Deyimler

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sult@n

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 3097
  • +189/-0
  • Cinsiyet: Bayan
    • Uyanan Gençlik
Deyimler
« : 26 Şubat 2010, 20:29:58 »
Bir durumu, bir olayı, bir kavramı, davranışı veya duyguyu etkili biçimde anlatan; en az iki kelimeden oluşan, sözcüklerin genellikle gerçek anlamlarını kaybederek yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan kalıplaşmış söz öbekleridir.

Deyimler kalıplaşmış sözlerdir.

Sözcüklerin yeri değiştirilemez. Kelimelerin yerine eş anlamlısı ya da zıt anlamlısı kullanılmaz.

Örnek:

Karnı zil çalmak.
(midesi zil çalmak = olmaz)

Başı darda kalmak
(kafası darda kalmak = olmaz)

Yerinde yeller esmek
(yerinde rüzgar esmek= olmaz)

Kulak misafiri olmak
(kulak konuğu olmak= olmaz)

“Akla karayı seçmek” yerine “karayı akı seçmek” denilmez.

“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye” yerine “Sür eşeği Niğde’ye, Geçti Bor’un pazarı” diyemeyiz.

Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır.

Başına çorap örmek: (birinin başına bela olacak şekilde tuzak hazırlamak.)
El etek çekmek : ( o şeyle artık uğraşmaz olmak)
Defteri dürülmek (ölmek)
Gözü kara (korkusuz)
Devede kulak (çok küçük)
Çantada keklik (garanti)
Çenesi düşük (geveze)
Gün görmüş (deneyimli)
İçi kararmak
Kol kanat germek
Posta koymak
Boyun eğmek
Gözünden düşmek
Yoldan sapmak


Bazı deyimler gerçek anlamlıdır.

Hem suçlu hem güçlü
Yükte hafif pahada ağır
Çoğu gitti azı kaldı
Öğüt vermek
Perişan olmak
İsmi var, cismi yok
Kendini beğenmek
Kimi kimsesi olmamak
Özrü kabahatinden büyük

Bazı deyimler cümle niteliği taşır:
Çoğu gitti azı kaldı.
İsmi var cismi yok.

Türkçe Deyimler Sözlüğü

Ağzına bir parmak bal çalmak.
Bir kişiyi, hoşuna gidecek bir sözle ya da bir söz vermeyle oyalamak.
 
Başında kavak yelleri (ya da yeli) esmek.
1) (Genç için) Sorumluluk, yükümlülük duygusundan uzak, zevk ve eğlenceye dalmak.
2) Gerçekleşmesi olanaksız şeyler düşünerek zaman öldürmek.

Sahibi razı olur, tellal razı olmaz.
İş, kendisinde bitecek kişi uygun gördüğü halde onun adamlarının, başkalarının uygun görmediği, işi engellediği durumlarda söylenir.

Cim karnında bir nokta.
1) Hiçbir şey bilmeyen, bilgisiz (kişi).
2) Hiçbir önemi olmayan, önemsiz (şey).

Başına kakınç etmek.
Yapılan bir yanlışı, kusuru sürekli olarak karşısındakinin yüzüne vurmak.

Dört üstü, murat üstü.
İşleri yolunda olan, keyif içinde bulunan kişiler için söylenir.

Değirmen taşının altından diri çıkar.
"En ağır koşullar, en tehlikeli durumlar bile onu
yıpratamaz, tüm güçlükleri alt eder" anlamında söylenir.

Bağlandığı yerde otlamak.
Uzun zaman önceki durumunda kalıp hiçbir ilerleme göstermemek, yerinde saymak.

Cana minnet bilmek.
Arayıp da bulamadığı şeylerden  saymak.

Çat orda, çat burada, çat kapı ardında.
Yerinde hiç durmayan, her yere yetişenlerin, durmadan oraya buraya gidenlerin bu durumunu anlatmak için söylenir.

Komşuda pişer, bize de düşer.
İnsanların, çevresindeki kişilerin   kazancından yararlanma umudunu anlatır.

Hayı gidip vayı kalmak (ya da hay hayı gidip vay vayı kalmak).
Gençliğini, sağlığını yitirerek sağlığından yakınır duruma gelmek.
 
İstediği gibi at oynatmak (ya da koşturmak).
Önünde hiçbir engel bulunmamak, hiç kimseye aldırmayıp istediği gibi davranmak.