Geçen cumartesi günü, 1. AKP hükümeti zamanında Erdoğan ve Arınç’ın Antalya Kemer’de rotaryenlerin toplantısına katıldığını ve bunu 18 Mayıs 2003 tarihli Vakit’in, “Rotaryenler mutlu oldu”başlıklı haberle duyurduğunu yazmıştık.
Bazı dostlar sitem ettiler. “Tamam, doğru. Ama bunu tek taraflı yazmakla kalmayın. Paralelcileri de yazın ki denge olsun. Çünkü onların rotaryenlerle dirsek teması daha çok” dediler.
Aslında sitem edilecek bir şey yok. Çünkü bu haber 16 Mayıs 2003 tarihinde, “İLK KEZ BİR BAŞBAKAN ROTARY TOPLANTISINDA” başlığıyla kamuoyuna AK Parti tarafından da duyurulmuştu.
Bendenizin, paralel yapının faaliyetleri hakkındaki tavrım belli. Meselâ, Fethullah Gülen’in “Cebrail bile parti kursa, ona senin partine oy vermem” dediğini, hemen o sözün söylendiği günün arkasından tenkit etmiştim. Hatta o zaman benden başka tenkit eden de olmamıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız’ın tenkidi bile ancak 14 sene sonra geldi.
Neyse… Madem paralelcilerin bu konudaki tavırlarının da yazılması isteniyor, yazalım.
Fethullah Gülen, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın onursal başkanıdır. Bu vakıfda, Kadın Platformuyapılıyor…
Yalnız sıradan bir Kadın Platformu değil, Gazeteci ve Yazarlar Vakfının çatısı altında bulunan cemaat ablalarının platformu.
30 Aralık 2013 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen bu seminere Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı mensupları katıldı. Vakfın çalışanlarına konuşma yapan da Prof. Dr. Abbas Türnüklü…
Kim bu zat?
Rotary kulüplerine proje hazırlayan ve bu projeleri onlarla birlikte yürüten kişi.
Google, Türnüklü’yü “Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar” listesinin 108. sırasında gösteriyordu.
İşte bu profesör almış karşısına Fethullahçı bayanları ve bayları, onlara “anlaşmazlıkların giderilmesi, müzakere, iletişim, öfke yönetimi ve arabuluculuk becerileri” gibi konuları anlatan eğitimler vererek eğitiyordu…
Herhalde bu kadarı yeter.
Gelelim Yahudilerin mutluluğuna:
Edirne’de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 5 milyon 750 bin lira (eski rakama göre 6 sıfır fazla) harcanarak Yahudi sinagogu restore edildi ve 46 yıl sonra, 25 Mart 2015’de açıldı.
Bu açılıştan son derece mutlu olan ve dinî kıyafetleriyle gelen Mûsevîler, sabah duası yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti için de dua ettilerdi.
Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in, “Mescid-i Aksa’ya İsrail askerlerinin girmesini hatırlatıp bu sinagogun da artık müze olacağını” söylemesi tartışmaya neden olmuştu. Vali daha sonra Musevi cemaatinden özür dilemişti.
Açılışa katılan Bülent Arınç, “Valinin yanlış yaptığını, hissi davrandığını” söyledi. “Bugün açılış münasebetiyle dinleme fırsatı bulduğumuz ve çok da hoşuma giden Türk Sanat Müziği makamları kullanılarak icra edilen Maftirim adlı sinagog ilahileri de kültürlerin ne kadar iç içe geçtiğinin, birbirimizden et ve tırnak gibi ne kadar ayrılmaz olduğumuzun adeta göstergesiydi.” dedi.
Açılışta dua yapan haham, “Yüce devletimiz Türkiye Cumhuriyetini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı mübarek kılsın, korusun, yüceltsin, yardım etsin, büyütsün, yücelere taşısın. Ömrünce ve ömrümüzce şanını yüceltsin amin” ifadelerini kullandı.
Türk Mûsevî Cemaati tarafından Bülent Arınç’a hediyeler verildi.
Arınç, “Bir Müslüman’ın ne kadar hakkı varsa, Yahudi ve Hristiyanların da hakkı olduğunu” belirtti.
Yazımızı şu cümleyle tamamlayalım:
“Yahudi ve Hristiyanların, kilise ve sinagog açılmasıyla ilgili ne kadar hakları varsa, bir Müslümanın da Ayasofya’nın açılması ile ilgili o kadar hakkı vardır” cümlesinin ne zaman söyleneceğini merak ediyoruz…
Ali Eren Hocaefnedi