* Konuşmadan bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, dilini tutamayan kimseden daha üstündür.
* Ağızda dil nedir, a akıl sahibi Hünerli kimsenin hazine anahtarı değil mi İçerdeki cevahirci midir, çerçi midir, kapı kapalı iken kim ne bilecek
* Akıllının önünde susmak terbiye gereği ise de, sen yeri gelince söylemeğe bak. İki şey insanı çileden çıkarır: söylenecek yerde ağız açmamak, susacak yerde lakırdı etmek.
* Eğer cenk eri isen, öyle bir kimseyle savaş ki, ya ona ihtiyacın olmasın, ya da kaçıp ondan kurtulabilesin.
* Bahçenin gülünde beka ve gül mevsiminde vefa yoktur. Zaten bilgeler kalıcı olmayan şey gönül bağlamağa deymez demişler...
* Düşün, sesini ondan sonra çıkar ve kes dedirtmeden önce sözü kes.
* İnsan hayvandan konuşmakla üstündür. Ama doğru konuşmazsan hayvanlar senden üstün olurlar...
* Fareyi tutarken kedi aslandır; kaplanla savaşınsa fareye döner..
* İyilik için söylenen yalan, fitne koparan doğrudan iyidir...
* Her sözü padişaha geçen kimse iyilik dışında bir şey söylerse yazık olur.
* Yeryüzünün en küçük dağı Tur dur. Ama Allah katında değeri en yüce olan da odur...
* On tane derviş bir kilimde uyur da iki padişah bir iklime sığmaz.
* Allah adamı ekmeğin bir yarısını yerse öbür yarısını yoksullara verir. Padişah, yedi ülkeyi alsa bile, bir başka ülkenin sevdasındadır...
* Tıyneti kötü olan kişi iyilerin nurunu kabul etmez. Kabiliyetsizi terbiye etmek, kubbede ceviz durdurmak gibidir..
* İnsanla birlikte büyüse bile, kurdun eniği yine enik olur..
* Çorak toprak sümbül bitirmez. Kötülere iyilikte bulunmak, iyilere kötülük etmek gibidir...
* Ben kimsenin gönlünü kırmayabilirim. Ama hasetçiye ne yapayım, o kendiliğinden azap içinde...
* Adem oğulları aynı vücudun uzuvlarıdır. Çünkü aynı cevherden yaratılmışlardır. Felek bir uzva elem getirirse, öbürlerinin huzuru kalmaz. Ey başkalarının acısıyla kaygılanmayan, sana insan demek yakışık almaz...
* Nimet içinde iken dostluktan söz açıp, kardeşim! Diyeni dost sayma. Dost, dostunun elini onun perişanlığında, çaresizliğinde tutan kimsedir..
* Mazlumun gönül dumanının zalime ettiğini, kızgın ateş üzerliğe yapamaz...
* Aslan hayvanların başında gelir. En adi hayvansa eşektir. Oysaki akıllıların hepsi, yük çeken eşeği, adam paralayan aslandan üstün görürler.
* Her an sana lütufkar olan kişi bu uzun zamanda bir defa sana sitem ettiyse onu hoş gör.
* Dostuna sana düşmanlık edebilecek kadar kuvvet verme.
* Alemde zaten vefa yok imiş, yahut şu zamanda herkes vefasız. Kimse yoktur ki; ok atma ilmini benden öğrensin de sonunda beni nişan almasın.
* Koyun çoban için değildir. Belki çoban onun hizmeti içindir.
* Dünya dirliği çöl gibi rüzgarı gibi geçti. Acılık da, tatlılık da, güzel de, çirkin de geldi gitti. Zalim sandı ki bize zulmediyor; ettikleri kendi boyunda kaldı, bizden geçip gitti.
* Kükremiş fille savaşa kalkışan kişi, akıllı kimsenin nazarında adam değildir. Gerçek adam odur ki; öfkelense dahi saçma söylemez.
* Kendi ekmeğini yiyip oturmak, altın kemer takıp el pençe divan durmaktan hoştur.
* İnsan iyilik de etse, kötülük de etse kendisi içindir.
* Başkalarının ayıbını senin önünde sayıp döken,senin ayıbını da mutlak başkalarına söyleyecektir.
* Allah ın kapısından kovulan kimse her yana koşar. O nun çağırdığı, kimsenin kapısına koşmaz.
* Pas yeniği demirin küfünü cila vurup gideremezsin. Kara yürekliye öğüt vermenin ne faydası var. Demir çivi taşa girmez ki...
* Esenlik günlerinde düşkünleri bırakma. Yoksul gönlü almak belayı savar. Dilenci yalvara yakara bir şey isteyince ver. Yoksa zalim zorla alır.
* İçini yemekle doldurma ki orada marifet nuru göresin. Burnuna kadar tıkındığın için hikmetçe boşsun.
* Dünyalığımız yok mu, derde düşeriz; olunca da gönlümüz ona takılır.
* Yoksulun sabrı zenginin ihsanından üstündür.
* Onu bunu yoklamak ayıp değildir, elverir ki; artık yeter dedirtmeyesin. Eğer sen kendini kınayabilirsen, başkaları seni ayıplayamaz.
* Yaptığı sözüne uymasa bile, bilginin sözünü sen candan dinle. İddiacının lafları boştur. Uyuyan uyuyanı nasıl uyandırır.
* Engin deniz taş atmakla bulanmaz. Gücenen bir arif henüz sığ sudur.
* Kendine zarar gelince katlan. Çünkü affetmekle günahtan arınırsın. Mademki her şeyin sonu topraktır, sen, toprak olmadan önce toprak ol.
* Acele yürüyen yol arkadaşı senin yoldaşın değildir. Gönlü sana bağlı olmayan kimseye gönül bağlama.
* Hısımın dindarlığı, takvası yoksa hısımlık bağlarını kesmek, akraba sevgisi taşımaktan daha iyidir.
* Allah ı tanıyan bir yabancı için, O na yabancı olan bin hısım feda.
* Bilge, söylenmemesinden zarar geleceği zaman söze başlar ve yememekten canına doyduğu zaman lokmaya uzanır. Şüphesiz sözü hikmet olur, yemesi de sağlık getirir.
* Kişi az yemeği adet edince, gelen sıkıntıyı kolay karşılar. Eğer bolluk içinde can beslemişse, bir darlık görünce mihnetten ölür.
* Asık suratlıdan bir şey isteme, onun kötü huyundan elem duyarsın. Gönlünün gamını anlatacaksan bir kimseye anlat ki, yüzünü görünce ferahlayasın.
* Acizin eline kudret geçince, tutar, acizlerin kolunu büker.
* Hırs azgınlığı akıllı adamın gözünü bağlar; tamah, kuşu da balığı da tuzağa düşürür.
* Birinin gönlünü bir kere kırdın mı, sonradan yüz türlü iyilik etsen de, o bir tek kırgınlığın öcünden sakın. Temren yaradan çıkar, acısı gönülde kalır.
* Eğer bir gönül kırdınsa senin gönlün de mutlaka kırılacaktır. Kale duvarına taş atma, çünkü kaleden de taş gelebilir.
* Dostların sohbetinden ıstırap duyarım. Çünkü çirkin huylarımı güzel gösterirler. Kusurumu hüner ve olgunluk sayarlar, dikenimi gül ve yasemin yaparlar. Nerde o pervasız, küstah düşmanlar ki, bana benim ayıbımı göstersinler...
* Gönle giren her şey göze hoş gelir.
* Can kaygısıyla sevgilinin muhabbetinden gönlü ayırmak dostluğa sığmaz.
* Dost kapısında ölene değil, canını sağ salim kurtarana şaşılır.
* Kişi nefsinin kötülüklerinden kurtulabilir. İftiracının zannından kurtulamaz.
* Sen işinle gücünle kalsan da elalemin dilini zaptedemezsin.
* Bir şeye, bir kimseye gönül bağlama. Çünkü gönül ayırmak müşkül bir iştir.
* Hepiniz kendi ayıplarınızın hamalısınız. Başkalarının kusurlarını kınamayınız.
* Her işte kendinden üstününü ara, bunu fırsat bil; kendin gibilerle vaktini heder edersin.
* Bir yoksul yüz türlü uygunsuz iş görse, bunun yüzde birini dostları bilmezler. Ama sultan bir tek kötülük etse, ülkeden ülkeye ulaştırırlar.
* Tam manası ile doğru olduğunu bilmediğin bir sözü söyleme. Karşılığının iyi olmadığını bildiğin sözü de söyleme.