Merhaba
Yo hayır! Kullanmamalı bu kelimeyi , kullanmalı da elbet ama işi adabınca yapmalı
Hadi yeni baştan;
Selamun Aleykum
Allah'ın selamıyla başlanırdı eskiden birisiyle konuşmaya başlarken.
Ya da mektup yazarken işin adabı buydu. Ben öyle başladım.
Edep , sana yazıyorum bu sefer.
Bırakmak üzere olduğun dünyada son gücümle tututanarak dostluğuna.
Biliyorum çoğu şeyden çıkardılar seni, zıddına yaptılar bir çok şeyi.
Seni parçaladılar kendi usulunü buldu herkes. Oysa ki bir edep vardı o da O'nunla gönderilmişti
Ama insanoğlu nankör biliyorum çok sırtından vurdu seni Üzülme elbet yapılanlar bir gün ödenir geri.
Oturuşuma, kalkışıma , secdeme sevdama bağladım seni.
Yükselebilelim diye beraber bağlandım sana.
İlk karşılaşmamızı hatırlamıyorum.
Doğduğumda ilk çığlığımla tanışmadık mı aslında?
Ya da daha önce var oluşumla, evliliğin de edebi değil miydi
çocuk ve ben oluşmadım mı sonra? Sonra Sonrasında çok şeyler değişti..
Bu yüzden gidiyorsun ya şimdi. Gitmeyeceksin biliyorum , döneceksin geri.
Gitmemeni diliyorum çünkü.
Bir garip dostun özlesin mi hep seni? Sen olmadan eli ayağı hiç işler mi?
Sen olmadan bu dünya döner mi? Boşuna mı indirildin yeryüzüne?
Taç edildin gönlümüze? Bir damla için ummanı yok etmeye değer mi?
Edep� insanlığımın şahidi. Görevini yerine getirmeye devam et sen.
Seni görev bilmeyenler kaybedenlerdir, seni benimsemeyenler , seni yüklenemeyenlerdir.
Senin görevini yapmanda senin edebindendir.
Son bir söz söyleyeyim sana. Dualarım kabul bulmaz sen olmadıkça
Göz yaşlarım akmaz hakkını veremedikçe Bu kalp atmaz, durur sen yok olunca
Hadi şimdi kal sağlıcakla, bırakmam ben seni bu dünyada beden var oldukça
Elam Mnelam