Adı bilinen ilk Türk yazar, tarihçi ve büyük devlet adamı.
Milattan sonra 8. asırda Göktürkler devrinde yaşamış İlteriş (Kutluk) Kağan, Kapağan Kağan, Böğü Han ile Bilge Kağana baş vezirlik yapmış, bazı savaşlarda başkomutan olarak vazife görmüştür.
Tonyukuk, Hint kaynaklı dinlerin Türk boyları arasında yayılmasına izin vermediği ve bunların Türklerin hareketli hayatına uymayan, savaşçılık yeteneklerini köreltebilecek anlayışlar içerdiğini söylemiştir.
Tonyukuk, bilgisi ve tecrübesiyle Bilge Kağan'a yol gösteriyordu. Orhun Yazıtlarını Tonyukuk; Bilge Kağan ve Kül Tigin'in ölümü ardından diktirmiştir.
Kendi adına dikilen abideye yazdırdıklarından anlaşıldığına göre; Çin’de doğmuş, Çin esaretinden İlteriş (Kutluk ) Kağanla birlikte kurtularak Türklerin Çin esaretinden kurtuluş savaşını idare etmiş, gençlik yıllarında ataklık ve cesaretiyle, yaşlılığında da tecrübe ve bilgisi ile devletine hizmet vermiştir. Damadı Bilge Kağanın Türk milletini yerleştirmek ve budist tapınakları açmak gibi fikirlerini reddetmiştir. Bu sebeple milleti her an at sırtında harbe hazır tutmuş ve Türklüğün İslamiyete girmesine zemin hazırlamıştır. Politikayı iyi bilen, halk ruhunu derinlemesine kavramış olan bu meşhur Göktürk vezirinin kendi adına M.S. 720-725 yıllarında dikilen kitabesi, Moğolistan’ın Bayın Çoktu mevkiindedir.
Sade ve sanatsız bir dille yazılan bu kitabede; Çin esaretinin çilesinden, Çinlilerin hile ve zulümlerinden bahsedilerek halka öğütler verilir. Bazı bölümlerde de kendi hayatından bahisler vardır.
Bilge Tonyukuk kitabesinden:
“Tanrı yarlıkadığı için Türk milleti içinde silahlı düşmanı gezdirmedim. Damgalı atı koşturmadım. İlteriş Kağan çalışmasaydı ona uyarak ben kendim çalışmasaydım, il de millet de yok olacaktı. Çalıştığı, çalıştığım için il, il oldu. Millet de millet oldu. Kendim artık kocadım... Şimdi Türk Bilge Kağan, Türk müstakil milletini, Oğuz milletini iyi idare ederek tahtında oturuyor."