Haramı İşleme Ruhsatı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Haramı İşleme Ruhsatı
« : 08 Ocak 2018, 11:55:54 »
Haramı işlemek, zaruret veya zaruret derecesine varan ihtiyaç durumlarında
bahis konusu olabilir.

Yasak fiil bu halde “ruhsat” denilen istisnâî hükümle sadece ihtiyacı giderme derecesinde ve geçici olarak mubah, hatta bazen vacip (farz) hale gelebilir.

Bu durumda ruhsatlar, iki türlüdür:

1. Terfîh (genişlik) ruhsatı (Mubah ruhsat)

a. Tanımı:
Haram (azîmet/ana) hükmü ve bu hükmün sebebi ortadan kalkmadığı halde, mubah muamelesi gören ruhsattır.

İkrah altında yani öldürülme veya bir uzvun yokedilmesi baskı ve tehdidiyle zorlanma durumunda, başkasının malını telef etme, baskı altında orucunu bozma, ihramlıyken hac yasağını işleme ve hayati tehlike oluşturan açlık
durumunda izinsiz olarak başkasının malından yeme gibi.

Bu ruhsat, hakikat anlamında ruhsat denmesini en çok hakeden özelliktedir. Bu tür ruhsatta, yükümlünün önünde azîmeti veya ruhsatı seçmek gibi iki çözüm yolu bulunmakta, ama ruhsat yolunu seçmek bir genişlik sağlamaktadır.

b. Hükmü:
Mükellef, azîmet hükmüne uymak ile ruhsattan yararlanmak arasında serbest bırakılır.
Bununla birlikte azîmeti tercih ederek ruhsatın kullanılmaması evlâdır, ecir ve sevap kazandırır.

2. Iskat (zaruret ve kolaylık) ruhsatı (Vacip ruhsat)

a.Tanımı:
Haram (azîmet) hükmü ve onun sebebi ortadan kalkan ruhsattır.

Şiddetli açlık durumunda hayatî tehlikeyi atlatıp ölümden kurtulmak için
domuz eti veya meyte gibi haram gıdaları kullanmak;
boğaza takılan bir lokmayı başka bir sıvı bulamayınca şarap içerek hareket ettirmek örnek olarak hatırlanabilir.

Buna mecâzî ruhsat da denir. Burada, artık tek seçenek vardır, o da ruhsatı kullanmaktır; ruhsat, azîmet olmuştur.

b. Hükmü:
Yükümlünün, canını veya bir uzvunu kaybetmekten endişe etmesi
durumunda ruhsatı kullanmak vaciptir (el-Bakara 2/173).

Çünkü haram olma ve onun sebebi (sağlığa zararlı oluş), şiddetli açlık durumunda yok hükmündedir. Aslında İslâm, murdar eti yemeyi sağlığa zararlı olduğu için haram kılmıştır. Oysa burada, ölüm söz konusudur. Ölüm karşısında, ondan daha hafif olan sağlığa zarar düşünülmez. İşte böyle bir durumda kişi ruhsatı kullanmaz ve azîmet hükmünde ısrar ederek sonuçta ölürse, Allah katında günahkâr ve sorumlu olur. Çünkü ayetlerin verdiği açık izni kullanmayarak, kendi ölümüne sebebiyet vermiştir.

Can kaybına sebep olmak ise haramdır
(el-Bakara 2/195; en-Nisa 4/29).

Buna ruhsat denmesi, az önce de ifade edildiği gibi gerçek anlamda olmayıp mecâzî anlamdadır.