzerindeki Tezyinî Uygulamalar:

1. Ezilip jelatinli suyla karıştırılarak elde edilen zermürekkep (altın
mürekkebi) ile deriyle kaplanmış kabın üzerine fırçayla desenler işlenilip
parlatılır. Bunlara yazma kap veya yazma cilt adı verilir.

Bu usule bağlı olarak üç farklı uygulama daha görülür:

a) Masif altınlanmış desenlerin üzerinde yekşah demiri yürütülerek
çukurlaştırılan ince kanallar açılırsa buna yekşah kap denilir. Altınlı saha
üzerinde açılan kanallar, buraların daha parlak görünmesini sağlar.

b) Zermürekkeple kabın üstüne kafes tarzında geometrik çizgiler çizilip
kesişen yerler nokta demiriyle çukurlaştırılırsa buna zilbahar kap denilir.
Bu basit tarz XIX. asırda pek moda olmuştur. Zilbaharın doğru adının
zerbahar olduğunu söyleyenler de vardır (Resim 7.8).

c) Bilhassa XIX. yüzyılda zermürekkep ve gerektiğinde ilâve renklerle ve
fırçayla işlenen Batı tarzı çiçeklerin yer aldığı yazma kaplara da şükûfe cilt
(şükûfe kap) denilmektedir.

2. Kalıbın, belirli kısımlara oturtulacağı derinliğe sahip, deriyle kaplanmış
olan kitap kabına yapılan uygulama. Bunun için önceden “taslanmış” kalıplar
tazyik altında basılır ve kalıbın üstündeki desenler, tersine görüntüyle
(girintili yerler çıkıntılı, çıkıntılı yerler girintili) meydana çıkar.
Yapılan işleme göre bunda da şu farklılıklar görülür:

a) Motifler altın sürülmeden deri renginde bırakılırsa, buna soğuk şemse
denilir.

b) Kalıp basılmakla çökertilmiş yerlere fırçayla zermürekkep sürülüp
buralar zermühre ile parlatılırsa, kabartma olan desenler deri rengiyle
bırakılmış olur. Buna alttan ayırma şemse denilir.

c) Kabartma desenlere altın sürülüp, çökertilen kısımlar deri haliyle
kalırsa, buna üstten ayırma şemse adı verilir.

d) Kalıpla basılmış desenlerin hem girintili hem çıkıntılı yerlerine fırça ile
zermürekkep sürülüp parlatılırsa buna mülemma‘ şemse denilir.

Eğer desen kabın bütününü kaplıyorsa buna mülemma‘ kap adı verilir. Bu
kaplardaki altın kullanımında sarının yanı sıra yeşile de yer verilmiş, parlak
veya mat tonlar yanyana getirilerek cazibe sağlanmıştır.

e) Şemse kalıbını basmak yerine, evvelce hazırlanmış basılı şemse, salbek
ve köşebendlerin, düz deri kabın üzerinde gerekli yuvalar açılarak, buralara
yerleştirilip yapıştırılması da ayrı bir uygulama tarzıdır.

f) Kitap kabında deri renginden başka, fazladan bir veya birkaç renk de
yer alıyorsa böyle kaplara mülevven şemse adı verilir. Bir evvelki
mülemma‘ tarzda, farklı renkler de kullanılmışsa, bu, aynı zamanda
mülevven sınıfına girer.

g) Desenler kabın bütününü kaplıyorsa bunun adı sıvama veya yekpâre
kap olur. Bu yekpâre kapların kalıbı, kabın yarısına basılacak şekildedir;
birinci yarım basıldıktan sonra diğer yarım da basılarak kabın yüzü
tamamlanır. Küçük kaplar içinse tek kalıp kullanıldığı görülmektedir.

h) Kabın üstünde desenin belirli noktalarına çakma yoluyla kıymetli taşlar
da yer alıyorsa murassa‘ kap adını alır, bunun için zerger (kuyumcu) ile
mücellidin işbirliği gerekir.

i) Desenler mukavvaya henüz yapıştırılmamış olan deri üzerine altın
iplikle işlendiyse zerdûz, gümüş iplikle işlendiyse sîmdûz kap denilir.
İşleme tamamlandıktan sonra deri, mukavvanın üstüne gerilerek yapıştırılır.

j) Kabın iç tarafında kullanılan deri üzerindeki desenler oygu şekliyle
işlenmişse ve sonra, zemini zermürekkep veya boya ile renklendirilmiş olan
mukavva üzerine yapıştırıldıysa, buna müşebbek şemse denilir.
kātıa şemse adıyla da bilinir.

k) Kabın etrafı yaklaşık 1 cm. genişliğinde deriyle çevrilmekle beraber,
ortası ebru kâğıdıyla kaplanmışsa, buna ebru kap denilir.

l) Ebru kâğıdı yerine kadife cinsi kumaş kaplanmışsa buna kumaş kap
adı verilir. Kullanılan kumaş, zerduva denilen bir hayvanın kürküne
benzediği için, buna zerduva kap diyenler de vardır. Bu son ikisine her
nedense çârkûşe kap denilmekteyse de, böyle olması için iki dış köşenin
sağlamlaşması maksadıyla, buralara üçgen biçiminde köşebend deri
yapıştırılması gerekir.

m) Ruganî kap yapılmak istenirse, etrafı ince deri, üstü kâğıt ile
kaplanmış kabın zeminine üstübeçle astar çekilir. Sonra altın ve sair
boyalarla, üslûplaştırılmış veya tabiî haliyle çiçek (bazen hayvan) motifleri,
günlük hayattan manzaralar işlenir. Kuruduktan sonra, sakız (reçine) ve sair
maddelerin terebantinde eritilmesiyle elde olunan rugan (lak) maddesi ince
tabakalar hâlinde akıtma veya fırçayla sürme yoluyla kabın üzerine sürülür.
Bunun içine önceden arûsekli sedef kırıntıları da konursa daha cazip görülür.
Hem işlenen nakışlara albeni kazandıran, hem de dış tesirlerden koruyan
rugan maddesi dolayısıyla bunlara ruganî (son devirde de lake) kap
denilmiştir.

XVII-XVIII. yüzyıllarda bu tarz Edirne’de yaygın olduğu için Edirnekârî kap adıyla da bilinir.

“Kitap kapağı” denilmesi yanlıştır, doğrusu “kitap kabı” dır.

Öğrendiğiniz kitap kabı çeşitleri içinde kalıp kullanılmadan yapılanlar hangileridir? 

Yazma, yekşah, zilbahar, şükûfe, ebrû, müşebbek, ruganî ve kumaş kaplar