Fiillere getirilen “-an, -en, -ası, -esi, -maz, -mez, -ar, -er, -dık, -dik, -duk, -dük, -acak, -ecek, -mış, -miş, -muş, -müş” ekleriyle yapılır.
Bu ekleri, aklımızda daha kolay kalması için “-an,-ası,-mez,-ar,-dik,-ecek,-miş“ şeklinde kodlayabiliriz.
Çoğu zaman sıfat görevinde kullanılırlar. Varlıkları niteledikleri için sıfat, yan cümlecik kurdukları için de fiil sayılan kelimelerdir.
Örnek
» Çalışan öğrenci derslerinde başarılı olur.
sıfat-fiil isim
cümlesinde “çalış-” fiili “-an” sıfat – fiil ekini almıştır. Görüldüğü gibi “çalışan” sözcüğü “öğrenci” ismini anlamca tamamlamıştır. Yani sıfat görevinde kullanılmıştır. Dolayısıyla “çalışan” sözcüğü sıfat-fiildir.
Örnek
» Yaralanan yolcular hastaneye kaldırıldı.
» Bu kırılası ellerinle mi vurdun minicik yavruya?
» Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç.
» İnanılır bir olay değil yaşadığımız.
» Akşama kadar aramadık yer bırakmamışlar.
» Sararmış yapraklar her tarafı kaplamış.
Yukarıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler sıfat-fiildir.
» Bazı sözcükler, sıfat – fiil eklerini alarak kalıcı isim olur. Fiilimsi özelliğini kaybeder.
Örnek
» Yakacak sıkıntısını bu yıl da çekeceğiz.
» Dolmuş tıklım tıklımdı.
cümlelerinde altı çizili sözcükler fiilimsi değildir. Fiilimsi özelliğini kaybetmiş, bir varlığa ad olmuştur. Hangi sözcüğün ad olup hanginin olmadığını anlamak için sözcüğü olumsuz yapmayı deneyebiliriz. Eğer sözcük “-ma, -me” olumsuzluk ekiyle olumsuz yapılabiliyorsa, fiil olma anlamı devam ediyor demektir ve bu yüzden sözcük sıfat – fiil olur. Ancak bu eklerle olumsuz yapılamıyorsa sözcük artık fiil anlamını tamamen kaybetmiş ve isim olmuştur. Yukarıdaki cümlelerde geçen “yakacak” sözcüğünü “yakmayacak” şekline getiremeyiz; “dolmuş” sözcüğünü de “dolmamış” şeklinde söyleyemeyiz.
Bu durum sıfatlarla sıfat – fiillerin ayrılmasında da kullanılabilir:
» Ağacın kırık dallarını kökünden kestik.”
Örnek:
cümlesinde “kırık” sözcüğü sıfat – fiil değildir; çünkü biz bu sözcüğü “kırmayık” şeklinde olumsuz yapamayız. Ancak;
» Ağacın kırılmış dallarını kökünden kestik.”
cümlesindeki “kırılmış” sözcüğünü “kırılmamış” şeklinde olumsuz yapabiliriz. Öyleyse bu sözcük sıfat – fiildir.
» Kimi zaman sıfat – fiiller çekimli fiillerle karıştırılabilir. Karıştırmamak için sözcüğün yüklem görevinde mi yoksa sıfat görevinde mi kullanıldığına bakmalıyız.
Örnek
» Tutmaz dizlerim birden düzeldi. “-mez, -maz” =Sıfat Fiil Eki (Sıfat görevinde)
» Dedemin dizleri tutmaz. “-mez, -maz” = Geniş Zaman Kipinin Olumsuzluk Eki (Yüklem görevinde)
» Koşar adımlarla yanıma geldi. “-ar, -er” = Sıfat Fiil Eki (Sıfat görevinde)
» Her sabah mutlaka koşar. “-ar, -er” = Geniş Zaman Kip Eki (Yüklem görevinde)
» Gelecek yıl şampiyonuz. “-acak, -ecek” = Sıfat Fiil Eki (Sıfat görevinde)
» Seneye bize gelecek. ”-acak, -ecek” = Gelecek Zaman Kip Eki (Yüklem görevinde)
» Yırtılmış pantolon ile dışarı çıkma. “-mış, -miş, -muş, -müş” = Sıfat Fiil Eki (Sıfat görevinde)
» En sevdiği pantolonu yırtılmış. “-mış, -miş, -muş, -müş” = Öğrenilen Geçmiş Zaman Kip Eki (Yüklem görevinde)
» Sıfat – fiiller niteledikleri isim düştüğünde onun yerine geçerek bir isim gibi kullanılabilir.
Örnek
» Geziden dönen öğrenciler salona geçsin.
cümlesinde “dönen” sıfat – fiili “öğrenciler” isminin sıfatı durumundadır.
» Geziden dönenler salona geçsin.
cümlesinde “öğrenciler” ismi düşmüş “dönen” sıfat – fiili ismin yerine geçmiştir ve adlaşmış sıfat olmuştur.