Değerli öğrenciler, bu sayfada 8. sınıf 1. Ünite (Friendship) ile ilgili konuların anlatımı yer almaktadır. Öncelikle 8. sınıf 1. ünitenin temasının “friendship” (arkadaşlık) olduğunu hatırlayalım. Bu ünite kapsamında aşağıdaki kazanımları edinmeniz gerekir:
1. Describing personal qualities and physical appearance: İnsanların dış görünüşünü ve kişilik özelliklerini anlatabilme… Dolayısıyla dış görünüş ve kişilik özellikleriyle ilgili kelimeleri öğrenmenizde yarar var. Arkadaşlık ilişkileriyle ilgili İngilizce ifadeleri öğrenmeniz de gerekecek.
2. Advising others to do something: Başkalarına tavsiyede bulunabilme… Dolayısıyla should/shouldn’t ile cümle kurmayı bilmenizde yarar var.
3. Asking for and giving information about habits and pastimes: Alışkanlıklarınızı ve hoşça vakit geçirmek için yaptıklarınızı anlatabilme ve başkalarına sorabilme…
Şimdi bu kazanımlarla ilgili konuları ayrıntılı işleyelim:
Describing Personal Qualities
8. sınıf İngilizce ders kitabında kişilik özellikleriyle ilgili geçen sıfatlar şunlardır:
Ambitious: Hırslı,
Bad-tempered: Huysuz
Cheerful: Neşeli,
Clever: Zeki,
Confident: Kendine güvenen, emin
Funny: Eğlenceli,
Generous: Cömert, eli açık,
Hardworking: Çalışkab,
Honest: Dürüst,
Lazy: Tembel,
Lively: Deli dolu,
Loyal: Sadık, bağlı, vefalı,
Mean: Bencil, cimri,
Messy: Dağınık,
Modest: Alçakgönüllü, mutevazı,
Nice: Sevimli, tatlı,
Polite: Kibar, görgülü,
Punctual: Dakik,
Quiet: Sessiz,
Reliable: Güvenilir,
Rude: Kaba,
Selfish: Bencil
Sensitive: Duygusal, hassas, duyarlı,
Shy: Çekingen,
Successful: Başarılı,
Talkative: Konuşkan,
Thoughtful: Düşünceli
Tidy: Derli toplu, düzenli,
Ders kitabında geçmese de aşağıdaki kişilik özelliklerini belirten kelimeleri konu gereği öğrenmeniz gerekir:
Adventurous: Maceracı,
Aggressive: Kavgacı, saldırgan,
Angry: Sinirli,
Arrogant: Kibirli,
Boring: Sıkıcı,
Brave: Cesur,
Careful: Dikkatli,
Creative: Yaratıcı,
Cruel: Zalim,
Decisive: Kararlı,
Easygoing: İyi geçinen, yumuşak başlı,
Emotional: Duygusal,
Friendly: Arkadaş canlısı,
Helpful: Yardımsever,
Humorous: Güldürücü, nükteci,
Imaginative: Hayal gücü yüksek,
Kind: Nazik, kibar, iyi kalpli,
Lovely, güzel, hoş, sevimli,
Mild: İyi huylu, ılımlı, yumuşak,
Nervous: Gergin, Kaygılı, Sinirli,
Outgoing: Cana yakın, girgin,
Reserved: Ağzı sıkı, sessiz,
Sensible: Anlayışlı,
Serious: Ciddi, ağırbaşlı,
Sincere: Samimi, içten,
Sociable: Girişken,
Steady: İstikrarlı, kararlı,
Stingy: Cimri,
Supportive: Destek verici, yardımcı,
Tactful: Düşünceli, Kibar,
Tactless: Düşüncesiz, Kaba
Trustworthy: Güvenilir,
Wise: Akıllı, bilge,
Witty: Hazırcevap, esprili
make jokes: Şaka yapmak,
keep a promise: Söz tutmak,
Tell a secret: Sır vermek,
Tell a lie / Tell lies: Yalan söylemek,
Make friends: Arkadaş edinmek,
Spend: Harcamak,
Pay: Ödemek,
Give advice: Öneri vermek,
Borrow: Ödünç almak, Forget: Unutmak,
Give sth back: Birşeyi geri vermek,
Drive sb crazy: Çılgına çevirmek, delirtmek,
Have a true friend: Doğru arkadaşa sahip olmak,
Go out with friends: Arkadaşlarla dışarı gitmek,
Meet friends: Arkadaş edinmek,
Feel: Hissetmek,
Give a chance: Şans vermek,
Talk: Konuşmak,
Get angry with sb: Birine sinirlenmek,
Expect: Beklemek,
Best: En iyi,
Friend: Arkadaş,
Close: Yakın,
True: Doğru,
On time: zamanında,
Manner: Davranış,
Habit: Alışkanlık,
Personal quality: Kişisel Özellik,
Physical Appearance: Dış görünüş,
Spare time: Boş zaman,
Birinin kişisel özelliklerini sormak için aşağıdaki ifade kullanılır:
What is he/she like? (O nasıl birisi?)
Örnek:
Sam: What is she like?
Stella: She is honest, reliable and clever.
Birinin dış görünüşü sorulacaksa aşağıdaki soru kalıbı kullanılır:
What does he/she look like? (O nasıl görünüyor / kime benziyor?)
Örnek:
Sam: What does she look like?
Stella: She is gorgeous, attractive and tall. (O göz kamaştırıcı, çekici ve uzun.)
* Not: Bu iki soru kalıbını birbiriyle karıştırmayınız.
Ders kitabında 1. ünitede geçen ve önceki yıllarda öğrendiğiniz dış görünüşle ilgili sıfatlar genel olarak şunlardır:
Average height: Ortalama boy,
Bald: Kel,
Beautiful: Güzel,
Big: Büyük,
Curly: Kıvırcık (saç için),
Fat: Şişman,
Good-looking: İyi görünümlü, yakışıklı,
Handsome: Yakışıklı,
Long: Uzun (saç için),
Medium-height: Orta boy,
Medium-weight: Orta kilo,
Middle-aged: Orta yaş,
Old: Yaşlı,
Overweight: Şişman,
Petite: Ufak, narin yapılı,
Plump: Dolgun, balıketli (kilo için),
Pretty: Güzel, şirin, tatlı,
Short: Kısa (boy ve saç için),
Skinny: cılız,
Slim: İnce,
Small: Küçük,
Straight: Düz (saç için),
Tall: Uzun (boy için),
Thin: Zayıf,
Thirty something: Otuzlu yaşlarda,
Ugly: Çirkin,
Wavy: Dalgalı (saç için),
Well-built: Yapılı, kaslı,
Young: Genç
Bu ünite konularında başarılı olmak için ilgili tüm kelimeleri öğrenmeniz yararınıza olacaktır.
Advising others to do something
should / shouldn’t
Karşı tarafa tavsiyede bulunmak için should/shouldn’t kullanabilirsiniz.
Should, fiile (yap)malı anlamını katar; shouldn’t ise olumsuz hali olup (yap)mamalı anlamını veren ektir.
Olumlu cümle yapısı: Özne + should + fiil (ek almaz/yalın) + nesne + diğer
Olumsuz cümle yapısı: Özne + shouldn’t + fiil (ek almaz/yalın) + nesne + diğer
Örnek:
Sam: I’m overweight. (Şişmanım.)
Stella: You should do sports. (Spor yapmalısın.) [Stella, çok şişman olduğunu söyleyen Sam'a tavsiyede bulunur.]
Sam: I feel very tired when I do sports. (Spor yaptığımda kendimi çok yorgun hissediyorum.)
Stella: Then, you shouldn’t eat much. (Öyleyse, fazla yemek yememelisin.) [Stella, farklı bir öneride bulunuyor. Dikkat ettiyseniz should'un olumsuzu kullanıldı.]
Asking for and giving information about habits and pastimes
Alışkanlıkları ve hoşça vakit geçirmek için yapılanları anlatabilme ve başkalarına sorabilme kazanımı da bu ünite kapsamında öğretilmektedir.
What do you do in your spare time? / What do you do in your free time? (Boş zamanlarında ne yaparsın?)
What days do you go to the cinema? (Hangi günler sinemaya gidersin?)
What do you usually do after dinners? (Akşam yemeklerinden sonra genellikle ne yaparsın?)
How often do you go to cinema? (Ne sıklıkta sinemaya gidersin?)
What do you do at weekends? (Haftasonları ne yaparsın?)
What are your hobbies? (Hobilerin neler?)
How do you spend a day? (Bir günü nasıl geçirirsin?)
gibi sorularla alışkanlıklar ve boş zamanlarda neler yapıldığı sorulabilir.
Sevdiğiniz veya sevmediğiniz şeyleri ifade etmek için aşağıdaki kalıpları kullanabilirsiniz:
SEVDİĞİNİZ eylemler için like, enjoy, love ve benzeri ifadeleri kullanabilirsiniz:
I like playing football. (like: sevmek)
I enjoy watching movies. (enjoy: hoşlanmak)
I love dancing. (love: çok sevmek)
I’m fond of watching football matches. (fond of: -e düşkün olmak)
I’m crazy about playing tennis. (crazy about: -e bayılmak, hastası olmak)
He’s mad about swimming. (mad about: delisi olmak)
She’s keen on driving car. (keen on: -e düşkün olmak)
SEVMEDİĞİNİZ eylemler için dislike, don’t like veya hate gibi aşağıdaki ifadeleri kullanabilirsiniz:
I don’t like playing football.
I dislike watching movies. (dislike: sevmemek)
I hate dancing. (hate: nefret etm.)
I can’t stand listening to rock music.(can’t stand: tahammül edememek)
I can’t bear lazy people. (can’t bear: dayanamamak)
I can’t put up with eating onions. (can’t put up with: tahammül edememek)
I’m sick of watching horror movies. (sick of: bıkkın olmak)